4 entry daha
  • bernard shaw'un pygmalion oyunundan uyarlanan my fair lady muzikalinin film versiyonunda, bas karakterlerden profesor henry higgins'i rex harrison, cicekci kiz eliza doolitle'i ise audrey hepburn canlandirmistir. oyuna ilham kaynagi olan yunan mitolojisinden alinma hikayedeki, tum kadinlarin kusurlu oldugunu dusunup, onlara ornek olmak uzere kusursuz bir kadin heykeli yapmaya girisen, sonra da ona asik olan heykeltras pygmalion, henry higgins karakterinde yansitilmistir. henry higgins, orta yasli, biraz huysuz ve snob bir fonetik bilimcidir, kimsenin ingilizceyi duzgun konusmadigindan surekli yakinmaktadir. londra'nin salas, serseri yatagi mekanlarindan birinde gece vakti dolasirken gordugu cicekci kiz eliza doolitle'in basta konusmasi olmak uzere her seyini cok acimasiz bir sekilde elestirir ve kizcagizi fena halde asagilar. birkac gun sonra, eliza, kendince en cici ve temiz giysilerini giymis olarak, elinde de yeterli oldugunu dusundugu bir miktar para ile profesorun kapisini calip, diksiyon dersi almak ve kibar bir hanim olmak istedigini, bunun bedelini odeyecek parasi oldugunu soyler. profesor once bunu ciddiye almasa da, kankasi albayin da tesvikiyle, eliza'dan duzgun ingilizce konusan, mukemmel bir lady yaratma isine girisir. epey zor olur ama, filmin sonunda sadece bunu basarmakla kalmaz, rakipsiz bir sarlatan avcisi oldugunu iddia eden ve aristokratlarin bulundugu bilumum mekanlarda surekli boy gosteren sevimsiz bir macara eliza'yi bir prenses olarak yutturmayi bile basarir. eh, orijinal pygmalion hikayesinin ask mesk boyutu da atlanmamistir, film bu acidan da mutlu sonla biter. cok sevimli, karanlik, kasvetli gunlerde neselenmek icin izlenebilecek bir filmdir bence.
51 entry daha
hesabın var mı? giriş yap