• hakkında komik komik sığ fikir yürütmelerin yapıldığı mühendislik eğitimi veren bölüm. halbuki basit temel kurallar burası için de her yer için de geçerlidir;

    - adının başında ve sonunda ne olursa olsun elektronik ve benzeri öncü teknolojilerin temeli olan alanlarda eğitim verilen tüm okullarda eğitim almak doğal olarak kişide mühendislik eğilimi ve matematik yetisi gerektirir.

    - her meslek, becerebilen mensubunun elinde 'geleceğin mesleği', gerçek erbabı olmayanın elinde ise sadece mundar olur. ilkokul mezunu bir adam şemsiye imalatçılığından zengin olabilirken çift doktoralı elektronik mühendisi meslek hayatını silik ve başarısız geçirebilir.

    - iyi bir eğitim, yalnızca iyi bir fırsat verir. dünyanın en küçük bluetooth cihazını yapıp iyi para kazanan kişi bunu diplomasına değil, o diplomayı veren okulun kendisine kattığı düşünme, tasarım ve üretim yeteneği kadar sahip olduğu çevreye ve iş zekasına da borçludur.

    - meslek ve bölüm seçimi yaparken 5-10-20 yıl sonra kendini nerede görmek istediğine ve bunlar için hangi gerçekçi planlara sahip olduğuna, nasıl bir hayat amacı ve vizyonuna sahip olunduğuna bakmak yerine 'kpss'de öyleymiş, şu adlı bölüm bu adlı bölüme göre daha önde bilmemne oranına sahipmiş' gibi basit altı stratejilerle hareket edenler ise her alanda nal toplamaya mahkumdurlar. bölüm ve üniversitenin hangisi olduğunun bunda hiç bir önemi yoktur.

    - okul başarısı sınav, lab, ödev, proje vs. gibi kolayca ölçümlenebilen basit kurallara bağlıdır, okulda başarı geri zekalı değilseniz bir şekilde elbet sağlanır. okul için zeka yeterlidir, ama hayat başarısı çok daha karmaşık faktörler içerir. hayattaki gerçek başarı için zeki olmak yetmez, hem zeki hem akıllı olmak gerekir. elektronik ve benzeri ileri teknolojiye yönelik mühendislik disiplinleri belki zekayı işlek tutar ve keskinleştirir, ancak akıllı olmayı kesinlikle öğretmez. bu detayı gözden kaçıranlar da meslek hayatında toz yutmaya mahkumdur.

    özetin özeti: ağaca ve ormana ayrı ayrı ve birlikte bakabilenlerin kazandığı; ağaca bakarken ormanı göremeyenlerle ormana bakarken ağacı gözden kaçıranların kaybettiği bir oyunda sahne olarak yer alan, mesleklerden bir meslek.
  • itü'nün en kazık mühendislik bölümlerinden biri.
  • endüstri mühendislerinin tepelerine binmek için okunur.

    (bkz: endüttiri mühendisliği)
  • genel olarak aşağıdaki alt dallara ayrılmaktadır

    elektronik alanı :

    a - tasarım: tümleşik devreler gibi silikon devriminin getirdiği teknolojilerle ilgilenir. genelde bu alanda eğitim alanlar abd'de yüksek lisanslarına devam ederlerse teknoloji devlerinin bulunduğu silikon vadisinde mühendis olabilirler.
    türkiye'de bu alanda hakkıyla tasarım yapan 6 şirket bulunmaktadır. bunların 4'ü itü kampüsü içerisindedir. en dikkat çeken özel kurum: ericsson'dur ve türkiye ayağı itü kampüsü içerisindedir: http://www.emdc.com.tr/iletisim.html bu arada vlsı tasarımı yapabilen lisans öğrencilerinin de kullanabildiği üniversite labı sadece itü ' de vardır.

    b - gömülü sistemler mühendisliği: türkiye'nin 2023 vizyonunda yer alan bir sektördür. sanayi-teknoloji bakanlığının ve tübitak'ın bu alanda özel yatırımları ve teşvikleri bulunmaktadır. ulusal bir stratejiye dönüştürülmek istenmektedir. aklınıza gelebilecek her teknolojik cihazın içinde bulunmaktadırlar. cihazları akıllı (smart) yapan kavramdır. akılı telefonlar, tvler, uydu alıcıları, ev makinleeri, otomotiv, endüstriyel otomasyon vs vs.. bilgisayar müh. ile elektronik müh. ortak alanıdır. türkiye'de bu konuda dünya'ya ihraç yapan firmalar vardır. başlıcaları vestel, netaş ve siemens'tir. ayrıca aselsan, meteksan vs savunma şirketleri bu alanda nitelikli mühendislere ihtiyaç duyar. gömülü sistem kısmında analog/dijital devreler dışında oldukça çalışılan bir diğer konu da yapay sinir ağlarıdır. al nında oldukça iyi bir-iki hoca var fakat yine de kaydadeğer bir alan. diğer alan ise rf'tir. burada da sizin televizyonlarda çok duyduğunuz o turksat bilmemne uydularının elektronik kısmı yapılır.

    c- mikrodalga mühendisliği: yüksek frekanslara çıkıldıkça işaretlerin dalgaboyları görece devrenizin boyutlarına yaklaştığı için klasik devre çözümleri yerini, işaretin elektromanyetik özelliklerini göz önünde bulundurarak tekrar düzenlenmiş mikrodalga çözümlerine bırakılır. telekomünikasyan, savunma sanayi ve tıp elektroniği alanında ihtiyaç duyulan devrelerin ve antenlerin tasarımıyla ilgilenirler. venn diyagramlarıyla ifade edilecek olursa elektronik ve elektromanyetik kümelerin kesişim bölgesi olarak değerlendirilebilir. fakülte içerisinde bulunan rf elektronik lab.'ında lisans düzeyinde de öğrenciler uluslararası tasarım yarışmalarına katılmaktadırlar. ülkemizde savunma sanayii şirketleri rf/mikrodalga mühendislerine oldukça fazla ihtiyaç duymaktadır.

    telekomünikasyon alanı:

    a - telekomünikasyon: haberleşme teknolojileriyle ilgilenir. özellikle 90'lı yılların sonunda çoğu ülkede kablosuz iletişi altyapısı yeni yapılmaya başlandığından bu alan inanılmaz derecede kârlı bir sektördü. fakat çoğu ülkenin altyapısı tamamlanmış olduğundan şuan durağan bir sektördür. çoğu firma bu alandaki faaliyetlerini ya durdurmuş ya da rakipleriyle ortaklaşmaya giderek küçülmüştür. örneğin nokia ve siemens bir araya gelerek nsn'i kurmuştur. son olarak siemens nsn'deki payını nokia'ya satarak bu alandan çekilmiştir. ayrıca network sistemleri de bu alanın içerisindedir. türk telekom, avea, turkcell, vodafone bu alandaki başlıca şirketlerdir. bu şirketlerin altyapılarını da türkiye'de başlıca 4 firma yapar. huawei, nokia, netaş ve ericsson.

    b - işaret işleme: yüz-ses-cisim tanıma, video ve ses kaydı-aktarımı teknolojileriyle ilgilenir. yüz-ses-cisim tanıma nedeniyle robotların gelişmesi biraz bu alana bağlıdır. ayrıca son yıllarda hayatımıza giren 720p, 1080p hd tvler ve uydu alıcılarının temeli bu alandır. yanlız işaret işleme çok mühim bir alandır. her yere girebilecek potansiyeli vardır, çünkü ilgilendiğin her şey aslında bir sinyaldir ve onu daha rahat görebilmek ve kullanabilmek için process etmen gerekir. oldukça matematiksel bir alandır. gerçekten çok matemaitksel. öyle elektronik matematiğiyle karşılaştırılamaz. aynı şey elektromanyetik için de geçerli. haberleşme okuyacak adamın matematiği, cebri çok iyi olmalı. öyle sadece uygulamayla iş yapmayı planlayan adam bu alana girmesin. bu alanda oldukça teori vardır.

    c - elektromanyetik: elektromanyetik lab'ında elektromanyetik dalgalarla cisimlerin yerini ve cinsini tespit etmek adına çalışmalar yürütülmektedir.(kanserli doku tespiti, yer altı ve duvar arkası cisim tespit vs)

    buna ek olarak kuantum hesaplama, haberleşme, algoritmaları, devreleri gibi konuları çalışmak isteyenler, engineering sonrası bu alana yönelebilir, bir dönemlik bir kuantum mekaniği dersi ve sağlam bir lineer cebir alt yapisiyla ilk adımı atabilirler.

    uyarı niteliğinde belirteyim haberleşme sektörü çok oynaktır. haberleşme protokolleri çok kabaca her 10 senede bir yenilenir (1g-2g-3g-4g). örnegin 5g'nin 2020 sonrasi gelmesi bekleniyor. bu trendleri yakalayan arkadaşlar güzel fırsatlar yakalayabilir. zaten yukarda bahsettigim 1 numaralı şirketler vizyon sahibi şirketlerdir. vizyonları sayesinde bu kadar büyüyüp bu piyasanın öncü şirketleri olmuşlardır. yoksa adam hala ben 2g ağı için antenden para kazanacağım derse o şirketten hayır gelmez. bu şirketler yeni teknolojileri takip ederler ve onlara yatırım yaparlar. bunu başka şirketler de yapar. mesela google, microsoft gibi yazılım tarafı güçlü şirketleri tutun, qualcomm gibi semi-conductor şirketler veya ıbm, samsung gibi bilgisayar/elektronik tabanli sirketler de pastadan her zaman pay almak ister. eger biraz ilginiz varsa bu sirketlerin yeni teknolojilere ne kadar yatırım yaptiklarını araştırabilirsiniz. zaten yeni teknoloji dünyasinda bir susürüru farkli şirket birbiri ile cok daha fazla iç içe olacaktır, çünkü ister istemez şirketler birbirlerinin alanına kayiyorlar. yeni teknolojilere örnek: internet of things -iot-, cloud, big data, artificial ıntelligence, machine learning, software defined networks (sdn), nvf gibi kavram lar son dönemde çok pöpülerdir.

    son olarak, her ne kadar batı dunyası (abd ve avrupa) teknolojik olarak ileri seviyedeyse de, asyalı ülkeleri de hafife almamak gerekiyor. unutmayın ki huawei, samsung, zte, lg, sony, lenovo gibi markalar asya kokenlidir.

