• 1907 yılı doğumlu en az 15 kişinin ölümünden sorumlu amerikalı seri katil. gençlik yıllarını seksin büyük bir günah olduğuna inanan annesiyle geçirmiş onun ölümünden sonra kadın vücuduna merak sarmış anatomi konusunda araştırmalar yaptıktan sonra mezarlıklardan çaldığı cesetler üzerinde öğrendiklerini uygulamaya başlamıştır. bir süre sonra daha taze bedenler isteyen katil kurbanlarını genellikle annesinin yaşından (55) seçmiştir. cesetlerle cinsel ilişki ve yamyamlığın dışında derilerinden elbise dikme ya da duvarları bu derilerle kaplama gibi sapkınlıklar gösteren katilin evinde bir ayakkabı kutusu dolusu üreme organı duvarlara asılmış kadın kafaları yenmek için ayrılmış içorganlar bulunmuştur. yaşamının son yıllarını akıl hastanesinde geçiren ed gein 77 yaşında kalp yetmezliğinden ölmüştür.
    ed gein aralarında pyscho texas chain saw massacre silence of the lambs gibi bir çok film ve kitabın yanısıra gerçek yaşamda da onun yolundan giden çok sayıda seri katile de esin kaynağı olmuştur
  • ed gein, bir seri katil degildir. cunku seri katil tanimlamasi 'belli bir sure icinde en az uc kisiyi oldurmek'tir. ancak tum zamanlarin belki de en taninan, en kult katili olarak bilinir. bunun nedeni isledigi suclarin niceligi degil, niteligidir. ondan esinlenerek yaratilmis roman/film karakterleri inanilmaz ilgi cekmis, ed gein'i de efsane haline getirmistir. lakin bu karakterlerle hemen hemen hic benzerlik tasimaz. yamyam degildir; mezardan caldigi kafatasinin icinde yemek yiyen bi hastadir. bilinen sadece 2 cinayeti vardir. onlari da iskence yaparak oldurmemistir. kendisini anlattigi iddia edilen filmlerdeki gibi, testere/motorlu alet falan kullanmamistir. mezardan cikardigi oluler icin kuregi, iki cinayetinde kullandigi 45lik silahi ve olulerin derilerini soymak icin kullandigi av bicagi vardir yalnizca. buyuk ihtimal, mezarda derisini kullanabilecegi ortayasi geckin bir kadin ceseti (annesine benzeyen) bulamadigi icin, annesi yaslarinda iki kadini oldurmustur. annesine hastalik derecesinde takintili (o oldukten sonra odasini mabede cevirmis), kadin olmaya calisan bir nekrofildir.
    bunun disinda; evinde bulunan insan derisinden yapilmis sandalyeler, basi kesilip ici bosaltilmis ve basasagi asilmis bir kurban, kafatasindan yapilmis corba kaseleri, duvara asilmis insan yuzleri, kendini kadin/annesi gibi hissedebilmek icin yaptigi memeucu olan yelek, bir ayakkabi kutusu icinde kadin cinsel organlari gercektir.
    ed gein bir seri katil degildir belki ama, kendisinden esinlenerek yazilmis/filme cekilmis kitabin adi gibi gercek bir psychodur.
  • eddie gein 1906 – 1984 (plainfield hortlağı)

    17 kasım 1957 plainfield wisconsin, polisler ed gein’in ıssız çiftliğine gelir.
    plainfield’de madeni eşyalar satan bir dükkânı işleten bayan bernice warden ortadan kaybolmuştu ve onun son müşterisi ed gein’di. polisler ed gein’den şüphelenmekteydi.
    ed'in evinin içi kırık dökük eşyalarla doluydu. her tarafta çöpler vardı, çöplerden odalara girmek imkânsızdı. şerif arthur schley evi araştırmaya başladı. mutfakta ayaklarından tavana asılmış başsız bir ceset vardı. ceset uzunlamasına kesilmişti.
    ceset bir kadına aitti 55 yaşındaki bernice warden, bulunan tuhaf şeyler bununla bitmiyordu. insan derisinden yapılmış çöp sepetleri, çantalar, bir kutu dolusu kadın cinsel organı, yine insan derisinden yapılmış koltuk kılıfları, meme uçlarından yapılmış kemerler... en sonunda bulunan şey ise herkesi dehşete düşürmüştü. tamamıyla insan derisinden yapılmış bir elbise.

    eddie gein 27 ağustos 1906’da wisconsin da doğdu. babası george, annesi augusta ve kendisinden 7 yaş büyük abisi henry gein...

    edin annesi augusta aşırı dindar, sert ve hoşgörüsüz bir kadındı. çocuklarını buna uygun olarak, iyi birer hıristiyan olarak yetiştiriyordu. çocuklarına her gün incil’den dersler veriyordu. çocuklarını kadınların ahlaksız ve gevşek oldukları konusunda sürekli uyarıyordu. onları cehennem ile korkutarak sex’in günah olduğunu anlatıyordu.
    o çocuklarının hayatındaki tek kadındı. augusta despotça davranan, otoriter bir kadındı. dünyada bir tek kendi görüşlerinin doğru olduğuna inanıyordu.
    kocası george ise karısının tam tersiydi sessiz, zayıf karakterli, kof ve alkolikti. çocuklarının üzerinde hiçbir etkisi yoktu.

    george gein'in 1940’daki ölümünden sonra çiftliğin bütün işleri augusta’ya kalmıştı. ed ve henry de ona işlerde yardım ediyordu. henry kardeşinin annesine olan aşırı düşkünlüğünden çok rahatsızdı. aradan geçen günlerden sonra henry annesini açık açık eleştirmeye ve ed'e annesini kötülemeye başlamıştı. abisinin davranışları ed'i şok etmişti. ona göre annesi bir tanrıçaydı. ve ona tapıyordu.

    1944 yılında henry esrarengiz bir kaza! geçirerek öldü. esrarengiz ölüm serisinin ardından 29 aralık 1945’de de augusta öldü. ed hayattaki tek gerçek aşkını ve arkadaşını kaybetmişti. artık tamamen yapayalnızdı. annesinin ölümünden sonra sık sık mezarlığı ziyaret ediyordu. annesini odasını bir türbe haline getirmişti. ed annesinin ölümünden sonra giderek daha fazla içine kapandı. zamanın çoğunu korku hikâyeleri ve anatomi kitapları okuyarak geçiriyordu. ayrıca yerel gazeteleri de okuyordu. en sevdiği kısım ise ölüm ilanlarıydı. ilanlardan yakın zamanda ölmüş kadınların yerlerini
    öğreniyordu.
    artık anatomi kitaplarından öğrendiklerini uygulamanın zamanı gelmişti. ed’in hiçbir kadınla ilişkisi olmamıştı. kadınların göğüslerini cinsel organını çok merak ediyordu. bir kadınla yatmanın nasıl bir şey olduğunu hayal ediyordu. şehvetini dindirmek için geceleri mezarlıkları ziyaret etmeye eve mezarları açarak vücut parçaları toplamaya başlar.

    eddie bir gün çiftliğine gelen bir çocuğa yatak odasındaki, mezarlıktan çaldığı kafataslarını gösterir. çocuk gördüklerini telaşla insanlara anlatmaya başlar, ama kimse ona inanmaz anlattığı hikâyeyi hayal ürünü olarak yorumlarlar.
    bir süre sonra ed'in çiftliğini ziyaret eden iki kadın da evde kafatasları görür. ama bunların cadılar bayramı kostümü olduğunu sanırlar. kasabada garip söylentiler yayılmaya başlamıştır, ama kimse bu söylentileri dikkate almaz. çünkü ed'i sessiz, kendi halinde biri olarak biliyorlardı. hiç kimse onun böyle şeyler yapacağına inanmıyordu. hatta insanlar ed'e kafatasları hakkında şakalar yapmaya başlar. ed ise onlara sadece gülümser.
    yani kısaca kimse bunların gerçek olabileceğine inanmaz.

    1945 -1955 yılları arasında kaybolan insanlar wiscons’ın polisini alarma geçirmişti.
    kaybolan ilk kişi 80 yaşındaki georgia wecker isimli bir kadındı.1 mayıs 1947 de kaybolmuştu.100lerce insan ve polis 10 millik bir alanı kadını bulma ümidiyle aradılar, ama hiç bir şey bulamadılar.

    6 ay sonra la crosse wisconsin’de çocuk bakıcısı evelyn hartley kayboldu. evely’nin babası kızının evini defalarca aramış, ama hiç cevap alamayınca meraklanmıştı.
    endişelenen adam kızının evine gider, kızına seslenen baba hiçbir cevap alamaz. bütün kapılar ve pencereler kapalıdır, evin çevresini dikkatlice arayan adam açık bir pencere bulur. pencerede kan izleri vardır. olay yerine gelen polis bölgesel bir arama başlatır, ama hiçbir sonuç çıkmaz. bir kaç gün sonra la crossenin dışında evely’nin kanlı elbiseleri bulunur.

    kasım 1952’de geyik avcılığı yapan iki adam içki içmek için plainfield deki bir barda dururlar. barda birkaç saat geçirdikten sonra arabalarına binip uzaklaşırlar. ve bir daha kendilerinden haber alınamaz.

    1954’ün kış aylarında plainfield gazinosunda bekçilik yapan bayan mary hogan esrarengiz bir biçimde kaybolur. polisler gazinonun zeminde kan izlerini görürler. kan izleri parka kadar gitmektedir. bu da hoga’nın sürüklenerek götürüldüğünü göstermektedir.
    ayrıca yerde bir mermi kovanı bulurlar.

    17 kasım 1957’de eddie’nin çiftliğinde bernice warden’in başsız cesedi ve diğer korkunç şeyler bulunduktan sonra. polis eddie’nin çiftliğinde ve çevresinde geniş çaplı bir arama başlattı. polisler ed'in daha fazla cinayete karıştığına inanıyorlardı. cesetlerin gömülmüş olabileceğini sanıyorlardı.

    çiftlikte başlatılan kazılar süresince ed’de müfettişler tarafından sorgulamaya başlandı. ed ilk başta cinayetleri işlediğini kabul etmedi ama birkaç günlük sessizliğin ardından.
    yaptığı bütün korkunç şeyleri anlatmaya başladı. bayan warden’i nasıl öldürdüğünü, evinde bulunan ceset parçalarını nerden aldığını...

    ed detayları hatırlamakta zorlanıyordu, çünkü stresten ve tüm bu tantanadan sersemlediğini iddia ediyordu. henüz warden’i nasıl eve getirdiğini hatırlamıyordu. evindeki ceset parçalarını mezarlıktan çaldığını söylüyordu, ama ed bayan warden dışında kimseyi öldürmediğinde ısrar ediyordu. birkaç gün sonra ağır geçen sorgulamalar sonunda ed, mary hogan’ıda öldürdüğünü itiraf etti. detayları hatırlamadığını onu kaza sonucu silahla vurduğunu söylüyordu. eddie sorgulamalar sırasında en ufak bir pişmanlık belirtisi göstermemişti. cinayetleri ve mezar soygunlarını büyük bir keyifle anlatıyordu. psikiyatristler, onu bir takım psikolojik testlerden geçirdiler. ve edin akıl sağlığının yerinde olmadığını söylediler. psikiyatristler onun şizofren ve cinsel yönden bir ruh hastası olduğunu açıkladılar.

    ed'in çiftliğinde yapılan kazılarda 8 kadın cesedi bulundu. buna rağmen ed onları mezardan çaldığına yemin etti. polisler ise şüpheliydi. polisler kadınları ed'in öldürdüğünü, ed ise mezardan çaldığını iddia ediyordu. öğrenmenin tek bir yolu vardı. mezarları tekrar açıp kontrol etmek. ama bir sorun vardı, mezarları açmanın günah olduğu tartışılıyordu. en sonunda tartışmalara rağmen polis mezarları açmaya karar verdi.
    mezarların açılmasından ed’in doğru söylediğine inandılar çünkü bazı mezarlar boştu. bazılarından da cesetlere ait kimi parçalar alınmıştı.

    29 kasım’da kazılarda polis bir insan iskeleti buldu. bunu kaybolan avcılardan victor travis olduğundan şüphelendiler. kalıntılar hemen laboratuara götürüldü. yapılan testler sonunda iskeletin orta yaşlarda bir kadına ait olduğu anlaşıldı. oda mezarlıktan çalınmıştı.
    ed’in kaybolan diğer 4 kişi ile-georgia wecker, evelyn hartley, victor travis ve ray burgess bir ilişkisi bulanamadı. yalnızca mary hogan ve bernice warden’i öldürdüğü anlaşıldı.

    eddie’nin çiftliğinde olanlar tüm dünyanın ilgisini çekmişti. haberler çok çabuk yayılmıştı.
    medyanın ilgisi büyüktü. dünyanın her yerinden gazete muhabirleri geliyordu plainfielde.

    ed gein’in ünü giderek artıyordu. nekrofili (ölü sevicilik),transvestizm (erkeklerin kadın giysileri giymekten hoşlanmaları),fetişizmden oluşan bileşim ona kötü bir şöhret getirmişti. ed central state akıl hastanesine kapatıldı.20 mart 1958 de çiftliği kimliği belirsiz kişilerce yakıldı. arabası 1949 model ford marka 760 dolara satıldı. arabayı satın alan adam onu, kasabanın panayırına koydu. ed’in cesetleri taşımakta kullandığı arabayı hortlağın arabasını her yerden insanlar görmeye geliyordu.22 ocak 1968’de hastanede geçirdiği 10 yıldan sonra tekrar mahkemeye çıkarıldı. tanıklar tekrar dinlendi, deliller tekrar gözden geçirildi ve 1 hafta sonra jüri kararını açıkladı.
    eddie 1. dereceden cinayetle suçluydu. nasıl olduysa, cinayetleri işlediği sırada akıl sağlığının yerinde olmadığına karar verildi. ve tekrar geldiği yere central state’e geri götürüldü. kurbanların ve mezar mağdurlarının aileleri kararı adaletli bulmamışlardı. onlara göre ed suçluydu. ama mahkemenin kararını değiştiremediler. ed hayatının geri kalanını akıl hastanesinde geçirdi. günleri güzel ve rahat geçiyordu. hastanenin doktoru onu örnek bir hasta olarak tanımlıyordu.

    doktor: ed hastanede çok mutluydu. belki de hayatında olmadığı kadar. havadan. sudan konuşmaktan keyif alırdı. el sanatından hoşlanırdı (nede olsa tecrübeli bu konuda) taşları parlatırdı, küçük halılar yapardı... bütün bu olanlara rağmen o iyi kalpli biri, uysal bir hastaydı...

    polisler, abisi henry'i de edin öldürdüğünden şüpheleniyorlardı. ama bu kanıtlanamamıştı. abisinin öldüğü gün ed onunla annesi yüzünden
    kavga ediyordu. henry yine ed’e annesini kötülemişti. kavga sırasında kaza eseri yangın çıktı. ikisi ayrılarak yangını söndürmeye çalıştılar ama alevler giderek büyüyordu. sonunda ed abisini gözden kaybetti. ed sonra polislere haber verdi, yangın söndürüldü. henry’nin cesedi bulundu yanmamıştı, üstelik kafasında çürükler vardı. ama ed uysal bir çocuk olarak tanındığı için o sırada onun abisini öldürmüş olabileceğine inanmadılar. otopsi sonucu dumandan boğularak öldüğü söylendi. sonra olay kapandı.

    eddie gein 26 temmuz 1984’de kanserden öldü.
    plainfield mezarlığına gömüldü, annesinin yanına.
    cesetleri çaldığı mezarlıktan pekte uzağa değil...

    slayer, dead skin mask parçasını bu şahsa itafen yapmıştır.
  • ed gein'in hayatını anlatan film. 2001 yılında chuck parello tarafından çekildi. film, ed gein'in bernice worden'i öldürmek suçundan tutuklanmasına dek hemen hemen her ayrıntıyı içeriyor. ed gein, steve railsback tarafından muhteşem bir performans ile canlandırılıyor.
  • dead skin mask adlı şarkıya konu olmuş, arıza slayer dinleyicilerinin odasını süslemiştir posterleri**
    ayrıca sorgusu sırasında çekilen video kasetin el altından oldukça yüksek fiyatlara satıldığı da söylenir durur.
  • psycho, silence of the lambs ve the texas chainsaw massacre gibi bir çok başarılı filme esin kaynağı olmuştur. buna rağmen kendi ismini taşıyan, chuck parello tarafından yönetilen, 2001 yapımı ed gein adlı film son derece başarısızdır.
    (bkz: a dan z ye seri katiller ansiklopedisi)
  • birçok gerilim filmine, kitabına; katil, sapık vs. tarzı karakterlere, ne bileyim kaotik, korkunçlu temalı şarkıya, zındıklığa esin kaynağı olmasına rağmen nevi şahsına münhasır adam gibi bir film olmamasına fena halde içerlediğim adam. aman bir adam var, baskıcı anne büyütmüş, contayı yakmış, kadınları öldürmüş, yürü buradan. herif kurban derilerinden mintan yapıp giyiyor da ay ışığında haka dansı yapıyor, iç organlardan karışık turşu kurmuş kavanozlara, dolmalık patlıcan gibi ipe dizmiş bağırsak kurutuyor, evi mezbahaya çevirmiş, bu mu layığı?
  • kadınların kendisine ateşli aşk mektupları yazması, sosyolojik araştırmalara neden olmuştur.
    (bkz: arzu nesnesi olarak seri katiller)
  • ed gein seri katil tanımlamasına girmez. ama görebildigim en hasta ruhlu ve arıza karakterdir. deliligin daglarında gezer. kaç tane seri katil, ayakkabı kutusunda vajina biriktirmiş, mezardan çıkardıgı tiplerin iç organlarını kızartıp yemiş,, kafataslarını saklamış, kendine gögüs yapıp ay ışıgında onunla gezinmiş, anatomi kitaplarını nerdeyse ezberlemiştir. ya da kaçının deri koltukları insan derisinden kaplanmıştır. annesinin normal bir kadın olmadıgı, cinselligi günah saydıgı için, ed gein i böyle akıl hastası haline getirdigi söylenir. adamın sahip olmadıgı hiçbir anormallik yok, o kadar katilin arasında, aklımda ilk kalan ed gein olmuştu. bu herifin tipi de ürkütücüdür, adamın yüzünden akıyor normal olmadıgı.
    kendisine takılan lakaplardan birkaçı için;
    (bkz: the plainfield ghoul) (bkz: the butcher of plainfield)
  • kurbanlarının derilerini üzerine giyip ay ışığında dans etmesiyle meşhurdur ayrıca..
hesabın var mı? giriş yap