• kutsal hayvandır. hinduizm'de nasıl kutsal olduğundan inek yenmiyor öyle. sen aksini iddia etsen de domuzu ikna edemezsin. o yine tuttuğu günlüğe "47. gün - beni hala tanrıları zannediyorlar" yazar.
  • sevgilim herkese versin karım da folloş olsun diye iç geçiren nesebi geniş hayvan.

    iffetsizdir, ar ve namus konusunda tertemiz birisidir, ki hayadan yoksundur. götü başı açık gezer. eti de inanılmaz derecede etkilidir, ki etini yiyen insan oracıkta artık hiçbir şekilde eşini kıskanmamaya başlar. dna yapınız değişir allah muhafaza.

    domuz etindeki o gavurumsu etken madde, insanın eşini kıskanmasını engeller. bu madde japon yapıştırıcısı gibi öyle kuvvetlidir ki, kana karıştıktan hemen sonra kıskançlık genlerini yokeder, ki insan sevgilini ve eşini daha kıskanmamaya başlar. işte bir anda komple gen, dna, kültür, gelenek, görenek yapısı bozulur. artık yiyenin o eski halinden eser kalmaz.

    işte biz ılımsız müslümanlar bu yüzden domuz eti yemeyiz. biz ben bilmem beyim bilir diye düşünen küçükbaş ve hanımını çok kıskanan, zevcesine göz açtırmayan, eşine mayo giydirmeyen ve kızlarını gece sokağa çıkarmayan büyükbaş hayvanları yeriz.

    bi kere onlar bokunu da yemiyorlar. lakin eğer kendi bokunu yemekten bahsediyor isek, hayvanlar aleminde pole position konumuna geçmesi gereken hayvanın tavuk olması gerekir, ki kanadı mangalda süper olur bu piliç oğlu pilicin.

    hem eşini kıskanmama sözkonusu ise tavuk hayvanı da dereceye girer. kocası horoz, kümesin bir diğer tavuğunu düdüklerken bizim tavuk hanım hiç ilgilenmez. umarsızca toprağı eşelemeyi sürdürür.

    unutmadan keçi'ler de çok haysiyetsizdirler bu konuda. ancak eşini kıskanmamaktan bahsediyorsak lüfer'i tek geçerim. bu alanda tam bir pezevenktir kendisi.
  • sırf eti haram kılındı diye itin götüne sokulup çıkarılan hayvan. yok bokunu yiyor, yok eşini kıskanmıyor, yok eşcinsel, yok çok nefis oralı var, yok ardını dövdürmeye teşne... nedir arkadaşım domuz ile alıp veremediğiniz? adı anılınca evin bereketi kaçacağı için evde domuz demeyen, çocuklarına aldıkları hayvan sözlüğünde "d" harfinde domuz var diye kitabı atan insanlar biliyorum. yahu eti haram kılındı diye bu kin bu öfke niye? yaradılanı severim yaradandan ötürü sözüne ne oldu? yaratılan domuz olunca neden sevilmiyor arkadaşım?

    sanırsın domuzu uzaylılar yaptı. arkadaşım o da allahın bir hayvanı değil mi? bu öfke bu tepki niye? eti haram kılınan tek hayvan domuz mu? yemin ediyorum o amına çaktımın sırtlanları bile bu kadar tepki görmüyor sizden, neyin peşindesiniz anlamıyorum ki. bir hayvan sevmeyeceksen o sırtlan olsun, akbaba olsun arkadaşım. domuz ile alıp veremediğin ne?

    domuz adını ağzına almamak için domuza "omuz" diyen arkadaşlarım var lan benim, neyin kafası bu amına koyim.
  • müslümanların haksızlık yaptığı hayvan. bir arı kovanındaki kraliçe arı, kovandaki bütün erkek arılarla cinsi münasebette bulunur da kimse "ben veled-i zina işçi arıların ürettiği balı yemem" demez. domuza gelince, "erkeği dişisini kıskanmaz". bu nasıl çifte standart allaam.
  • muslumanlikta ve yahudilikte yenmesi yasak olan hayvan.. bu nedenle hor gorulen hayvandir.
    lakin bu hayvanin yenmesi yasaklanmistir; sevilmesi degil. dolayisiyla da domuzlardan nefret edilmesi durumunu pek aciklayamamaktayim.

    ne malum, belki de hayirli bir hayvandir kendisi. belki de onun icin yenmemesi gerekiyordur. illa domuzlari sevelim kaygisinda degilim zira isin icinde muhakkak bir mantik oldugu inancinda olmakla beraber, kedi, kopek, orangutan, iguana, zebra, gergedan, denizanasi, salyangoz degil de neden ozellikle domuz, bilemiyorum. cok da merak ediyorum.
  • sümer-babil döneminde mezopotamya'da kutsal sayılan, muhtemelen tevrat'da yenilmesine yasak konulmasi da bu özelliğinden kaynaklanan bir tür memeli.

    "domuz bokunu yer", "domuz dişisini kıskanmaz" gibi geyiklerle hayvanın üzerine gidenler muhtemelen hic bok yiyen inek görmemişlerdir...
  • 2013 yılında bile, dişisini kıskanmayan tek memeli olduğuna dair devasa palavralar atılan canlı. bu iddiayı öne sürenler biyolog değil, zoolog değil, inek, kedi, köpek, yarasa gibi hayvanlarda kıskanmanın boyutları nedir, kıskanmak nasıl ölçülür, hepsinden önemlisi neye yarar o belli değil, resmen koskoca dinlerinin namusunu bir takım hayvanların ne kadar da "gavat" olduğu bilgisini yayarak kurtarmaya çalışıyorlar.
    zavallı bunların hepsi...
  • kuşadası dilek yarımadası milli parkında bolca bulunan, sahilde sizin yanınıza kadar sokulup yemek artıkları çer çöp yemek için bir sürü yavru 2 3 yetişkinden oluşan sürüler halinde gezen, keçi gibi hızlı ve kayalıklarda takılmayı seven, köpek gibi et ve türevlerini yiyen inek gibi ot ve türevlerini tüketen gariban hayvan. bu bölgedeki domuzlar insanlarla ahbap olmuşlar, şimdiye kadar zarar vereni görmedim ( zarardan kastım fiziksel olarak saldıran ) ancak insanların eşyalarını ve yanlarında getirdikleri yiyecekleri karıştırdıklarına şahit oldum.

    bu hayvanları sahilde görünce ellerinde sopa ve taşlarla yamyamlar gibi ( üzerinde sadece slip ya da şort mayo, çıplak ayakları ve güneşten yanmış tenleri ile bu şekilde görünüyorlar ) kovalayan tipler var. sen bu canlıların doğal yaşam alanlarına geliyorsun, onların bir zamanlar takıldıkları ve belki de serinlemek için denize girdikleri o sahilde yüzüyorsun sonra da oranın asıl sahipleri geldiğinde elinde sopalarla taşlarla bu hayvanları kovalıyorsun. oluyor mu ?

    bu canlının bahtı kara. kutsal kitapta, hadislerde ve çeşitli dini anılarda hep kötülenmiş bu canlı. bütün evreni ve içindeki tüm canlıları yaratan tanrı bu hayvanı eziyet çeksin diye mi yarattı? bu kadar sığ mı düşünüyorsun?

    bir sincap görünce ay ne şeker ne güzel diyen sen, bir domuz görünce böööyykkk ne boktan hayvan diyip üstüne de hadislerden kuran'dan dinden imandan ne cürretle bahsedebiliyorsun ki? senin inandığın yaratıcın yarattı o hayvanı, sen onu kötülersen sen ona eziyet edersen sorgula bakalım beyin devrelerini yakmadan cevap bulmaya çalış? senin o kötülediğin hayvandan ne farkın kalır?

    doğada bir denge var ve insan olarak zaten bu dengeyi bozmuş durumdayız. tarla yapmak için ormanları kesip düzleştirdiğin için o bölgedeki popülasyonu olumsuz etkilediğin için domuz veya diğer zararlı atfedilen canlıların sayısını arttırıyorsun. önce bozuyor doğayı insan, sonrasında da bozduğu için faturayı farklı canlılara kesip denge kurmaya çalışıyor.

    özetle çok gördüm bu canlılardan, tamam güzel veya tutup sevilesi bir tipleri yok. ama korkunç da değiller. yanlarına gidip sarılmam, görsem yolumu değiştiririm. uymam zarar vermem zarar görmemek için de elimden geleni yaparım ama elime taş sopa alıp durup dururken üzerlerine yürümem kovalamam. eğer doğaya gidiyorsan ( milli park gibi, kırsal gibi ) bu canlıların da evi orasıysa saygı duyacak ilişmeyecek, ya da o yere gitmeyeceksin kardeşim. bu ve benzeri canlılar senin evinin salonuna gelip mangalda birşeyler kızartıp karpuz kabuklarını ve diğer çöplerini ortalığa saçıp boklarını da çalı diplerine yapıp gidiyorlar mı ?

    anlayana.
  • national geographic channel'da yayınlanan, "harika hayvanlar" belgesel serisinin "domuzların zekası" bölümünde, zekaları ile beni oldukça etkileyen hayvan.