    edit: imla
  • turkiye'de halen okunabilecek en iyi bolumlerden biridir. elektronik kismina cok hakim degilim ama iyi bir haberlesme muhendisi, ki ozellikle network veya gsm alanlarindan birinde birkac senelik bir tecrubeden sonra iyi firmalarda guzel ucretlerle is bulabilir. hayatin her alaninda oldugu gibi is konusunda da kendini gelistirmek ve firsatlari kovalamak onemlidir.
  • birinci öğretimlerin dersten çıkmasını beklerken tesadüf eseri bir ders çıkışını görüp hayretler içerisinde kaldığım bölüm. kapının önünde öyle canı sıkkın hayattan bezmiş "lan bu hoca ne zaman bitirecek şu dersi" diye beklerken, koridorun sonundan bir kapının açılmasıyla allah allah nidalarıyla üstüme üstüme gelen,sanki nizamiyeden çarşı iznine salınmış askerler gibi dışarı çıkan yaklaşık elli adet adam görünce bir şok oldum bir büzüldüm bir pıstım böyle duvar kenarına. işin ilginç tarafı sınıftan çıkan daha koridorun sonuna ulaşmayı beklemeden bir sigara yakıyordu. hani lan bu okulun koridorlarda sigara içme yasağı? gidip şikayet edesim geldi elemanları da dedim boşver adamlar zaten besbelli yamulmuşlar derste.. ben bir ders çıkışında bu kadar hayattan bezmiş bu kadar ölü balık gibi bakan başka bir öğrenci güruhu görmedim. genelde herkeste bir sevinç havası olur ders sonlarında. zaten neden çok fazla sevinemediklerini 5 dk sonra derse geri dönme şekillerinden anladım. bir 5 dk.lık ara için tüm sınıf dışarı çıkar mı yaa?
  • o dersten bu dersten kalıp "lan noluyorum" derken 4. sınıfa gelinen, gelinince de "ya keşke bir şeyler öğrenseydim bak bomboş çıkıyorum" diye düşünülen, okuduğunuz her günü burnunuzdan fitil fitil getiren, acayip zor bir mühendislik dalı.
  • bu bölümden haberleşme derslerini ağırlıklı olarak seçip gerçekten mesleğinizi yapmak yani okuldaki teorik ve uygulamalı dersleri aynen devam ettirmek isteyip mezun oluyorsanız, akademi dışında türkiye içinde bu işlerle ilgilenen çok az sayıda şirket vardır. akademi kısmına birazdan değineceğim.

    ancak şu unutulmamalıdır, derslerin çoğunluğu haberleşmeden alınmasına rağmen (3. sınıf sonrası ancak bu mümkün olabilmektedir) temel derslerin birçoğu da elektronik derslerini oluşturmaktadır. iki yönde de geriye bakıldığında sağlam bir temel oluşturulmuştur. (bkz: i.t.ü. ehbe)

    biraz daha özele inersem haberleşme alanında, şu anda türkiyedeki operatör ve çoğu modem şirketlerinin uğraştıkları üst katmanlar hakkında çalışmayı ana hedefiniz haline getirmemişseniz (tüm haberleşme linklerinin çip olarak satın alındığı şirketler), osı piramidinde ilk iki bölümü kaplayan "physical layer" ve "data link layer" içinde çalışmak istiyorsanız yani hardcore haberleşmeci olacağım diyorsanız, kimin ne dediğine aldırmayın. sadece 3-4 yıllık deneyimi olan bir ehbe mühendisi olarak şunu diyebilirim o az sayıdaki şirketler harıl harıl bu konuda çalışacak adam arıyor. ayrıca, elektronik geçmişiniz de olduğu için o bölümde de gelişmeye açıksınızdır ve hızlıca olaya adapte olursunuz.

    yine alanınızla ilgili bir yüksek lisans patlatıp ya da patlatma sürecinde olup ve bu süreçte linkedın vb. hesabınız varsa örneğin, bu işlerin anayurdu olan ülkelerden iş tekliflerine hazır da olmanız gerekiyor. ya da kendiniz başvurduğunuzda elbet kabul alacağınızı. bu yurt dışı kararı tamamen kişisel tercihtir yorumda bulunmayacağım efenim bu başlık altında. ancak şunu diyebilirim, 30 kişi mezun olduğumuz (%100 ıng bölümü için konuşuyorum, totalde 120) bölümde 21 kişi şu an yurt dışında, (bkz: evet saydım) siktir olup gitmek de bir o kadar kolay.

    gelelim akademi bölümüne eğer türkiye de kalırsanız, yüksek lisans bölümünü yaşayan biri olarak konuşabilirim. hocan seni sadece damızlık bir inek olarak görür. ne kadar yayın çıkartabilir diye seni tartar aslında kafasında. senin gelişebileceğin ya da istediğin konulara yönelmendense 2 hafta da herşeyi bitirip diğer iki haftada ise bildiriyi yazmanı ister. tabii ki bu süreç bitmez hep stres vardır. ancak boklamışken artı yönleri söylemem gerekli bir sonraki paragrafımda şirketlerin negatif yönlerini söyleyeceğim gibi. kampüs içindesindir, kaçta lab a gittiğin önemli değildir, elindeki işi zamanında bitirmen önemlidir. istersen hafta içi herhangi bir gün akşam içmeye çık diğer gün gitme, gecesinde git, hiç gitme ya da evden çalış farketmez. ya da o hafta cepte olan parayla sevgilinle, kardeşinle vb. bir tatil ayarla kimsenin umurunda olmaz ama o işi zamanında bitir. mükemmel lüks. ayrıca, benim en sevdiğim yönü olan konferanslar. hangi ülkeye gitmek istiyorsun. sağlamından bir bildiri yaz ve git sun. ister avustrayla, ister bangkok, ister meksika, ister amerika neresini istersen proje destekliyse cebinden beş kuruş vermeden her yeri gez.

    şirketlerin eksi yönleri ise sabit çalışma saatleri ve insanlardan sıkılmak. bunun dışında kimse seni sorgulamaz, iş bitiminde kimse dürtmez, rahat rahat hafta sonları ve akşamları takılırsın.

    bu entry sonucunda ben hala %50 %50 yim. onca yazdım, ikisini de yaşadım yaşıyorum ama karar veremedim, hangisinin daha iyi olduğuna.
  • puan ve sıralaması açıklanan her genç, illa ki tercihine yazdığı veya yazmayı düşündüğü bölüme bakıyordur buralarda.

    4. sınıf öğrencisi olarak söylüyorum, ilginiz yoksa elektronik ve haberleşme müh. ömür törpünüz olur. 1. sınıfta lise bilgileriyle matematik fiziği idare edip mühendisliğe giriş derslerinde sıkıntı yaşamazsınız belki. ama 2. sınıfta öyle bir çarpar ki kendinize gelemezsiniz.

    elektronik, haberleşme ve programlamaya dair gerekli gereksiz bir sürü ders göreceksiniz. 4 yılık bölüm bazılarınızın 2. sınıftan uzayacak. benim kuyruk acım olduğundan söylemiyorum bu arada, 2 dersten bir dönem uzattım. biliyorum kanınıza iş olanağı çok diye giriyorlar ama ilgin yoksa yazma abisi. eloharb yorar.

    edit: 2015 şubatında mezun oldum. birkaç şey daha paylaşayım.

    yarım dönem uzattığımı söylemişim zaten. ama daha diplomayı almadan kasım ayında "part time" sıfatıyla düşük maaşla da olsa işe başladım. tamamen farklı şeylerle uğraşmaya ve yeni şeyler öğrenmeye başladım. elimde not defterimle her duyduğumu, kendimce önemli bulduğum her bilgiyi not aldım. üniversiteyi baştan okuyor gibi oluyorsunuz bir bakıma. ne yalan söyleyeyim, girdiğim yerde mühendis olarak başlamam kolay olmadı. özel sektör gerçekten dengesiz. hatta öyle ki, diplomamı aldıktan sonra bana bir süre daha mühendis olarak başlayamayacağımın söylendiği, iş aramaya başladığım günün akşamında durumlar bir anda değişti ve başlamış bulundum.

    açıkçası şu an yaptığım işten oldukça memnunum ve bu bölümü seçtiğim için pişmanlık duymuyorum. şunu da belirteyim, birkaç istisna dışında mezun olan arkadaşlarımın hiçbiri işsiz kalma sıkıntısı yaşamadı. o birkaçı da yalnızca bir süreç geçirdi ve elbet güzel bir iş buldu.

    son olarak "1500-1750 lira ile başlarsanız şanslısınız" cümlesi palavradan ibarettir.
hesabın var mı? giriş yap