5 entry daha
  • proletaryanın kahramanı kaurismäki'den, sanat ve kendini sanat üzerinden var eden "bohem" küçük burjuvaziye dair soğuk - ve beylik - bir eleştiri beklerken, edebiyat, resim ve müzik peşinde olanların bile hayatına açlık gerçeğini sokuveren dram.

    1991'de ölen babası jorma'ya adadığı filmde kaurismäki, hiçbir iş yapmadan ve ama hayat kalitesinden de ödün vermeden yaşayan ve arada sanat üretmek kadar "hayata dair" ne varsa boş boş konuşmaktan iflâh olmaz bir keyif alan karikatür tiplerle başlayıp bunlara yönelik eleştiride de oldukça yüzeysel kalıyor.

    fakat dünyanın bıyıklı en iyi aktörü olan matti pellonpää'nın da arnavut - ve elbet mülteci - bir ressamı canlandırdığı karakter üzerinden kurduğu hikâyede, kaurismäki bu sınıfa eleştirisi kadar hiç zorlanmadan, kendine has soğuk mesafesiyle bu meteliksiz ve "kaybeden" karakterlerle derinden bir sempati kurmakta hiç zorlanmıyor. böylelikle de tüm o "yüzeysel" eleştirilerin ardına geçen, bohem olup olmamanın ötesinde bu sanat aşkıyla yanıp tutuşan insanları da proleterleştirmesiyle incelikli bir hâle gelen film.

    ve son olarak: "l'opéra est une form d'art mourante, mais d'accord"*
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap