1 entry daha
  • a ş k / ı n l ı k

    kenan pençe’nin, 5-30 aralık 2006 tarihleri arasında iso odakule sanat galerisi’nde kendinden ayrı'larla bir olmaya açtığı, tasavvuf temalı fikir/gönül sergisine verdiği isim.

    //

    hayatın sırrı, görünen (zahiri) ve görünmeyen (batini) arasındaki ilişkiyi kurmakta gizlidir.
    bu, kabuk ve çekirdekten oluşan bir meyve gibidir. kabuk görünen yasalar, çekirdek ise hakikat yani, 'öz gerçekliktir'.

    özü kavramak içsel bir yolculuk gerektirdiğinden zordur. ancak görünenin altındakini keşfederek hakikati örten, onu doğası gereği koruyup muhafaza eden aynı zamanda gizleyen dış şekiller, biçimler arasından sıyrılarak ona ulaşmasını bilen kimselere özgüdür bu kavrayış.

    görünen ve görünmeyenler 'd a i r e' grafiği ile de açıklanabilir ki bu meyvenin bir kesiti olarak düşünülebilir. çemberden merkeze ulaşmak için yarıçaplardan birini izlemek gerekir.
    bu ancak bazı insanlarca izlenebilen dar bir 'y o l' dur...

    bu yol çemberin merkezine giden yarıçaplar kadar çoktur. çember üzerindeki konumumuz
    birliğe giden yolumuzun başıdır ve en uygun olanıdır.

    hareket noktaları ne olursa olsun, bütün bu yollar aynı noktaya yönelir.
    bu 'evrensel varlığın merkezidir.'

    merkezsiz çember olamaz, çünkü çember tamamen merkezden doğmaktadır. merkez bütün noktaların en iç noktasıdır, ama oraya ulaştıktan sonra ne iç nede dışın anlamı kalır. bu çözülerek kaybolma noktası, yani 'b i r l i k' tir.

    tüm kutsal kitapların, tasavvuf ve uzak doğu öğretilerinin biz insanlığa verdiği mesaj temelde hep 'b i r' dir.

    bu birliğin karşısındaki 'çokluk' bir yanılsamadır, 'putperestlik' şeklinde açığa çıkan şey aslında sembolle, sembolü açıklamaya yarayan sembolcüklerin birbirine karıştırılmasından başka bir şey değildir. öyle ki, bu çokluk günümüzde üreyen bir salgın hastalık gibi kafaları karıştırmaktadır. ikincillerin birinci yerine geçmesi insanın içine düştüğü 'asıl'a giden yoldan alıkoyan bir tuzaktır...

    kendini bütünleyip öylece sevmek, yolunda gitmeyenin yok olmasına ve yeni'nin doğmasına izin vermek, kendini aşmak, koşulsuz sevgiye ulaşabilmek, evrenle bütün olmak, o'na ulaşmak...

    'kamil insan' serüveni, ancak kendi özgür iradeleri ve bunun toplu değil, bireysel bir yol olduğunun farkında olanlar tarafından korkmadan ve sabırla tamamlanabilir.
    bu, içinde yoğun ve yalın duyguyu barındıran gerçek aşkın ta kendisidir.
    bu yolda 'aşk', varıldığında ise 'a ş k ı n l ı k' vardır.

    bu sergi, 'ilk yaradılışta, sen ben, hep birdik
    gizli açık, hep o'nda birleşirdik
    sevenlerin ayrı kalması haram
    yaratılmışların yasası:birlik'
    diyerek, insanlığa tüm zamanların en derin 'evrensel kurtuluş önermesini' sunan,
    unesco tarafından 2007 yılının onun adıyla onurlandırıldığı mevlana'ya
    'kamu alem 'bir'dir bize'
    diyerek bir olmak için yola çıkan yunus’lara, yani 'a ş k ı n' lara bir selamın ifadesidir.

    kenan pençe / 2006

    //

    http://www.ntv.com.tr/news/254409.jpg
    http://www.asanat.com.tr/…image/isiga dogru 200.jpg

    aleyküm selam.. merhaba.. salute.. hoşgeldin.. saludo.. gruß.. saluto.. salutare.. .. .. .. ..

    hangi dilin/dinin selamı bir'leştirecekse sen ve ben'i, onu al kopar dilimin/dinimin sana ayrılmış biz'liğinden..

    üzgün düzelti : ne yazık ki ben de dün görebilip, ancak şimdi ekleyebildim; serginin son gününde.. **
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap