akıntı
-
"bir akıntıdayız ikimiz
sonsuz...
burada göçmüş insanların zamanları
belirdi kendiliğinden
toz olan takvimlerinden onursuz.
şimdi mavi, masmavi bir kuş
uçup süzülüyor kuşça
benim arsız
azdıkça azan saydam fanusumda.
sen geldin ve ardında
bıraktığın küçük gölgen
süzülüyor tenimin ayrıntılarında.
üşüyerek geçirilmiş
sağlıksız ve soğuk günleri çocukluğun
nahif bir titremeye bırakıyor
yerini ansızın
bir damla su
ve buharlaştırmanın heyecanıyla
kudurgan tabiatlı ateşler kaynaşıyor
yüzümde
sen çok zamanında geldin
dallarım kırılıyordu durmadan
geçmişin kırıntıları
korkutuyordu takvimimi.
bir akıntıdayız ikimiz
yüzümüzden belli."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap