5 entry daha
  • sanılabileceğin aksine kitaptaki bitik adam glenn gould değil wertheimer dir ve ona bu ismi glenn gould takmıştır. kitabın ana ekseni de glenn gould üzerine değildir yine adından da belli olacağı üzere wertheimer üzerinedir. mutsuzluğuyla mutlu olan wertheimer. ve tabii ki bernhard gould u tanımıyordur ve kitaptaki kurmaca glenn gould un ölümü de hayli kurmacaya kayan goldberg varyasyonlarını çalarken beyin kanamasından ölme şeklinde olur. merak etmeyin spoiler falan vermedim. dediğim gibi kitap glenn gould u merak ediyorsanız mutlaka okuyun, piyanoseverler kaçırmasın kitabı filan değildir zaten.

    yine de bernhard biyografisine bakanlar onun mozarteum da okuduğunu bilir ve bu yönüyle 3 sıkı "varoluş arkadaşı" olarak anlatılan ve piyano virtüözü olmaya takmış yazar, wertheimer ve gould'un bu yönleriyle gerçekçi portreler olduklarını söyleyebiliriz.

    bu üç arkadaştan dehası olan gould dur ve onu ilk kez piyano çalarken gördüklerinde yine piyano virtüözü olma heveslisi wertheimer o anda umutsuzluğa kapılır ve hevesi kırılır. çünkü mozarteum un en yeteneklisidir gould dan sonra ve dünya çapında bir piyano çalıcısı olabilir aslında ama asla onun dehasına erişemeyecektir. wertheimer yıkılır ve yazar da soğukkanlı bir şekilde yenilgiyi kabul eder.

    ama asıl mesele virtüözite değildir ne de piyano sevdası. zaten bu yüzden yazar da wertheimer da kendilerine başka alanlar bulmakta gecikmezler. wertheimer düşünce bilimleri denen şeye gömülmeye çalışır yazar da felsefeye.

    yaşamı, insanları sıkıcı ve katlanılmaz buldukları için kendilerini adarcasına çalışırlar sürekli ve mükemmele erişmek üsterler sürekli ne ki bütün bu çalışmalar korkunç bir yanılgı olarak karşılarına çıkar. wertheimer arada basit insanlara sığınıp onların başını şişirir kendi hep daha fazla düşünsel sorunlarıyla ama basit insanların karmaşık insanları anlaması ve onları kurtarabilmesi mümkün değildir. sanat sevicileri ve sözümona entelektüeller ne kadar aşağılık ve kirlenmişse küçük bir kasabadaki oduncular, basit insanlar da o kadar kirlenmiştir ve onlardan aşağı kalmayacak şekilde aşağılıktırlar. her şeyi, bütün düşünce bilimlerini ve edebiyatı ve piyanoyu ve kullanabilecekleri insanları alet ederler kendilerine rağmen yaşamda kalma savaşına.

    ama hepsi zayıf kalırlar ve yeterince uğraşıldıktan sonra sönüp giderler. en büyük felsefi kuramlardan sonra bile sadece ağızda kalan bir deyiş tadı olur. hepsi bu. inanılmazlıkların dünyası olmak istemişti ama geriye sadece birkaç gülünç ayrıntı kaldı; bitik adam budur işte.

    söylenegeldiği gibi bernhard 20.yy in en büyük ve belki de son üslupçularındandır ve bu kitabında da hala formunda olduğunu gösterir.
40 entry daha
hesabın var mı? giriş yap