• her gün bu disney cephesinden haber geldiği için her gün biraz daha tiksiniyorum. nedeni basit, yukarıda da belirtilmiş, herkes farkında: risk almayan, rezil bir stüdyo disney. risk sıfır. "orta bütçeli drama yapayım, oscar'a oynayayım" yok. bütün filmleri 100-200 milyon dolar bütçeli filmler. öyle risk almaydı, oscar'a oynayan prestijli film yaptırmaydı yok. hep "çocuklar da izlesin, gençler de, yetişkinler de, yaşlılar da" kafasıyla çektiriyor tüm filmlerini. o yüzden filmlerinde şiddet yok, kan yok, seks yok, çıplaklık yok. ancak işte animasyonların beynin hemen algılamayacağı bölümlerine seks yazdırır, belki de aldığı tek risk bu.*

    yani gerçekten tiksiniyorum. her yıl 2-3 adet marvel filmi, 1 adet star wars filmi, 1 adet pixar animasyonu, birkaç animasyonun live action remake'lerini vizyona çıkarıyor... öeehh yani. bütün hafta boyunca fast food yemekten farksız. pixar animasyonlarına baksan; disney vermiş ellerine bir formül, bu formüle göre sittin (!) senedir film yapıyorlar (her animasyonda şapşal ama çok şirin bir hayvanın olması bık-tır-dı: moana'nın tavuğu, coco'nun dili dışarıdaki köpeği vs). marvel desen, orada da 20 filmdir aynı şablonla film yapıyorlar, 20 filmden 1-2 tanesi kaliteli, gerisi fazlasıyla dandik. star wars'u izlemiyorum, fikrim yok. animasyonların live action remakelerine gelirsem: gerçekten bir zamanlar enfes animasyonlar yaptırmıştı, şimdi o animasyonları teker teker, hızla kanlı canlı oyuncularla yeniden çevirtiyor ve sonuç her zaman vasat oluyor: görsellik şahane, gerisi kestane. kısacası her yıl onlarca film yaptırıyor ama çoğu dandik oluyor. inside out gibi birkaç animasyonun hakkını yemeyeyim tabii, pixar arada bir hedefi yakalıyor. lakin eski kalitesinden uzakta. finding dory'miş, cars'mış, planets'miş, geçiniz, vasat bunlar da...

    işin kötüsü disney risk almamaya devam edecek. mümkünatı yok değişmez disney. günümüzün en zeki senarist-yapımcılarından ryan murphy bu şarlatanların fox'ı satın alacaklarını, yapacağı dizileri s..ip atacaklarını gördüğü için fx'ten ayrılıp netflix'e geçti. zeki adamın hali başka tabii. ha disney fx'e dokunmayacağız falan diyor ama gel de inan. göreceğiz. evet, işin kötüsü bu istilacı pislikler marvel ve lucasfilm'den sonra fox'ı da satın alıyorlar. genelde yetişkinlere dönük filmler yapan fox'ın disney'in elinde ne hale geleceğini de göreceğiz. çok yazık. istilacı pislikler böyle böyle tüm hollywood'u almadan rahat edemeyecekler, çünkü kapitalizm bunu gerektiriyor. resmen virüs bu disney. dört kategorinin (pixar, star wars, marvel, remake-reboots) dışına çıkmayan, risk almayan, aynı filmleri yapıp duran bir stüdyo. her filmiyle rekor kırması, yılı hasılat rekorlarıyla bitirmesi falan umurumda değil. umurumda olan vasat - vasat altı ürünler ortaya koyuyor olması.

    bak, hazırladıkları projelere bak, internette hepsinin güzelim animasyonları duruyor zaten: aladdin, pinokyo, dumbo, the lion king, mulan, peter pan, the jungle book 2 ve daha onlarcası. üstüne: indiana jones 5 -4. filmden sonra seriyi devam ettirmeye utanmıyorlar-, frozen 2, noel baba'nın kızını merkeze koyan nicole -öehh-, toy story 4, mary poppins returns -allah aşkına dönme-, the incredibles 2, christopher robin filmi, the nutcracker and the four realms, artemis fowl, king arthur üzerine 2 film. üstüne vasat marvel filmleri (her yıl 3 tane artık, aman tanrım!). lan bir tane de 40-50m$ bütçeli, prestijli bir film yapın lan. bir tane yetişkinlere dönük film yapın embesiller. indiana jones 5 ne, nicole ne, mary poppins ne? christopher robin iş hayatına atılmış da, yoldan çıkmış da, sonra babasının kitaplarını okuyup dine imana gelmiş de... gece gece sinirlendim, uyku tutmayacak. işin kötüsü ridley scott'ından guy ritchie'sine hepsini kendisine çekiyor. ritchie müzikal film yapıyor yahu lanet olası mouse house.

    umut var tabii. 90'lardan önce western altın devrini yaşamıştı. binlerce western filmi çekildi. sonra izleyici bıktı westernden. haliyle türdeki üretim yavaşladı, artık bu türde filmler az çekiliyor. süper kahraman filmlerinde de öyle olacak bir gün. işte o gün marvel'ı kimse siklemeyecek. her yıl star wars ürete ürete sw'yi de tüketecek. e animasyonların remakeleri de bir yere kadar. sonrası iyi olabilir ama işte izleyicinin süper kahramanlara doyacağı zaman yakın değil, işin kötüsü bu. hâlâ aynı filmleri iştahla yiyor izleyici (özeleştiri: gidip ben de para kazandırıyorum marvel'a). neyse daha da yazasım yok, uyuyayım en iyisi.
  • amblemini walt disney bile görse disnep diye okuyacağına inandığım kuruluş
  • kimsenin dikkatini çekmeden yıllardır dünyadaki bütün mitolojileri kasasına toplayan bir şirket. herkes disney'i mickey mouse zannederken aslında üretimlerinin yüzde 80'i yunan, iskandinav, arap, fars, asya ve amerikan mitolojilerine yaslanıyor.

    disney bu işe 50'lerde falan başladığı klasik masalları (külkedisi, pamuk prenses vb.) çizgi filmlere uyarlayarak başladı. enteresandır bütün bu masalları gittikçe deforme ederek anlatmaya devam ederken kimsenin de bu işe sesi çıkmadı. ortak bir kültür mirası olan masalların teliflerine bir şirketin sahip olması dünyada çok çok sınırlı bir azınlık dışında kimse tarafından tepki görmedi. bunun sebebi de halkın genel olarak telif denilen şeyden pek de haberi olmamasıyla alakalı tabii.

    disney bu anlatıların çok boşta olduğu gerçeğine uyanarak yavaş yavaş dünyanın her tarafından mitolojileri toplamaya başladı. çünkü zaten bu mitolojilerin de tıpkı masallar gibi bir telif sahibi yahut da bu hikayeleri koruyan bir denetimci yapısı yoktu. bugün bile baktığınızda odin veya zeus'un herhangi bir yapımda kullanılırken hangi standartların korunması gerektiği konusunda belirleyici bir otorite yok. dolayısıyla koskoca şimşek tanrısını norveç'in bir köyüne yerleştirip bütün gün fortnite oynayan alkolik hıyarın tekine çevirebiliyorlar. eğlenceli mi? kesinlikle. izlenesi mi? yüzde yüz! fakat bir yandan da bu karakterler bazı insanlar için halen önemli bir şeyler ifade ediyor.

    bunu şöyle düşünün; bugün hristiyanlık eleştirisi maksadıyla gerek dönemsel gerek günümüzde geçen "isa'nın alternatif evrenlerde düştüğü komik durumlar" temalı filmler-diziler çekilebiliyor. ama bir yandan da bunun saygısızlık olduğunu ve mesih'in gerçek öğretisini gölgelediğini savunan bazı muhafazakar kitleler var. hatta başka kültürlerde daha da muhafazakar kitleler kendi inançlarının sembolü olan karakterlerin bu tarz yapımlarda kullanılmasını bile yasaklamış durumda. bazıları bu kadar koruyucu davranırken bazılarının sembollerinin deforme edilmesi konusundaki rahatlığı gerçekten enteresan.

    burada bahsettiğim aslında bir "ya sen benim niçin inancıma saygı göstermiyosun ya" tribi değil. sadece bazı konseptlerin orijinallerinin olabildiğince korunması ve ulaşılabilir olmasına yönelik ciddi bir çalışma ya da girişim olmaması. bu kadar tutuculuğu savunmuyorum tabii ki. zaten bahsettiğim belirleyici otoritenin amacı da belirlenen standartların haricindeki yansıtmaları yasaklaması yahut ceza kesmesi değil, sadece "beyler elinize sağlık ama asgard öyle bir yer değil ha haberiniz olsun" diyerek kültürün korunduğu bilincini sağlamak. derdim sadece bu ihtiyacın kimse tarafından umursanmaması ve bu açığı keşfeden disney'in sanki kar amacı güden bir şirket değilmişçesine bu mirası sahipleniyor gibi yapıp aslında sağından solundan çekiştirerek eprimelerine sebep olması.

    aslında yukarıda bahsettiğim muhafazakar kitlelerin sert tutumları sayesinde isa'yı ne kadar saçma sapan durumlarda gösterirlerse göstersinler; orijinal skriptin bu olmadığını, bunun sadece bir entertainment çabası olduğunun farkında olup ciddiye almayabiliyoruz. oysa bir thor'un, bir hercules'ün dünyada köklerini bilen az kişi olduğu için bunları özgün senaryolar zanneden şimdiden çokça kişi var bile. bir de birkaç nesil sonrasını düşünün. tabii ki kimse "odinoğlu'nun krallığı bir valkyrie'e bırakıp depresyonu yüzünden uzaya kaçtığına" inanacak demiyorum ama gerçek iskandinav mitolojisinin kök hikayelerini ve bunların kendi kültürlerinde ne tarz etkileşimlere yol açtığını anlamakta zorlanacak ve hatta bunu gözardı edecek nesiller oluşabilir.

    aynısı klasik hikayeler için de geçerli. hatta mitolojiden çok daha önemli sayılabilir. aslında örnekleri tanrılar ve mitolojik hikayeler üzerinden vermemin sebebi buna dikkat çekmek. çünkü bu hikayeler mitolojiler ve sınırlı kitlelerin inançlarından çok daha genele yayılmış ve bilinen hikayeler. bu sebepten de toplumun ve kültürün evrimleşmesine de büyük ölçüde etki etmiş hikayeler. bunların orijinal halleri bağımsız evrensel bir yapı tarafından korunmadığı sürece isteyen istediği gibi eğip büküp kendine uydurabilir ve kökenleri unutturabilirler. hani bugün spider-man far from home başlığında "böyle örümcek adam mı olur, sıçmışsınız güzelim karakterin içine" feveranları yahut da yeni star wars filmlerinin çılgınca gömülmesi var ya, işte the walt disney company bunu yaklaşık 50 yıldır bütün dünya mirasına yapıyor.

    bu iyi veya kötü diyemiyorum. çünkü türlerin, kültürlerin evrimi evrenin sonuna kadar sürecek bir şey. bizse insanlık olarak geçmişe göre, geçmişe dair gittikçe çok daha fazla şeyi kayıt altında tutmaya başladığımız şekilde evrildik. ortak bir mirasın kapanın elinde kalmasının insan ırkını nasıl değiştirebileceğini öngöremediğim için buna iyi veya kötü diyemem.

    disney'in mitoloji kolleksiyonunun son parçası marvel. yıllardır beklediği büyük patlamayı da onlar sayesinde yaptılar sayılabilir. "çizgi roman şirketinin mitolojiyle ne ilgisi var" diyor olabilirsiniz. fakat marvel comics de -standalone bir şirketken- disney'in yapmaya çalıştığını yapıyordu. genellikle kıtayla sınırlı kalmış olsa da amerika'nın kendi mitolojisini kullanarak hikayeler yaratıyordu. daha sonra disney'in keşfine ortak olup dünyadan mitolojileri toplamaya başladığında kendisine rakip olmaması için disney tarafından yutuldu. bir önceki parça, daha fazla bilinmezlik üzerinden hayalgücü ürünü olsa da yine de iki taraf arasında binyıllar süren bir savaşın anlatıldığı bir başka galaksinin mitolojisi olan star wars idi.

    esasında gerçek sorun şu ki; disney, 20th century fox'u satın alırken "senin elinde disney channel var, bir de fox network'e sahip olamazsın" diyen amerikan yasaları, antik yunandan herakles'i, asya'dan mulan'ı, farslardan alaaddin'i, doğudan şaolin mitlerini, iskandinavlardan thor, loki, odin'i, amerikan mitolojisinden ghost rider'ı, avrupa'dan ise klasik masalları ele geçirirken aynı önlemi almak gerektiğini hesaba katmadığı için disney'in hikaye anlatıcılığında tekellik mertebesine yükselmesine engel olmadı ve ekonomik olarak çok kadar büyümesine, kendisinden başka hiçbir girişime hareket alanı bırakmamasına sebep oldu.

    bu şirket yarın bir gün belki de alper çağlar'ın göktürk üçlemesine de göz koyacak ve türk mitolojisinden bir parçayı da kolleksiyonuna katıp bizim kendi hikayemizi bize kendi istediği gibi anlatacak.
  • çocuklara seks satan şirket.

    (bkz: miley cyrus)

    (bkz: jonas brothers)
  • 1957 yılındaki iş stratejilerini görmek isterseniz...

    https://hbr.org/…ticle_assets/2013/05/disney-2.jpeg
  • dünyanın gelmiş geçmiş en ırkçı şirketlerinden biri.

    daha bir 5-10 yıl öncesine kadar çizgi filmlerindeki maymunları sadece zencilerin seslendirmelerine izin veriyolardı...
  • hadi lan şerefsizler bir özür metni açıklayın bakalim. adamı dinlemeden her şeyden kovmak nedir görelim. şimdi sike sike yalvarın gel yine karayip korsanları çekelim diye.
  • sadece 101 dalmatians ve peter pan yapımlarında, filmdeki iki ebeveynin de filmin başından sonuna kadar hayatta kalabildiği gudik animasyon şirketi.
  • hakkinda 1996 yapimi ve icinde bolca disney espirisi/gondermesi olan alakasiz bir oyun da mevcuttur (bkz: the gene machine)
    bu eski oyunda, deli ve kotu bir doktor vardir ve adi "dinsey"'dir. gizlice kotucul deneyler yaptigi adasinin adi "dinsey island"'dir. burada hayvanlar uzerinde deneyler yaparak onlari insanlastirmaya calismaktadir, doktor dinsey neredeyse aynen doktor mengele gibi tasvir edilmistir. oyun basli basina kopartici espirilere sahiptir. gunumuzde disney hakkinda ortaya cikan bilgiler isiginda incelenince zamaninin otesinde tespitler yaptigi gorulebilir.
  • fox satın almasından sonra piyasadaki 6 büyük şirketten birini elimine etmiş dev. sadece fox news'u ve wall street journalrupert murdoch'a bırakan anlaşma 52.4 milyar dolara gerçekleşmiş. murdoch ailesi bu satışın yanı sıra disney'nin de en büyük 2. hissedarı oldu. günün sonunda iki taraf da kazançlı çıktı yani. disney bu sene 2019 yılında yayınlamayı planladığı streaming servisi için de bamtech adlı bir firmayı 1.6 milyar dolara satın aldı.

    2019'da streaming servisi başarılı olursa eğer spor endüstrisi de bunlardan sorulacak. espn'in yanı sıra fox sports'u da bünyelerine kattılar. ağır republican medyaya dokunmamaları marka imajı için iyi olsa da orospu çocukları ekmek yemeye devam edecekler asjdnskdfjd. neyse 2019 gelsin de sen milyar milyon sen bu kadar parayı ne yaptın esprimi yapayım. şimdiden tetikte bekliyorum.
hesabın var mı? giriş yap