3 entry daha
  • svankmajer'in enfes yapıtı. bu film bir anlamda foucault'nun deliliğin tarihi kitabının l'image-mouvement'ı olarak da değerlendirebilir, yani o derece dopdolu ve ağır, üzerinde çok detay bulunan, ipince işlenmiş, harika bir eser.

    batı felsefe tarihine damgasını vurmuş tartışmalardan olan beden-ruh dikotomisine bakışlar yönelten film, aslında başlı başına bu anlamda;
    1. batı metafiziğinin materyalist bir eleştirisi olarak okunabilir.
    2. genel olarak, batı medeniyetinin bir kritiği olarak okunabilir.

    bu noktada, deleuze'ün kavramsallaştırmasıyla, batı felsefe geleneğini "ağaç biçimli" olarak adlandırırsak, svankmajer'in durduğu nokta, aynı ağaçtan türeyen karşıt görüşlere daha eleştirel bir konumdan bakmak şeklinde açıklayabilir, tavrını postmodern teoriye paralel düşen bir üçüncü-yol arayışı olarak görebiliriz. birinci sırada zikrettiğimiz batı metafiziği eleştirisi, filmin en somut, elle tutulur öğesi zaten. batı medeniyetinin kritiği mevzusu ise, işi biraz çetrefilleştiriyor.

    svankmajer, bu türden bir dikotominin sakatlığına dikkat çekiyor aslında filmde. tarafı olduğu bir "ideolojik" konum olabilir (materyalizm gibi), ancak göstermek istediği şey bu tür ikiliklerin ne büyük felaketlere, ne büyük işkencelere, ne büyük faşizmlere (engizisyon'dan naziler'e) gebe olduğudur. zira, bedenden veya ruhtan yana tercih kullanan bir kurucu ve hükmedici akıl, büyüklük yanılgısının hacmi ölçüsünde asıp keser, tarihsel gidişatı belirlemek ister ve kendini tarihin yasası olarak görür.

    svankmajer'in filmi biraz da bu tür bir açılımla okunursa, geniş bir tartışma alanına yayılabilir.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap