• efsanevi pink floyd'un en efsane parcasi. dunya uzerinde yapilmis hic bir beste dogs kadar etkili olamaz kanimca. parca her ne kadar onyedi dakika sursede o kadar derin dusuncelere sokar ki insani dunya ile olan baglanti onyedi dakika boyunca kesilir. intihara meyilli insanlara dinletilmesi son derece sakincali olan bu parcanin icindeki iki adet solo dunya tarihinde yazilmis en ustun sololardir. bu sololari bestelerkenki gilmore'un ruh halini cok merak ederim hep ve onun insan evladi olmadigini da eklerim ne diyim...
  • who was... ile baslayan her tasvir tokat gibi carpar. tek kelimeyle sarsici bir sarkidir,cok gercekci ve serttir. üzerine bir de o tadina doyulmaz sololar gelince daha ne denebilir ki... pink floyd'un en güzel sözlere sahip sarkilarindan biridir ve inanilmaz ama gercek sarkinin solosunun bir bölümü metin akpinar'in oynadigi bir türk filminde,metin akpinar güneslenen hatunu keserken calar.o dönemin sescilerinin de müzik zevkinin iyi oldugunu burdan anliyoruz.*
  • suan her waters'in who was diyisiyle tuylerim arsa degmeye calisiyor. sen nasil bir sarkisin amina koyim. ulan ne sansli insanim ki bu grubu dinleyecek bir yilda dogdum ya onlardan once olseydim...

    pink floyd'un en underrated sarkisi.
  • pinkfloyd üretiminin türkçe çevirisi

    çılgın olmalısın ve gerçekten ihtiyacın olmalı.
    parmak üçlarının uçlarında uyumalısın ve sokağa çıktığında
    ayırt edebilmelisin kolay avı gözlerin kapalı.
    ve sonra sessizce sürüklenerek rüzgarla birlikte gözden yitene dek,
    saldırmalısın tam anında düşünmeksizin.

    ve bir süre sonra, onları etkilemeye çalışabilirsin,
    örneğin bir kulüp gravatı ve sert bir el sıkış,
    gözlerinde emin bir bakış ve sahte bir gülümseme.
    güvenmeli sana yalan söylediğin insanlar
    böylece sırtlarını döndüklerinde
    bıçağı saplamak için fırsat geçecek eline

    sürdürmelisin bir gözünle omzunun üstünde geriye bakmayı.
    biliyorsun yaşlandıkça gitgide daha da zor olacağını.

    ve en sonunda, herşeyini toparlayıp güneye uçacaksın,
    kafanı kuma gömeceksin,
    tıpkı yaşlı ve kederli bir adam gibi,
    yapayalnız ve kanserden ölmek üzere olan.

    ve kontrolünü yitirdiğinde, ne ettiysen onu biçeceksin.
    ve korku büyüdükçe kan pıhtılaşır ve taşa dönüşür.
    ve artık çok geçtir kurtulmak için eskiden taşıdığın güçlü imajdan.
    öyleyse iyi bat, aşağı inerken yalnız başına.
    sürüklenerek bir taş ile.
    itiraf etmeliyim kafamın biraz karışık olduğunu.
    bazen bana sanki yalnızca kullanılıyormuşum gibi geliyor.
    uyanık kalmalıyım, çabalayıp silkinmeliyim beni saran bu sıkıntıdan
    vazgeçersem eğer davamdan,
    nasıl bulabilirim çıkışı bu labirentin içinden?

    sağır, dilsiz ve kör, inanmış gibi görünmeyi sürdür
    herkesin kurban edebileceğine
    ve hiçkimsenin gerçek bir dostu olmadığına,
    ve yapılması gereken şeyin, kazananı dışlamak olduğunu sanıyorsun,
    ve herşey çıplak güneşin altında gerçekleşti,
    ve sen yürekten inanıyorsun herkesin katil olduğuna.
    acılarla dolu bir evde doğmuş olan,
    (question the answersın düzeltmesi)
    <<kimdi hayranlarina tükürmemesi icin egitilen
    kimdi baskalari tarafindan ne yapmasi gerektigi söylenen >>
    cahil hizmetkarlar tarafından incitilen,
    tasma ve zincire uyum sağlamış olan,
    tribünde kendisine yer ayrılan,
    sürüsünden ayrılan,
    evinde kendini bir yabancı gibi hisseden,
    sonunda karaya oturan,
    telefonunun başında ölü bulunan,
    ya da taşla aşağı sürüklenen.

