347 entry daha
  • hakkında bilip bilmeden en çok atılıp tutulan, genelde terk eden sevgililere/eşlere yakıştırılan kişilik bozukluğu. bu yakıştırmaların bir kısmı doğru olsa da, çoğunlukla narsisistik kişilik özellikleri barındıran kişilerin, ciddi bir klinik tablo olan narsisistik kişilik bozukluğu'na sahip bireyler ile karıştırılmasının bir sonucudur. bir makalede şöyle bir ifade okumuştum: "pek çok insan, kendisine kötü davranan herkesin birer narsist olduğunu düşünür, ta ki gerçek bir narsistle karşılaşana kadar." daha önceki bir entry'mde belirttiğim gibi, kişilik bozukluklarının pek çok özelliği bizde veya çevremizdeki insanlarda bulunabilir; ama bu, kişilik bozukluğuna sahip olduğumuz anlamına gelmez. tanı kriterlerinin sınırları net çizilmiştir.

    dsm-5 tanı kriterlerine göre aşağıdaki belirtilerden en az beş tanesine sahip olmak tanı için şarttır:

    1. kendi önemi hakkında büyüklenmeci duyum ve tutum (örneğin yetenek ve kazanımlarını abartma, gösterdiği başarılarla orantısız biçimde üstün görülme beklentisi)
    2. sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da ideal sevgi fantezileri
    3. özel ve eşi bulunmaz bir kişi olduğuna ve ancak özel ya da üstün diğer kişilerce anlaşılabileceğine, ancak onlarla ilişki kurması gerektiğine inanma
    4. hayran olunmayı isteme
    5. "hak ettiği" duygusu içinde olma (örneğin özel bir şekilde davranılacağına veya beklentilerine uygun hareket edileceğine dair makul olmayan beklentiler)
    6. ilişkilerinde sömürücü olma (amaçlarına ulaşmak için diğer insanları kullanma)
    7. empati yapamama, diğerlerinin duyguları ve beklentilerini anlama konusunda isteksiz olma
    8. sıklıkla başkalarını kıskanma veya başkalarının kendilerini kıskandıklarına inanma
    9. başkalarına karşı saygısız, kendini beğenmiş tavırlar sergileme.

    yukarıda saydığım tanı kriterleri açık (overt) narsisistler (toplumda yaygın kullanıldığı şekliyle narsistler) için geçerlidir ve aslında narsisizmin bu tipi sanıldığı kadar yaygın değildir. son zamanlarda narsisizmin pek çok alt tipi tanımlanmıştır ve bunlardan en yaygın (aynı zamanda en tehlikeli) olanı gizli (covert) narsisizmdir. klasik narsisizm tanımıyla uymayan özelliklere sahip olan (ya da sahipmiş gibi görünen) bu bireylerin fark edilmesi çok zordur ve açık narsistlerin aksine uzun süreli ilişkiler içinde olabilirler. bu yüzden tehlikelidirler. bu bireylerin partnerleri kendilerine genelde şu soruları sorarlar: "eşim/sevgilimin pek çok davranışı bu kriterlere uymuyor, acaba narsist değil mi?", "acaba asıl sorunlu olan, hatta narsist olan ben miyim?"

    çoğunlukla "canavar, sömürücü, manipülatif" gibi acımasız sıfatlarla tanımlanan narsistler aslında derinden yaralı insanlardır. narsisizmin gelişim mekanizmalarından en çok kabul göreni; çocukluk dönemlerinde sömüren, takdir etmeyen, sevgi göstermeyen, yol göstermeyen ebeveynlere maruz kalan bu bireylerin hayatta kalma içgüdüsüyle ilkel bazı savunma düzenekleri kurmuş olmalarıdır. özgüvenleri aslında son derece düşük olan bu bireyler, tam tersi bir savunma mekanizmasıyla bilinç düzeyinde değerlerini abartma eğilimindedirler. ama bilinç altlarındaki o yaralı, güvensiz, çaresiz çocuk yaşamaya ve acı çekmeye devam etmektedir. ama bu, narsisistik kişilik bozukluğu'nun antisosyal kişilik bozukluğu ile birlikte etrafına en zararlı kişilik bozuklukları oldukları gerçeğini değiştirmez.

    gelelim pek çoğumuzun hayatlarımızın bir döneminde karşılaştığımız, etrafımızda sandığımızdan çok fazla sayıda bulunan covert (gizli) narsistlere:

    temel inançları açık narsistlerle aynı olmasına karşın, gizli narsistlerin duygusal yaşamları onlardan biraz farklıdır. örneğin; açık narsistler eleştirilere karşı duyarsızken, gizli narsistler eleştirilmeye dayanamaz ve genelde öfkeyle karşılık verirler. öfke, açık narsistlerde genelde çok şiddetli dışa vurulur (bkz: narsisistik öfke). orantısız ve korkutucu olan bu öfke kontrolden çıkarsa fiziksel şiddete kadar varabilir. gizli narsistler ise genelde pasif agresif davranmaya eğilimlidirler. sebebini açıklamadan sizinle iletişimlerini kısıtlayabilir, hatta uzun süre küsebilirler.

    gizli narsistler iyilik yapabilir ve alçakgönüllü davranabilirler. ama bu iyiliği genelde "narsisistik tedarik" denen kendini üstün hissetme dürtüsüyle yaparlar. eşitlikçi görünürler ama aslında içten içe kendilerinin ve kendileri gibi olanların diğer insanlardan üstün olduklarını düşünürler.

    açık narsistler kendilerini hiç bir konuda suçlamadıkları için neredeyse hiçbir zaman çökkünlük yaşamazken, gizli narsistler genelde depresyona eğilimlidirler. tam olarak ne olduğunu anlamasalar da kendilerinde bir sorun olduğunu bilirler. derinlerdeki değersizlik hisleri açık narsistlerin aksine bazen yüzeye çıkabilir ve bu da onları kafası karışık ve depresif hale getirebilir.

    gizli narsistlerin bir benlikleri yoktur. her gün kendilerini yeniden inşa etmek zorundadırlar. kendilik imajlarını sürekli yeniden oluşturmak zorunda olmak o kadar yorucudur ki, bazen kendilerini aşırı yorgun ve tükenmiş hissederler. içlerindeki daimi boşluk hissine anlam veremedikleri için öfkeli ve kafası karışmış hissedebilirler. bu boşluğu hiçbir şekilde dolduramadıkları için ilgi alanları ve planları sürekli değişir, amaçlarına ulaşsalar dahi tatmin olamazlar.

    gizli narsistler aslında açık narsistlerle özlerinde aynı şeyleri hissederler, ama insanlara davranış şekilleri ve manipulasyon yöntemleri onlardan çok farklıdır. böyle bir kişiyle özellikle duygusal bir ilişki içindeyseniz kendinizi sürekli sorgularsınız ve kafanız sürekli karışık haldedir. ve bu, narsistin içten içe hoşuna gider.

    gizli narsist nadiren birini gerçekten sevebilir. ama bu sevgi sağlıklı bir sevgi değildir. narsist, sevdiği kişiyi kendisinin bir uzantısı olarak görür ve kendisiyle ilgili her olumsuz duyguyu ona yansıtır. onun canını yaktığında, aslında belki de kendi canını yakmak istiyordur. içlerinde yaşamaya devam eden o güçsüz ve çaresiz çocuk, onları duygusal açıdan bağımlı ve kırılgan hale getirir. sevdikleri insandan olan yüksek beklentileri gerçekleşmezse, o kırılgan çocuk, oyuncağı elinden alınmış huysuz bir çocuk haline gelebilir.

    gizli narsistle ilişkinizde genelde sırasıyla şu evreleri yaşarsınız:

    1. sevgi bombardımanı(love bombing): bir gizli narsistle ilk karşılaştığınızda etkileyicilikleri ile başınızı döndürürler. genelde zeki ve karizmatiktirler. size karşı kısa sürede çok güçlü hisler beslediklerini, sizi dünyada her şeyden çok sevdiklerini söyler, iltifatlar eder, kendinizi çok sevilen ve istenen biri gibi hissetmenizi sağlarlar. oysa deyim yerindeyse sizi "göklere çıkaran" bu adam/kadın, çok geçmeden sizi "yerin dibine" gönderecektir. sizinle çok ilgilidirler ve hayatınızın ve iç dünyanızın tüm detaylarını öğrenmek için çaba sarf ederler. sizi çok iyi anladıklarını, hatta ruh eşinizi bulduğunuzu düşünürsünüz. oysa sizinle bu kadar ilgilenmesinin altında yatan asıl motivasyon, sizi tüm çıplaklığınızla görmek ve ileride daha rahat manipule edebilmektir.

    narsist bazen sizin ilginizi çekebilmek için şefkat ve empati duygunuzu kullanır. geçmişte yaşadığı acılardan, hayatın ona adil davranmadığından bahsederek sizin ona karşı merhamet duymanızı ve bağlanmanızı sağlamaya çalışır. zamanla ona her şeyinizle bağlanır, onun istediği şekilde davranmaya ve sizi istediği gibi şekillendirmesine izin vermeye başlarsınız. içten içe kendi kimliğinizden uzaklaştığınızı hissetseniz de, ona duyduğunuz derin sevgi ve hayranlıkla bunu önemsemez; kendinizi sadece ona istediklerini vermeye adarsınız.

    2. manipulasyon: sizin onlara yeterince bağlandığınızı hissettiklerinde manipulasyonlarına yavaş yavaş başlarlar. gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi anlatır, sizi olayları yanlış hatırlamakla suçlar, olaylara aşırı tepki verdiğinizi ve aşırı dramatik davrandığınızı söyleyebilirler. yaşadığınız kavgaların, kötü anların sizin yüzünüzden olduğuna sizi inandırırlar. şu sözleri ondan sık sık duyarsınız: "ben sana ne yaptım?", "hep senin yanında oldum ama sen kıymetini bilmedin", yine aynı şeyi yapıyorsun, ortamı geriyorsun". kendinizi sürekli sorgulamaya başlar, hatta suçlu hissedersiniz. "o beni en iyi anlayan insan, o haklı ben haksızım" diye düşünür ve kontrolü tamamen onun eline bırakmaya başlarsınız. olur da ona karşı başkaldırmaya kalkar veya kendinizi geri çekerseniz, hemen ilk başlardaki sevgi dolu hallerine döner ve sizi sakinleştirir, yeniden kontrolleri altına alırlar. ama genelde çok kindar olduklarından, suçlu olduğunuzu düşündükleri şeyin intikamını mutlaka alacaklardır. bu döngü böyle devam ettikçe, kafa karışıklığınız artacak ve benlik algınız bulanıklaşacaktır.

    3. değersizleştirme: sizin tamamen kendi etkileri ve kontrollerinde olduğunuzu hissetiğinde narsist, tamamen kendi kişiliğine bürünür. duygusal olarak onlara ulaşamazsınız, sizi anlamadıklarını ve değer vermediklerini hissedersiniz. ilişkinizin ilk zamanlarındaki insanı özler ve çaresizce onun geri gelmesi için çabalarsınız ama bu çabalarınız narsist tarafından ya kayıtsızlıkla ya da acımasız davranışlarla karşılanır. "sevdiğim adam bu olamaz" diye düşünürsünüz sık sık ve neden değiştiğini anlayamaz, çoğu zaman da bu değişimden kendinizi sorumlu tutarsınız. onun canını sıkacak bir şey yaptığınızda genelde sizi kendinden mahrum ederek sizi cezalandırır (bkz: silent treatment).

    bu dönemde yaşadıklarınız şu şekilde tariflenebilir: belli bir görev karşılığında bir ödül elde ettiğinizi düşünün. bu ilişki boyunca aynı ödülü elde etmeniz için sürekli artan bir çaba göstermeniz gerekir. daha sonra ödül sizden alınır ve onu tekrar elde etmek için giderek daha fazla çabalamaya başlar, en sonunda çaresizlik içinde büyük bir yıkım yaşarsınız. narsist ile ilişkinizde ödül onun sevgisi ve ilgisi, görev de sizin ona bağlılığınız ve itaatkarlığınızdır.

    4. uzaklaştırma: bu son evrede artık narsist sizden alabileceklerini almış, sizi tüketmiş, darmadağınık bir hale getirmiştir. bu zayıf ve tükenmiş haliniz onda öfke uyandırmaya başlar. kendini çok değerli gördüğü için, "ben bundan daha iyisini hak ediyorum" diye düşünmeye başlayabilir. bu halinizle artık ona istediği şeyi veremeyeceğinizi bilir, sizi tamamen bir kenara atar. bu kenara atma tamamen terk etme şeklinde olabileceği gibi; soğuk ve acımasız davranma, ilgisizleşme, ihtiyaçlarınıza karşı duyarsız olma, aldatma şeklinde olabilir. bu aşamaya kadar narsiste tamamen bağımlı hale gelmiş partneri, bu terk edilme deneyiminden pek çok insandan çok daha fazla etkilenecek ve toparlanması çok daha uzun zaman alacaktır.

    bazen narsist sizi tamamen terk etmeyebilir, ama hayatında tamamen yer almanıza da izin vermez ve sizi deyim yerindeyse "arafta" bırakır. ona bağımlı olduğunuz için onu terk edemezsiniz ve bir şekilde hep iletişimde kalırsınız. narsist bunu genelde tek bir nedenle yapar; kendine yeni bir kurban bulmuştur ama o kurbanla işi bittiğinde geri dönebileceği (bazen gerçekten sevdiği) kişiyi her an kendi için hazır tutmak ister. "triangulation" denen bu durum, bir narsistle ilişki içinde olmuş pek çok kişinin neden tamamen ondan uzak kalamadığını açıklar. onlar, narsistin "güvenli limanı" olmayı kabullenmişlerdir.

    bu kadar bilgiden sonra not düşmek isterim ki; herhangi bir kişilik bozukluğunun özellikleri, kişisel ilişkileri herkeste birebir aynı olacak diye bir şey yoktur. bunun nedeni, her ilişkinin dinamiklerinin farklı olması ve pek çok insanda birden fazla kişilik bozukluğunun aynı anda görülebilmesidir. ama ortak nokta, maalesef tüm narsistlerin sizi bir şekilde yaralayacağı gerçeğidir.

    bu entry, yaptığım araştırmalar ve kişisel deneyimlerim harmanlanarak yazılmıştır.

    dip not: tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda ilkel beynimiz "savaş ya da kaç" tepkisi verir. narsiste karşı da bunlardan birini seçmek zorundasınızdır. kaçabilecekseniz, hiç durmayın ve kaçın. ama kaçamayacaksanız (örneğin ailenizden biriyse) savaşın; ama onunla değil, kendinizle. onunla etkileşiminizi en aza indirin ve hayatınıza, duygularınıza nüfuz etmesine izin vermeyin. naçizane tavsiyem budur.

    narsisistlerin en sık yaşadıkları ilişki ile ilgili bir şeyler okumak isteyenler için:

    (bkz: #108061914)
    (bkz: narsisist ile borderline)

    entry'mi, muhtemelen bir narsiste yazılmış bir şarkıyla noktalamak istiyorum:

    "o"
602 entry daha
hesabın var mı? giriş yap