goblin cafe

• bu cafeye büyük bir merakla ve heyecanla gitmiştim. yanımda bir kişi daha vardı hatta. kasada duran eleman ben bir şey sormasam ilgilenmeyecekti benle. satılık oyunlarla ilgili sorularım vardı (sonuçta ana karnından bilerek doğmuyoruz bazı şeyleri), bizim bu kasadaki eleman yanıtlayamadı birini çağırdı. sonraki olayı hiç çarpıtmadan yazıyorum:
  
  - pardon, great western trail ile ilgili bir şey soracaktım
  + (küçümseyen ve adam yerine koymayan bir bakışla) haaağğğ??
  
  sonrasında tüm sorularıma dalga geçer gibi cevap verdi sadece. herifin odunluğu beni o kadar uyuz etti ki, kısa kestim muhabbeti. eski asosyalliğimden belki öyle izlenim vermişimdir diye düşündüm.
  
  başka bir sefer kutu oyunu satın almak ve mevcut kutu oyunlarından oynamak için iki öğrencimle yeniden gittim. gitmeden önce bizimkilere "çalışanlar biraz öküz haberiniz olsun" dedim. güldüler "biz oyun oynayacağız sadece hocam" dediler, eyvallah dedim. cumartesi akşamıydı, tıklım tıklım doluydu o yüzden (cumartesi günleri oyun etkinliği var). yine aynı eleman kasada, yine bizi adam yerine koymayan tavırlar.
  
  ve yine benzer bir muhabbet. öğrencilerimin çoğunun yabancı dili olmadığı için türkçe ya da dil bağımsız kutu oyunları alıyorum genelde. imhotep oyunu gözüme ilişti, oyun dil bağımısız mı diye sordum. "ben bilmem" dedi yine eleman. birini çağırdı, aynı soruyu ona sordum ve aldığım cevap:
  
  - ya üstüne türkçe çevirileri yapıştırırsın işte, dünyanın sonu mu sanki.
  
  manyağa bak, kalabalık yerde azarlıyor beni. böyle kendini beğenmişliği, böyle insanları ahmak yerine koyup da odun gibi davrananları ben başka oyun cafe'de veya geek mekanında görmedim. mekanın tavırları bizi ilgilendirmez diyen öğrencilerim bile fitil oldu davranışlarına. 21. yüzyılda hala daha insan ilişkilerini arka tarafından algılayanlar var, ona çok sinir oluyorum.