• titanic ile california arasındaki tek farkın titanic in batarken elektriklerinin olduğunu söyleyerek california daki elektirik kesintilerine gönderme yapılan esprisiyle bendenizi dağıtmış son derece eğlenceli bir yapım.

    aynı zamanda geçmişin geeklerinin bugünün açık gözlerine nasıl dönüştüklerini gözümüze sokarak intikam soğuk yenen bir yemektir dedirtmiştir.
  • genel anlamda pür dikkat ve yer yer gerilerek izlenen belgeselin bir noktası vardır ki, sinirlerinizi boşaltır ve istemsizce güldürür.

    louis borget hakkında gelen isimsiz ihbar, borget'nin yaklaşık 3m doları hesaplarına geçirmesiyle alakalıdır. sahte defterler, offshore hesapları... mali işler sorumlusu tom mastroeni'den, kimsenin ismini dahi duymadığı lübnanlı spekülatör "mr. m. yass"e kadar uzanan hesaplar. aslında mr. m. yass'in kim olduğu noktaların yerini değiştirerek gayet net okunabilir: mr. my ass. oyuna öyle kaptırmışlar ki kendilerini, kendilerinden o kadar eminler ki..
  • "ask why" sloganının "ask why asshole" a geçişini anlatan belgesel. başından beri herşey ortada adam yazmış güzel yemesini biliyorsunuz nerden geliyo bu derenin suyu sormuyosunuz. belgeseldeki en sağlam karakter kesinlikle mr m. yass adlı şahıstı.
  • borsa, finans ve financial fraud ile ilgili yapılmış en iyi belgesellerden biridir kanımca.
  • 2006 belgesel oscarina aday diger yapimlarla beraber ntv ekraninda gosterilen belgesel, hatta bugun gosterildi.
  • enerji piyasasında deregülasyonun sonuçlarını tekrar sorgulatan, kaliforniyayı böyle düdükleyenler türkiyede ağzımızdan girip bir tarafımızdan çıkmaz mı dedirten belgesel. en vurucu kısmı da fiyatları arttırmak için elektrik kesintisi talimatı verdikleri telefon görüşmeleriydi herhalde.
  • guzel bir belgesel film. yalniz filmi cekerken finansal ve mali konularda danışmanlardan yararlansalar daha iyi olurmus.
  • vaktiyle bir iktisat tarihçisi çok değerli bir profesör hocam* kapitalizm ve küreselleşme dersinde bir söz söylemişti ki bu belgeseli özetleyebilecek en iyi cümle olsa gerek:

    "growth for the sake of growth, can only be the ideolgy of a cancer cell!"

    (büyüme hatrına büyüme, sadece bir kanser hücresinin ideolojisi olabilir!)

    siz hala serbest piyasa ekonomisinden dem vurun, deregulation'ı nimetten sayın sonra da görünmez ele sığınadurun. deregulation sonunda çare olarak ancak arnold schwarzenegger (yazana kadar canım çıktı!) size müstehak olur.

    kriz yaratma konusunda haliyle bu ilk örnekti sadece bir diğeri için itinayla izleyiniz, izlettiriniz (bkz: inside job)
  • dini imanı para olan bir sistemin etik değerlerden uzaklaştıkça nasıl adım adım batağa sürüklendiğini etkileyici bir biçimde aktaran belgesel. her yıl çalışanlarının %15'ini işten atan, başkalarını ezmedikçe ayakta kalmanın imkansız olduğu kurum kültürünü destekleyen bir şirket. zarara rağmen kar edildiğini göstermeye çalışmakla başlayan, giderek insanları dolandırmaya varan bir süreç. suçta payı olan herkesin ortada yanlış birşeylerin döndüğünü bile bile kazancına bakıp devam ettikleri kısır bir döngü.
  • sox (bkz: sarbanes oxley) kurallarına neden olmuş olay
hesabın var mı? giriş yap