    kaynak http://www.okeania.net/
  • vokalinin kime ait oldugunu bir turlu cozemedigim $arki. bazi dinleyi$imde david gilmour soyluyor kesin diyorum bazen de roger waters bu canim diyorum. ilginc tabi...

    zaruri edit: bu entry boyle bir sene durduktan sonra 3 gun icinde once hulusi acek sonra da yakarus beni duzelttiler efendim, "i gotta admit" ile ba$layan kisma kadarini david gilmour, geri kalanini roger waters abimiz soyluyormu$. $ahsimi kafa kari$ikligina iten sorun cozulmu$ oldu boylece.
  • floydian larin arasira keyif harici dinlemeye "ihtiyac duyduklari" * animals albumunun en baba eseri.
  • az kaldı, pink floyd'un en güzel şarkısı diye karar kılacağım bunun üstünde. daha var ama. elalem buna hazır değil.
  • david gilmour'un en parlak performanslarından birini sergilediği pink floyd parçası.

    parça aslında wish you were here albümü kaydedilirken şekillenmiş, grup, alışkanlığı olduğu üzere, bu parçanın primitif hallerini çeşitli doğaçlamalarla çeşitlendirerek wish you were here turnesinde "raving and drooling" adı ile çalmış, daha sonraki kayıt sürecinde bir araya getirecekleri parlak kısımları söz konusu turnede keşfetmiştir.

    psychedelic çizgide yapabilecekleri hemen herşeyi yapmış ve gerek fikren gerekse icraat açısından tıkanmaya doğru ilerleyen pink floyd, dark side ve wish you were here gibi iki dev albümün ardından hem siyasi olarak daha açık ve keskin bir söyleme yönelir, hem de müzikal olarak daha az deneysel, hatta deneysellikten oldukça uzak bir tarz seçer. bu yüzden de radyolar bu albüme hemen hiç ilgi göstermemiş, o yıllarda işçi partisi iktidarındeki ingiltere'de yüksek enflasyon gibi ekonomik sıkıntılar, toplumu tutuculaştırmakta, ve sol siyasi söyleme insanların mesafeli durmasına yol açmaktaydı. animals albümü bu konjonktürde, hak ettiği ilgiyi görmemişti.

    dogs ise, sözleri bir kenara bırakmak gerekirse (çünkü konsept animals albümündeki diğer şarkıların sözleri de bu parçanın sözleri kadar etkileyici ve şiddetlidir), müzikal olarak albümün bence en doyurucu parçası olmakla birlikte, tüm zamanlarda gilmour'un tekniğini en iyi sergilediği partisyonlara da sahiptir.

    düzeltme: "raving and drooling" sheeps için ilk kullandıkları isim, dogs için, parçanın sözlerinnin ilk satırları olan "you gotta be crazy" kullanılıyordu. karışıklık için özür, uyaranlara teşekkür.
  • çok mu sakinsin? aç panik atak başlatsın, damarların yırtsın derini. enerjin içinde mi patlicak? aç boşaltsın, titresin bacakların. huzur mu dolusun? aç daraltsın odanı duvarlardan, acıtsın göğsünü kalbin. moralin mi bozuk? aç siktiretsin. çok mu mutlusun? aç anlatsın yarının nasıl bok gibi olacağını, kalkmasın götün. kafan mı sikildi akşama kadar? aç dinlendirsin. kafanı mı siktirmek istiyosun? aç siksin.
  • dogs'un sonundaki gitar solo kanımca dave gilmour'un attığı en iyi solodur. stratocaster'ı adeta ağlatır.
hesabın var mı? giriş yap