6 entry daha
  • deli boran'ın ünü tüm anadoluya dilden dile yayılmıştı, kendisi diyar diyar gezmekte aşıklarla atışmaktaydı. sivas'ın köylerini gezmekte iken aşıklarıyla ünlü bir türkmen köyüne geldi. buradaki aşıklarla atışarak onları yendi. sonra onlara şöyle söyledi: anadoluda gezmediğim diyar kalmadı, atışmada beni yenebilecek bir aşık çıkmadı, var mı karşıma çıkacak babayiğit?
    ahaliden biri ona şöyle seslendi: aşağı köyde çobanlık yapan bir derviş var, dilersen ona da bir uğra.
    deli boran yol düşer, o dervişi bulmaya. ancak gururu ve kibri pek çoktur. köye doğru gelir, köylünün birine seslenir: buralarda bir çoban varmış nerededir?
    köylü ona aradığı kişinin karşıdaki dağın etrafında mal yaymakta olduğunu söyler.
    deli boran tekrar yola düşer ve dağın eteğine varır. orada sürünün başında bir çoban görür. ona doğru yürür, çobanın arkası dönüktür. iyice yaklaşır, çoban geldiğnini farkeder ve şöyle seslenir:

    kuzan dağı çatal çutal
    eteğinde güller biter
    benim derdim bana yeter
    niye geldin deli boran?

    tabi bunları işiten deli boran şok. daha lafa girmeden arkasını döner ve köyünün yolunu tutar, aşıklık iddiasını da bırakır.

    gelgelelim bu hikayenin kaynağına... bana bu hikayeyi 26 doğumlu dedem masal niyetine anlatırdı, daha çok detayı vardı ama çocuk aklı unuttuk. çobana aşık derviş derlermiş, bizim köyde yaşamış. 1896 doğumlu büyük dedem son zamanlarında daha çocukmuş. kendisi veli ve keramet sahibi bir zatmış.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap