elektron

• elektron kelimesi ilk kez, kehribarin ipekli bir kumasa surtuldukten sonra oteki cisimleri cektigini kesfeden yunan filozof thales tarafindan, bahsedilen deneydeki bilinmeyen gucu nitelemek icin kullanilmistir, zira elektron sozcugu yunancada kehribar anlamina gelir.
• aynı anda hızını ve yerini büyük bir hassasiyetle belirleyemeyeceğimiz söylenen atom parçacığı. nedeni de elektronun yerini bulurken hızının belirsizliğinin artması,hızını bulmaya çalışırkense yeriyle ilgili bilgilerin anlamsızlaşması(doğruluklarını yitirmesi)dir.
  (bkz: heisenberg uncertainty principle)
• atom çekirdeği ile seviyeli bir ilişkisi olan parçacık.
• ne idugu belisiz bisi. boyle biseyin olmadigini iddia edenler hala var.
• elektrik akimini olusturan baslica parcacik
• varlığı matematik hesaplar ve tahminlerle ispatlanmaya çalışılan ama kimsenin görmeye muvaffak olamadığı atom elemanları.bu afacanların bir özelliği de şudur ki herhangi bir anda tam olarak nerede olacakları şu anki bilim dahilinde zaten bilinemez,ayrıca tahmin de edilemez.ah afacanlar.
• spin denen sihir sayesinde belki de aynaya baksa kendi ensesini görebilecek bir arkadaşımız.
• atomun çekirdeği etrafında belirli yörüngelerde dönerken kendi etrafında da dönen ve mikroskopik boyutlardan teleskopik boyutlara geçildiğinde güneş etrafında dönen dünya gibi kabul edip fraktal da böyle bişey olsa gerek dedirten, hızlandırılıp tungsten gibi sert yüzeylere çarptırılırsa x-ışınları üretebilen, yörüngeler arası yer değiştirirken ortama enerji alıp veren , fotoelektrik, compton vb. gibi olaylarla maddeyle etkileşen
  (bkz: spin), (bkz: compton), (bkz: fotoelektrik), (bkz: fraktal)
• butun omurleri boyunca tripte olan ve atom cekirdegi etrafinda dolanip duran -ayni zamanda da yorungelerinden kopup ayrilma egiliminde olan- kucuk minik ve inatci nesnelere verilen ad.
• sanıldığı gibi çekirdeğin etrafında fıldır fıldır "dönmezler" (bkz: kuantum)