8 entry daha
  • cüneyt arkın'ın; dünyayı kurtaran adam'la ilgili bir programda, kameraya şaşkın ve ufaktan kaçırmış bir yüz ifadesiyle bakıp/söylediği: "filmi çekerken kapadokya'da turistler vardı. ve halimize gülüyorlardı." çift taraflı aforizmasının- turist tarafından hıza bulanmış -kokain kırıntılı çevre dostu- bu salisede kült olan film. kuşkusuz tüm kült filmler gibi ev formatlarında yeniden keşfedilecek, fakat bilgisayar oyunu çerçevesini; mesela falling down'da, primitif silahların sahne kullanımlarında ki zorunlu değişim fikrinden sadeleştirerek; bir "rockstar games" motifinde açması-yeni doğan cehennemin göl kenarı habercisi gibi uygunsuz ve lanetli. click-le, bang arasında hiç vakit kaybetmeksizin. havaya sıkılmış bir tavır gibi. bu arada "hava" demişken filmin son 38 saniyesi virgülün uzantısını kırıp, cümlenin açılışına kırık bir bira şişesiyle tecavüz etmiş durumda. öyle bir durum ki; bir sinema biletine bu kadar çılgınca bir kahkaha gizlemek neredeyse suç günümüzde. (ne yazık ki.) yazarlar ve (aynı kişiler)- snowblind dökmeli, tony scott [küpte ki kızlar, teras shoot-out'ları, havuz kenarı içki, su sıçratan araba=domino, enemy of the state, revenge/uyuşturucu veren taksi şöförünün dönüşmesi, asansörde ki adam=dolambaçlı olarak fincher] ters aynalı yönetmen(ler) bir yana; bu filme para yatıran herkesin elinden öpüyorum. kendini slapstick janrında bile ciddiye alan bir sinema imparatorluğuna; takma bıyık üstünden en net cevabı sokmuşlar.
74 entry daha
hesabın var mı? giriş yap