2 entry daha
  • türk edebiyatı için - en bilinen ve literatürde kabul gören haliyle - 19. yüzyılda başlayan dönem, yani tanzimatla birlikte gelişen, tercüme ve taklit yoluyla icra edilen edebi metinleri kapsayan süreç ve sürecin bileşenleri modern türk edebiyatıdır. dolayısıyla bu anlamda modern "klasik olmayan" demektir. keza divan edebiyatına da klâsik türk edebiyatı denir.

    başlığın ilk entry'sinde ikinci dünya savaşı sonrasında gelişen edebiyatın modern olduğu söylenmiş, ancak bence bu, hatalı bir sınıflandırma. mesela modern türk edebiyatı - en basit anlatımıyla - modern olanı taklit ederek aldıysa/ithal ettiyse bile demek ki 19. yüzyıldan önce bir modern vardı. yani ikinci dünya savaşından, 20. yüzyılın ortasından çok daha önce üretilen bir modern olması gerekir bu durumda. ikinci dünya savaşını historiyografik bir milat olarak belirliyorsak belki bu dönemin sonrasına postmodern diyebiliriz (ki bazı araştırmacılara göre türk edebiyatında 1980, kimilerine göre 1990, kimilerince de 2000 sonrası dönem postmoderndir).

    modern sözcüğü aynı zamanda çağdaş anlamına geldiğinden bu tür durumlarda dikkatli kullanılması gerek. "modern edebiyat" ifadesiyle tam şu anda, bugünün koşullarında, bugünün konuları ve birikimi ışığında üretilip tüketilen yazınsal üretimi kastedersek belki de "postmodern edebiyat" sözkonusudur yani. eğer bu dönemi postmodern bulmuyorsak en kapsayıcı şekilde "çağdaş edebiyat" deriz.

    modern edebiyat denince aklımıza gelmesi gereken iki temel karşılaştırma noktası olabilir: biri klasik - modern ayrımı, diğeri ontoloji - epistemoloji ayrımı. yazınsal üretimi, üretim sürecini, alımlamayı bu ayrımları dayanak noktası kabul ederek ele alır, buna göre bir sonuca ulaşmaya çalışırız.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap