• wire'ın pink flag'i ile beraber etkisi günümüze kadar süren (ki gerçek bir başyapıt olan marquee moon vardır o klasmanın en tepesinde), hatta günümüzün bazı mtv harikası rock kurtarıcıları tarafından bolca araklanan tarzda şarkılar barındıran bir albüm.
  • ingilizce'de eglence demek..
  • rise against in appeal to reason albümünden gazlarca bir şarkı. bir çok dostum gibi ben de ignite koktuğunu söyleyebilirim. haklılar.

    ama allahı var, nefis de şarkı.

    sözleri:

    all we are is entertainment
    caught up in our own derangement
    tell us what to say and what to do
    all we are are pretty faces
    picture perfect bottled rage
    packaged synthesized versions of you

    we’ve all made petty fortunes but we can’t afford a life
    confined to pull-out quotes and hotel rooms
    they all scream california and it’s toppling empire
    but cant you see the end is coming soon

    all we are is entertainment
    guaruntee s then obligations
    spotlights follow every single move
    basking here on ten foot stages
    pouty lips and oh so jaded
    all as if we have something to prove

    we’ve all made petty fortunes but we can’t afford a life
    confined to pull-out quotes and hotel rooms
    they all scream california and it’s toppling empire
    but cant you see the end

    and if w cared at all about this unknown plight than we’d do something more to finally make this right

    all we are is entertainment
    pull the curtains, places please
    we learned to sing and dance and cry on cue
    but this is more than entertainment
    in a world so sick with pain
    this is the only thing that’s real or true

    desptite these petty fortunes we still can’t afford a life
    confined to pull-out quotes and hotel rooms
    they all scream bloody-murder over graves already dug
    but can’t you see the end

    şeklindedir. ben de sizi seviyorum.

    not: tabi ki kopi pest, kim uğraşır.
  • 1979 tarihli gang of four başyapıtı. the clash'in aynı tarihli london calling'inden sonra yapılmış en iyi punk albümü budur belki de. "entertainment!" çok az punk albümünün sahip olduğu bir orkestrasyona sahiptir, bu yüzden kimileri bunu ilk post-punk albümü olarak da adlandırır. ironik bir şekilde ne sözleriyle ne de müziğiyle adına* yakışır bir albümdür; eğlenceliden öte sinirli, takıntılı ve hırçındır. başka hiçbir grubun müziğine benzemez gang of four'unkisi, ancak illa bir örnek vermek gerekirse, the rapture'un ilk piyasaya çıktığında gang of four ile kıyaslanma şerefine erişmiş olduğunu belirtmek iyi olabilir.
    kurt cobain'in en sevdiği şarkı olan at home he's a tourist'in yanı sıra ether, natural's not in it, glass, not great men ve kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzel damaged goods'u barındırır. şarkı listesi:

    1. ether
    2. natural's not in it
    3. not great men
    4. damaged goods
    5. return the gift
    6. guns before butter
    7. i found that essence rare
    8. glass
    9. contract
    10. at home he's a tourist
    11. 5.45
    12. anthrax
    13. outside the trains don't run on time
    14. he'd send in the army
    15. it's her factory
  • gang of four'un 79 albümü.. funk üzerinden gitar-davul-bas hattına bağlanan bir ses seda alemi.. hazmı zor, kıvrak, keskin bir politik dil.. yekünü, punk mefhumunda bir kırılma noktası..
  • (bkz: edutainment)
  • damaged goods gibi bagira cagira söylemekten asla sikilmadigim 1 klasigi barindiran bu süper gang of four albümünün kapagi ve kapaginda yazan yazi da ayri 1 süperdir. kapakta 1 kizilderili 1 kovboyla el sikismaktadir. malum cizim zoomlanir, olaylar gelisir:
    "the indian smiles, he thinks that the cowboy is his friend. the cowboy smiles, he is glad the indian is fooled. now he can exploit him."
  • nabi avcı'ya göre doğru türkçe karşılığı eğlenim olan kelime.
  • yıllar oldu return the gift'in başındaki ilk trampet vuruşunu hala tam denk getiremiyorum.
  • bilhassa amerika birleşik devletleri'nin kralı olduğu ve tüm hayat gayelerini etkisi altına almış, sektör olmaktan çıkıp bir yaşam felsefesine dönmüş nimettir.
    -
    milletleri, ırk bazında değerlendirmeyi sevmem fakat köken ve karakteristik özellikler yadsınamaz gerçeklerdir. bizim de aralarında bulunduğumuz bazı milletler, eğlence işini beceremiyor; birçok şeyi fazla ciddiye alıp gereğinden çok mana yüklüyoruz. oysa eğlenmek mevzusunda mantığı bir kenera bırakmak esastır.
    -
    "para yok, refah yok da ondan.." diyenlere de katılmıyorum. çünkü bu iş, kökende yatıyor. amerika, kuruluş itibarıyla zaten bir suicide squad hikayesi olduğu için; yani ipe sapa gelmez, hırsızlık-kumar-fuhuş gibi şeylerden fazlaca nasibini almış tiplerden meydana gelmesi sebebiyle 's*k dünyanın derdini, sana bir şey olmasın' yatkınlığı var genlerinde. son damlasına kadar eğlenip dibi görünce de buna devam edebiliyorlar yani. eğlenmek için para kazanmak mottosu var çünkü heriflerde.
    tv show'ları, sporları, siyasi seçimleri, okul zımbırtıları vs. her şey bir gösteri kıvamında. fark etmişsinizdir zaten. adam bir seçim konuşması yapıyor fakat sanarsın ünlü bir rock yıldızı konser veriyor.
    -
    biz de türk halkı olarak eğlenmeyi bilmemiz gerekli. ben, çarenin bunda yattığını düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap