• perde arkasinda donenleri melih gokcek, ismail turut, dogus ve yigit bulut sayesinde gorebilmislerdir. ne mutlu onlara.
  • ilk akla gelen tabi ki (bkz: okan bayülgen) (bkz: şafak sezer)

    bu kisiler, direnis sonucunda tayyip erdogan ve akp hukumeti istifa etse simdi gururla ortalikta gezip bu direnise katildiklarini ve ulkenin kaderini degistirdiklerini, gencligin sesinin dinlenilmesi gerektigini anlatacaklardi.

    fakat hem tayyip hem akp halen iktidar oldugu icin korkudan ya da basinda kendilerine yer bulmaya devam etmek, film dizi programlari icin hukumet desteginin surmesi icin ozurlerini dilediler.

    bakalim kim samimiymis kim ruzgar ordan estigi icin direnise katilmis zamanla daha iyi anlayacagiz.
  • artık iki tarafada yaranamayacaklardır.
  • yakın zamanda direnişe katıldığı için özür dilediği için özür dileyecek kimselerdir. millet bunu ikinci defa yer mi, orasını bilemem. çevremde direnişe katılmak bir yana, iki seçimde akp'ye oy verdiği için kafasını duvarlara taşlara vuran bu kadar adam varken aradan bu gibi üç beş konformist şahsiyetin sıyrılıp özür dilemek için birbiriyle yarışması kadar da normal birşey olamaz. garipsemiyorum şahsen.

    hakkımızı aradığımız için özür dileyeceğimizi zannedenler dış mihrak masallarıyla ve şafaklarla kendini avutadursun, asıl özür dilemesi gereken elindeki beş gencin kanı henüz kurumamış başbakandır.
  • hangi tarafa yaranacakları bellidir. önlerinde yiğit bulut gibi bir rol model vardır.
  • direnişe katılamadığı için özür dileyenlerden fazla değildir. önemsizdirler.
  • omurgasızlardır.
  • yaptığı bir eylem sonucunda o günkü bilgiler haricinde bir gelişme olmamasına rağmen pişman olmuş kişilerdir. kimse kusura bakmasın ama resmen karaktersizliktir. çünkü o günkü durumdan farklı ne ülkede ne de kafalarda bir değişim var.
  • aralarında olmayacağım kişilerdir.

    bugüne kadar yaptıklarımdan pişmanlık duymadım, hatalarım olduysa da bunları bir kazanım olarak, beni olgunlaştıran bir olay olarak algılıyorum.

    bütün samimiyetimle söylüyorum ki gezi parkı olayları evet birkaç ağaç için başlamıştı fakat iş büyüdü ve insanların hükümetin baskılarına karşı başkaldırma ve doğal, demokratik bir eyleme dönüştü. bu durumdan da asla ne rahatsız oldum ne de pişman oldum.

    ben hükümetin bazı uygulamalarına karşı çıkıyorum ve hayat tarzıma müdahale edildiğini düşünüyorum. bu yüzden çıktım meydanlara, biber gazı ve tazyikli su yedim. gururla duruyorum yaptıklarımın arkasında.

    özür dilemek isteyen dilesin kendi tercihleridir. belki sadece ağaçlar için oradalardı (ağaçların kesilmesine engel olamayacaklar sadece ertelediler. farkında değiller belki) yada hükümet kanadından baskı ve tehtide maruz kaldılar bilemiyorum. kendi özgür iradeleri ile özür dilemişler ise saygı duymaktan başka bir şey düşünülemez.
hesabın var mı? giriş yap