6 entry daha
  • (bkz: #98940574)
    hasta olduğu süreçte yanında olan son eşi anlatıyor: robin williams, bu hastalığın en kötü vakalarından biriymiş. ölümünden 3 ay sonra verilen otopsi raporuna göre dopamin nöronlarının %40'ı gitmiş, beynin geri kalanında da lewy body olmayan hücre kalmamış neredeyse.

    demans türü hastalıklar gerçekten korkunç. çünkü insanın kim olduğunu en temelden yok eden şeyler. örnek olarak yukarıdaki yazıda anlatılanlardan, eşinin ağzından birkaç örnek:

    - "ilk semptomlar kendini gösterirken robin kendinden beklenmeyecek ölçüde korku ve endişe duymaya başlamıştı. normalde hiç böyle biri değildi. kocam hastalık hastası mı acaba diye kendi kendime düşünmeye başlamıştım. sonradan otopsiyi inceleyen doktorların söylediğine göre amigdalada çok fazla lewy body biriktiğini öğrendim."

    bunun gibi tarihte çok örnek var. * bunlar şunu gösteriyor: beyniniz sizsiniz. amigdalanızda biriken birazcık fazla protein, sizin olaylara verdiğiniz tepkileri değiştiriyor, hayatınızı alt üst ediyor. veya ön lobunuzdaki fiziksel değişim, karakterinizi değiştiriyor.

    - "anlattıklarına göre zeki insanlarda bu hastalık bir süre iyi gidiyormuş gibi gözükebilirmiş. robin hem çok zekiydi, hem de julliard eğitimli bir aktördü, neler yaşadığını hiç bir zaman bilemeyeceğim."

    eşinin önceki paragraflarda ne kadar yakın olduklarını anlatmasına rağmen bu cümle gerçekten çok acı. işler tıbbi olarak boka sardığında insan yine yalnız. ne yaparsan yap, ne kadar yakının olursa olsun, yalnız ölüyorsun, acı da bir yere kadar paylaşılıyor.

    - "müzede bir gece 3'ü çekerken tek cümlelik repliklerini bile hatırlayamıyordu, halbuki daha 3 sene öncesine kadar broadway oyunlarına çıkıp yüzlerce satır repliği olan oyunları günde 2 kere oynuyordu. ve bu düşüş onu çok rahatsız ediyordu."

    hasta kişi için ise en kötü durum bu olmalı. giderek aklını yitirdiğinin farkında olmak ve bunu engellemek için elinden gelen hiçbir şeyin olmaması. robin williams'ın durumunda maddi olarak pek sıkıntı çektiklerini sanmıyorum, en iyi doktorlar, kişisel egzersizciler, her şekilde çözüm yolu denemişler. meditasyon, self-hipnoz yöntemleri bile. ama işte o biriken küçücük protein yumakları... bu kadar basit. insanın hayatının yerle bir olması için, birkaç molekülün yer değiştirmesi yetiyor. ve yer değiştiren o moleküller, senin ömrün boyunca oluşturduğun prensiplerinden, fikirlerinden çok daha baskın. tüm söz onlara ait.

    moral veren yazılar köşesinde bu haftalık bu kadar.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap