dicle

• tınısı çokzel olan bir isim. ama bence artık bu isme sahip kızlarımızı diyarbakırlı sanmaktan vazgeçin arkadaşlar. ismi nil olan kızlar mısırlı değil sonuçta jshgfsdhfs
• ve suskunluğuna bürünüyor
  tüm diyarbakır.
  sessizlik ta dicle koylarından başlıyor.
  ne olur sen de sus!
  dinle bak,
  bütün şarkılar ağlıyor.
  
  20 sene geçmiş üzerinden, ben bu şiiri ilk kez okuyalı yani.
  okur okumaz kazındı aklıma, kolay ezberleyemem ben oysa.
  diyarbakır'da bir kız yurdunda üstteki ranzanın altına yazılıyken okudum bunu ve o tarihten bu tarihe kadar şairini bulabilmiş değilim. bazen düşünüyorum, o kendimi kaybettiğim gecelerden birinde ben mi yazdım acaba diye; ama buna da olumlu bir yanıt veremiyorum. sahiplenmişim, sevmişim demek ki, benden bilmişim.
  gençtim o vakitler, herkes gibi ve herkes kadar şairdim, o yüzden emin değilim ben mi yazmışım diye.
  unutmak kötü, unutmaya sebep olan şeyler de kötü.
  bir bilen olsa da bana söylese ya bu şairi...
• sattularab'tan önce fırat nehri ile buluşan güneydoğu'nun alamet-i farikalarından... o yaralı coğrafyanın olmazsa olmazı... çocukluğumun, ilk gençliğimin kıyısında geçtiği büyülü nehir... ağlayan su... çok da sevdiğim bir kadın ismi aynı zamanda... (ha, bu arada benim adım yazıkki dicle değil çünkü şu ana kadar babası tarafından kendisine dicle adı verilen hiçbir kürt erkeği mevcut değildir!...) ama dicle, yüreğimi titreten bir isim... doğup büyüdüğüm kentin, baraj suları altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan en önemli ayağı hasankeyf'in kıyısında yükseldiği, yapılandığı doğal su yatağı... dicle; bir hüzün şırıltısı, ağlayan bir yakamozun ay altında ışıyan yaşları... dicle; bir isyan çığlığı, bir "havar" sesi... dicle; yaralı bir zılgıt, umutsuz bir çırpınış...
• mezopotamya'ya hayat veren nehirlerden ikincisi. birincisi fırat'tır. arapça veya farsça değildir. dicle isminin en eski hali idiglatu'dur, veya idiglat. bu isim muhtemelen m.ö. 4000 yıllarından itibaren kullanılmaya başlanmıştı. bu yüzden bu ismin sümerce olduğunu söylemek mümkün değildir. çünkü sümerce bu bölgede 3400'lerden sonra görülür. dolayısıyla ismi, proto-fırat ve proto-dicle kültürleri denilen sümer öncesi kültürlerin diliyle ilişkilendirmek daha akla yatkındır.
  
  sözcüğün manası bilinmiyor. ne yazık ki asla bilinemeyecek. sümerce'de yine idiglat olarak geçen isim; akad, asur ve babil çağlarında tiglat şekline bürünmüştür. mesela tiglat-pileser, tiglat-assur gibi kral isimleri, bu nehre hürmeten verilmiş isimlerdir. pers ve hellen hakimiyetleri, sonra da makedon ve roma işgalleri sırasında, hellence tigiris, latince tigris isimleriyle anılmıştır. bugün de avrupalılar'ın kullandığı isim tigris'tir.
• hayal kirikligina ugramadim desem yalan olur. daha heybetli daha coskun bekliyordum dicleyi. icine girmeden bilinmez gerci de sanki yuruyerek gecilir gibi bir havasi var kopru altinda. yine de bes metre olan yeri varmis benim en ciliz gordugum yerde bile. hatta 35m olan kismini gosterdiler inanamadim.demek ki onemli olan surekliligi dusuncesi gecti aklimdan. yalniz ismine hastayim.
• çok çok güzel bir isim
• dicle koğacıoğlu anısında çekilmiş çok güzel bir kısa film.
  
  (bkz: #19224550)
• tanıtım fragmanlarında; -bir grafiker marifetiyle- "dicle" yazısındaki "i" harfinin arapça "f" harfi ile tesmiye edildiği dizi.
  niye?
• ilk bölümün 15 dakikası seyredilerek önümüzdeki 3(minimum) bölüm için yorum yapılabilecek dizi.bir de diyaloglar fazla edebi,türk halkına uymaz böyle ince laflar falan.
• asmalı konak dizisinde ipek tuzcuoglu'nun canlandırdığı karekterin adı