    çok çabuk öğrenebilen ve sorunları rahatlıkla çözebilen bir zekaya sahipler; yabancı ortamlara hem fiziksel, hem duygusal, hem de zihinsel olarak çok çabuk uyum sağlarlar (örneğin, pembe çiftlik domuzları, eğer ki vahşi doğada yaşamaya başlarlarsa, tüyleri uzar ve renkleri koyulaşır, boyları uzar ve burun kemik yapıları evrimleşir) ve böylece diğer evcilleştirilmiş hayvanlara göre daha kolay hayatta kalırlar; çok hızlı büyürler.

    hayatta kalmak için sürekli bir mücadele halindedirler. bu mücadele doğumlarından itibaren başlar, çünkü bir domuz yavrusu doğar doğmaz başının çaresine bakabilmelidir. yavrular doğduktan sonra kendileri için en verimli memeyi ararlar ve bulduklarında da sütten kesilene kadar o memeyi bırakmazlar. daha açık bir ifadeyle, yeni doğan küçük domuzcuklar, anne domuzun memelerinden hangisini seçmişse, hep aynı memeden emer ve bir başka memeden hiçbir zaman süt içmez. en güçlü olan domuzcuk en verimli memeyi alır maalesef o ilk seçim aşamasında. o seçim aşaması da tam bir kaos ortamı zaten ama nasıl oluyorsa seçimler yapıldıktan sonra ortam aşırı derecede sakinleşiyor ve mükemmel bir düzen söz konusu oluyor.

    domuzların duygu ve tepkileriyle de insan psikolojisini anlamaya çalışmışlar. yapılan araştırmalarda, domuzlarda görülen travma ve nedenleri ile insanlarınkiler arasında ciddi benzerlikler olduğu ortaya çıkmış. örneğin domuz yavrularının, erken sütten kesilmeleri sonrasında yaşadıkları travmalar ile insanlarınkiler karşılaştırılmış. erken sütten kesilen domuzcuk daha panik, agresif ve daha kolay stres olabilen bir psikolojiye sahipken, sütten zamanında ayrılan domuz yavrusu daha rahat, dingin ve kendinden emin bir psikolojiye sahip oluyor. bunu anlamak için yapılan bir örnek deneyde, sütten zamanında kesilen bir domuzcuk, içi su dolu ve içinde bir tane küçük platform konulan bir havuza bırakılıyor. suda hiç paniklemeden gayet sakin sakin yüzerek domuzcuk çok kısa sürede platformu buluyor ve üstüne çıkıp bekliyor. aynı havuza 10 dakika sonra yeniden konulduğunda ise bu sefer platformun yerini hatırlıyor ve direk olarak oraya yöneliyor. sütten erken kesilen domuzcuk ise havuza bırakıldıktan sonra aşırı derecede panikliyor, ortama bir türlü uyum sağlayamıyor ve çırpınmaktan yanından bir çok defa geçtiği platformu bulamıyor. aradan uzun bir süre geçtikten sonra bulabildiği platformu da daha sonraki havuza bırakılışlarında maalesef hatırlayamıyor. ben şahsen bu domuzcuğa çok üzüldüm.

    travma yaşatılan domuzcuklardan yola çıkılarak, çocukken yaşanılan travmaların, insanın hayatı boyunca ciddi etkileri olduğu sonucuna varılmış : özgüven eksikliği, şiddete yatkınlık, öğrenme güçlüğü, uyum sorunları...vb.

    az biraz uğraşıldığında, okuma yazmayı öğrenebilir; önüne joystick konulduğunda, gayet rahat bilgisayarda oyun oynayabilir domuzlar. gerçekten etkileyici...
  • müslümanlıkta ve yahudilikte yenmesi yasak olan hayvan. çünkü domuz eti sıcağa dayanamaz diğer etlerden daha kısa sürede bozulur ve göçebe toplumlarda domuzu bir yerden bir yere götüremezsiniz domuz diğer hayvanlar gibi değildir uzun süre yürüyemez.
    not: tipi çok şirin bu hayvanın yahu
hesabın var mı? giriş yap