hall of the mountain king

• çok uzaklarda
  zaman ve mekan
  arasında kalmış topraklarda.
  hayat kitaplarının yattığı yerde,
  dehşete düşeriz.
  bu taştan kalede
  dağ kralı gezinir.
  burada tek başına
  ama içerde kaybolmuş,
  sonsuza kadar güneşten saklanan
  bir tek o değil.
  
  çılgınlık hüküm sürer,
  dağ kralının salonunda.
  oh evet!
  
  onun derin
  karanlık gözleri
  salonunda sessizce uyuyan
  krallığına ve gizlerine
  bakmaya devam eder.
  krallığın taştan kuleleri
  yıkılmayacak,
  sonsuza kadar
  kral tarafından korunacak.
  bu gizler (hazineler), delilik ve güç getirir.
  
  çılgınlık hüküm sürer,
  dağ kralının salonunda
  oh evet!
  çılgınlık hüküm sürer,
  dağ kralının salonunda
  oh evet!
  
  benimle gel,
  bana yakın dur.
  gecenin karanlığı yaklaştığında,
  korkma!
  yıldırımlarla, gürler
  dağ kralı çocuklarını (hazine) çağırdığında.
  onu sakladığım yere koşmalıyız.
  sığın buraya ama ben her zaman koştum.
  
  çılgınlık hüküm sürer,
  dağ kralının salonunda
  oh evet!
  dağ kralının salonunda
  oh evet, evet, evet, evet!