7 entry daha
  • insan yasaminda belli bir donem gelir ki maslow'un piramidinde kendini oncelikli olarak ilgilendiren konular asil hale gelir. etrafimda belli cercevelerde benzer olan insanlar ile sosyal ortamlara girdigimde eger konu gunluk yasam ise, konu ya cocuklarin gunluk bakimi yada evlerine odedikleri faiz oranlari olur; ki onlar benim yasadigim ulkenin gunluk degiskenleri. bazen soz konusu hepimizi su yada bu sekilde etkileyen genel, kuresel sorunlara gelince bakariz ki amerika ve yasam sekli bir sekilde malzeme oluyor. sadece disaridan gorup degil de arada gidip gelip abd'yi az bucuk tahlil edebilen insanlardan olarak sakiz ettigimiz konular bazen nasil olur da fitness ve saglik konusunda kisi basina ortamala olarak fransa'nin harcadiginin kat kat ustu harcayan abd'linin, sarap icip turlu kekleri yiyen fransizlardan daha az yasadigi; yada ayni bizim depremde israil'den gelen kani reddeden saglik bakanimiz gibi, katrina kasirgasinda yada 9/11'de kuba'nin mobilize etmeyi onerdigi yuzlerce doktoru reddeden zihniyete sahip bir lideri nasil barindirdigi olurdu. alkol tuketimi artip da konu nihayetinde insanlarin yasamlarini nasil bir sistemde surdurmek istedikleri konusuna gelince hep bir takim tercihler on plana cikardi. burada tabi kapitalizm ve paritelerinin ozel bir onemi var, zira bireyin tercihlerini on plana cikartan bir sistem olarak ayni zamanda bireyin kendini kurtarmasini esas olarak aldigindan, sadece siz degil size bagli olarak etrafinizdaki insanlar da sizi baglayan tercihler yapiyorlar. zira kendinizi sistemden ayristirdiginiz her tercih noktasi, toplumun geri kalanindan farkli ve bir yerde izole olmayi gerektiriyor. abd icin "saglik" da bu potanin icinde.

    gectigimiz yil icinde futbol oynarken bacaginda kirilmasi en zor kemiklerin tumunu ayni anda kirmayi basaran biri olarak, gecirdigim saatler suren operasyon ve sonraki yogun ilgi gerektiren 6 aylik donem icin, icinde bulundugum sisteme (hastanedeki bireysel zaruri ihtiyaclar disinda) bir kurus bile odememis bir birey olarak, senelik bonusumun %55'ini vergi olarak oderken hafiften saydirmama ragmen icinde bulundugum toplum ile yapmis oldugum "dogal" tercihlerin surasinda bir yerinde, benim yasamimim ve etrafimdaki insanlarin yasaminin temelde esdegerde oldugu vardir. bu benim tercihimden ziyade sistemin bana uyguladigi bir tercih; insanin dogasi soz konusu oldugunda esitligin belli zamanlarda sistem tarafindan zorlanmasi, sanirim bireyin ozdegerlendirmesindan daha fazla ise yariyor. ben bu toplumun icinde bulunma tercihine sahip oldugumdan kendimi sansli sayabilirim, o ayri konu.

    michael moore'un sicko'su tum terimler ve karmasalar bir yana, oldukca yuzeyde ama basarili bir sekilde "insana" yogunlasmayi basarabilmis. soz konusu kapitalist abd ve sosyalist tabanli, saga yanasan avrupa (ornekte fransa) ve illaki abd karsiti kuba oldugunda bunu bu kadar net mesajlar ile kotarmak o kadar kolay degil. yapim basli basina insan ile ilgili en temel unsur olan saglik konusunu kar odakli bir cerceveye oturttugumuzda basimiza neler gelebilecegini, abd prototipine bakarak harika sekilde yansitmis. velhasil aslinda olay sadece saglik sistemine verilen bir mesaj degil; olayin bir de cok temel siyasi bir yonu var. bana gore olayin aslinda "nasil bir sistem istiyoruz" cikintisi var ki abd'nin en temel karsiti olan kuba'nin sisteminin meleklestirilmesi, abd'de saka konusu olan fransiz'larin rasyonellestirilmesi ve "blame canada" ayni yerde, raslanti degil.

    sonuc, "saglik sistemini" konu ederek abd'nin temel isleyis noktalarini yargilayan ve sistemi irdeleyen bir yapim olmus sicko. moore'un sempatik anarsist populist tarzina prim verdigimden belkide, hem konuyu isleyis seklini hem de secilen ornekleri oldukca tuttum. democracy now'in aylardir bogazini curuttugu 9/11 gonullulerinin hakki ile kuba antipatisinin ayni potada eritilmesinden, fikralara konu olan fransizlarin abd'lilerden daha iyi yasamasina, ozellestirme vs. kamulastirma (ki burada kamuyu devletten ziyade "ortak" olarak ele almakta fayda var) ikileminden, kurumsal sosyal sorumluluga kadar genis bir yelpazeye oldukca guzel sekilde ve insani sekilde deginmis. guzel yapim, bir bardak mojito'nun uzerine yarim sise sarap ile daha guzel gider; light biraya eliniz uzanmasin bile.
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap