• oğlancı bir vakif imiş kendisi. ataları osmanlıların izinden gidiyorlar demek ki!

    45 erkek ögrenciye tecavüz
  • müslüman vakıf. erkek çocuklara uygulanan tecavüz nedeniyle yayın yasağı koyulmuş. kendisiyle yakın yaşlarda olan bir kadınla zina yapan deniz baykal olayında yayın yasağı yoktu. bu çocukların uğradığı zulüm hakkı'nda, vakfın onuru zedelenmesin diye yayın yasağı koyulmuş. oğlan çocuklar mini etek mi giymişti acaba?
  • kurumu bağlamaz!?

    tabağınızdan böcek çıkan bir restoranda, "bu durum kurumu bağlamaz, bu böceğin bireysel seçimidir." diyemeyiz.

    pisliğiyle, böcekin yaşamasına ve çoğalmasına elverişli habitatı yaratmış olan restoranı suçlarız.

    kişilerin özel hayatında yaptıkları, çalıştıkları kurumu bağlamaz, ama kişilerin, kurumlarının yarattığı ortamda, kurumlarının denetimine takılmadan, kurumlarınının hizmetleri süresince icra ettikler suçlar, o kurumu dibine kadar bağlar.

    hatta burada istismara uğrayan çocuk sayısının (bilinen) 45 olması, artı geçmişteki rize ve çorum olayları kurumu bağlamaktan öte kurumun kültürünün bu olduğunu gösteriyor. tecavücü adamın bireysel olarak aklanması bile ensar vakfı'nın aklanmasından daha mantıklıdır.
  • 45 çocuğa tecavüz eden "1" öğretmen demişler, öğretmen falan değil günah keçisidir o.
    zira 1 olsa duramazdı...
  • çocuklara tecavüz ederken alkol almayan ve domuz eti yemeyen tecavüzden sonra gusül abdesti alan ve tuvalete sol ayakla giren vakıftır.
  • konu sanki muhafazakarlar ve solcu tayfa üzerinden bir savaşa dönüştü. ben oralardan çıkıp olayı da siyasi bir malzemeden uzaklaştırıp çocuklar üzerinden düşünmek istiyorum. bunu yaparken de siyasi bir taraf olmadan sormak istiyorum ki "ensar vakfı'nda bir tecavüz suçu işlendiyse, suç şahsidir ve sadece tecavüzcüye aittir" fikrini savunan insanlar lütfen bizi de aydınlatsın.

    şimdi olayı vakıftan dinden falan uzaklaştırıp başka pencereden düşünelim.

    benim bir çocuğum var diyelim. belli bir yaşa gelince, ben bir okuldan etkilendim, pıtırcık anaokulundan çok etkilendim, çok güzel ingilizce öğretiyoruz dediler ya da çocuğumun iyi piyano çalmasını istedim ya da sportif bi dalda eğitilmesini istedim. okulu gezdim, sahibine güvendim, öğretmenimi sevdim ve çocuğum bir şeyler öğrensin diye emanet ettim. buraya kadar iyi bir ebeveynim.

    sonra 1 yıl geçti ve çocuğumun bu kurumda bir öğretmeni tarafından tecavüze uğradığını duydum, fark ettim, çocuğum söyledi bunu bana. ben ebeveyn olarak, anne olarak ne yapmalıyım?

    ben naparım biliyor musunuz, şu an senaryoyu kendim yazarken bile dellendim. gerçekten bu başıma gelse, o öğretmeni de o kurumu da onu denetlemesi gereken milli eğitim bakanlığını da eli değmiş, ihmali olmuş, göz yummuş herkesi sonuna kadar süründürürüm. ellerimle parçalarım derdim de neyse kötü örnek oluşturmayayım.

    benim çocuğuma zarar vermiş öğretmen, o öğretmeni denetlemeden işe almış müdür, o okulu denetlemeyen bakanlık, hepsinin elimden geldiğince üzerine giderim. ulan tecavüzden bahsediyoruz, oldukça sistematik bir şekilde uzun süre işlenmiş bir suçtan bahsediyoruz.

    şimdi ensar vakfı'nda olay nasıl oluyor. ben cumhurbaşkanından ensar vakfının yöneticilerine kadar olayı kapatma derdini anlayabiliyorum ama aileleri anlayamıyorum.

    tamam dindar evlatlar yetiştirmek istedin, belki evde iyi eğitemediğini düşündün öğretmenden ders alsın istedin. hepsi safça ve makul görünebilir. ama orda çocuğunun başına bir çocuğa yapılabilecek en kötü şey geldi, senin yavrunun başına dünyanın en kötü olayı geldi. ben bir anne baba için bundan sonrasında savunulacak kurum, tutunulacak dal, sığınılacak inanç, korunacak değer tanımıyorum ya. tanımıyorum abi.

    benim sorum şu;

    1)sizin çocuklarınıza ensar vakfı başkanı nasıl avukatlık eder ya? yakın abi dünyayı, başınıza daha kötü ne gelebilir ki.

    2) ilkokul çağındaki çocukların annesinin yanından başka yeri yoktur. ne işi var sizin çocuğunuzun yurtlarda, neden başka bir yerde kalmasına izin veriyorsunuz, elin adamı nasıl "annesiz çocukları avutmak için yanında uyurdum" diyor, ne biçim annesiniz siz?

    3)bir çok anne baba ergenlik çağına gelmiş çocuğunun bile arkadaşında kalmasına izin vermiyor, tanımadıkları için başına bişi gelebilir diye endişe ediyorlar, koruyorlar, siz nasıl evlatlarınızı emanet ediyorsunuz yabancıya hem de yatılı?

    4) neden hala sadece öğretmeni suçluyor ensar vakfına dava açmıyorsunuz?

    5) ihmal istismar getirir. bu çocuklar ihmal edilmiş, yeterince bakım veremeyen aileler, çocukları bu yurtlarda kötü niyetli adamların istismar hedefi haline getirmişler.

    benim gözümde bu çocukların aileleri bu çocukları suça açık, istismara açık hale getirerek ihmal suçundan yargılanmalı.

    bu sapık 500 yıl ceza alınca olay kapandı mı? adil yargılama yapıldı mı? sorumlular cezalandırıldı mı?

    benim içim rahat değil.

    ve bu tür olaylara rağmen, ensar vakfı, cart vakfı, curt vakfı... çocuğunu yatılı olarak ve denetimsiz ortamlara emanet eden aileler çocuklarının tecavüzünü de istismarını da göze almış olurlar.

    maddi durumunuz kötüyse, anasız babasızsa bu çocuklar verin sosyal hizmetlere devlet baksın abi, başka türlüsü asla kabul edilebilir değil gözümde.
  • rtenin desteklediği vakıf, fazla söze gerek yok...
  • herkes ensar vakfı’nı bu kirli iddialardan! kurtarma çabasında, köşe yazarları, bürokratlar, milletvekilleri vs. söz konusu vakfın yurtlarının açılışlarının hemen hemen tamamının açılışını bilal erdoğan yapıyor ve erdoğan ailesinin bu vakıfla ne kadar sıkı bağları olduğunu bilmeyeniniz yoktur. o halde bütün devlet eşrafının bu vakfı aklama konusunda cansiparene çalışmasının sebebini de anlamış bulunuyoruz.

    peki neden allah yoluna gönlünü adamış! bu vakıf pedofili ile suçlanıyor, ensar vakfı gıyabında neden bu islam, müslümanlık odaklı merkezler vakıflar küçücük çocuklara tecavüzler ve istismarlarla gündeme geliyor.

    çorum’da 15 yaşındaki e.y’nin eski ensar vakfı şube başkanı zekai işler tarafından cinsel istismara uğradığını şikayet etmesiyle başlayan ve seri cinsel saldırıların ortaya çıkmasını hatırlıyoruz hala. normal şartlarda 15 yıla kadar ceza alması beklenen zekai işler, adli tıptan gelen rapora rağmen “iyi hal” den cezası 4 yıl 8 ay’a indirildi.

    karamanda’ ki söz konusu saldırıyı savcılık skandal bir kararla haber yapmayı yasakladı.bırakın haber yapmayı savcılık bu haberi eleştrimeyi bile yasakladı. dosyada “eleştiri yapmanın yasaklanması” ifadesi net bir şekilde yer alıyor. savcılık çocuklara tecavüz eden birisini eleştirmeyi neden yasaklar ? burada korunma istenen kim ?

    tecavüzler bilinmiyormuş, şahsiymiş falan diyenlerle dolup taşıyor ortalık. peki öyleyse insanlar çocuklarını sokaktaki adamlara, akrabalarına ya da tanımadığı insanlara mı bırakıyorlar, tabi ki hayır. insanlar çocuklarını bu vakıflara emanet ediyor, tecavüz zanlısı çocukları toplayı bir etkinlik yapıyor ve bunu vakıf adına yapıyor.

    söz konusu vakıflar siyasi iktidar tarafında destekleniyor ve fonlanıyor. vakıf adına yurtlar yapılıyor, araziler tahsis ediliyor. bu meslele bir yarım, vakıf meselesinden çıkıp bir misyona dönüşmüştür. bu yüzden dosyalara gelen “gizlilik ve eleştirmeme” kararlarını da anlamış oluyoruz. aynı şekilde söz konusu vakıf, hz.muhammed’i nasıl öğretelim” kitabında kız çocuklarının diri diri gömülüp taşlanmasının gerekçesini de “fuhuş” olarak açıklıyor. o zamanlar “mekke’nin kenar mahallelerinde fuhuş yapılmaktaydı ve anne babalar kız çocuklarının büyüdüğünde bu bataklığa düşmesine vicdanları razı gelmeyeceği için onları diri diri gömmeyi daha uygun görüyorlar” ifadeleri yer alıyor. gördükleri her şeye fuhuş diyen, milletin etek boyuna karışanları tecavüzle, istismarla, pedofili ile suçlanması da vakfın ne kadar ahlaklı olduğunu bize gösteriyor.

    fettullah gülen’ nin akrabalarının da adının geçtiği ve üst düzey bürokratların isimlerinin geçtiği bu dosyalar akp ve cemaat tarafından gizlenerek kapatılmıştır. tecavüz kişisel bir suçtur evet ama bu tecavüzler sistematik bir şekilde saklanmaya çalışılıyorsa mesele toplumsallaşır ve hepimizi ilgilendirir.
  • akp’lilerin umrunda olmayacaktır tabii ki. en ağır eleştiri ancak şu şekilde olabilir;

    “çok iğrenç bir şey tabii, o sapık öğretmen anında cezalandırılmalı ama erdoğan’ın bu olayla suçlayamazsınız! nereden bilebilir bütün öğretmenleri tek tek inceleyemez ya!”

    canım ya ne kadar güzel, her türlü desteği verdiği, 90 yıllık enkazı kaldırdık diye övdüğü eğitim kurumundaki sapıklıktan sorumlu değil, başında olduğu ülkede ayda 1 patlayan bombalardan, ölen insanlardan sorumlu değil, yüzlerce madenciye mezar olan denetimsizliklerden sorumlu değil.

    hayır bu adam/adamlar neyden sorumlu bir bilsek?
hesabın var mı? giriş yap