• yeni açacağım akşam okulunun adı. hı hı evet. reklamı da buradan olsun.
    bir sürü öğrenci toplayacağım, ''değer miydi huleyn'' diye ağlayan. hep beraber bakacağız, değer miymiş, değerlendireceğiz. hepinizi etiketleyeceğiz utanmadan. buna değmez, buna değse de sonradan kadir kıymet bilmez diyeceğiz. yapıştıracağız yaftaları alnınıza. canımız acıyacak. evet, sizin değil bizim. şaşırdınız değil mi? çünkü pek umurunuzda değil. bizi yaralayan da bu olacak, bu umursamazlığınız, bu aymazlığınız, bu, alnınızda yazan şerefsizliğinizi itinayla görmezden gelişiniz.
    biz, esas bizi damgalayacağız, iyi olanları, içten pazarlamayan, alttan satmayanları. siz damgasızlar, yalnız kalacaksınız. ''değer miydi?'' diye dahi sormaya aklınız ermeyecek bir yerden sonra. o kadar duracaksınız. işte o durduğunuz yerde, biz olmayacağız. hep vardık. artık olmayacağız.
  • sezen aksu ya ait olan şarkı. sözlerinin aysel gürel e ait olduğu söyleniyor. ümit yaşar oğuzcan ın değer mi şiirinin kıtalarında yapılan oynamadan başka bir fark göremedim ben. acaba diyorum mona lisa nın saçlarına bi röfle mi attırsam.
  • sezen aksu hanımefendinin gülümse adlı albümünün şarkılarından. sözlerini aysel gürel yazmış, müzik onno tunç'a ait..
    sözlerini de yazalım tam olsun.

    değer mi hiç, değer mi hiç
    değer mi, değer mi, değer mi söyle
    bir rüya ömür boyu
    sürer mi, sürer mi, sürer mi böyle

    değer canım, değer elbet
    değer bir tanem aşk için her şeye
    ne hayal ne de gerçek
    engel mi kanatlanmadan uçmaya

    bir rüya görür gibi
    seninle bulutlara uçtuğumda
    bir ateş yakar beni
    sevginle tutuştuğumu sanırdım

    yağmur olur damla damla
    öperdim, öperdim, dudaklarından
    bir nehir gibi çağlar
    akardım, akardım damarlarından

    öte yandan dünya coğrafyasında değecek bişey bulamamak serçeme muhalefet dahi olsa yapılası bi eylem. (bkz: değmez)
  • calindigi mekanda deve cüce oyunlarina benzer bir sekilde insanlarin eslik ettigi sarki. ilk önce asktan aradigini bulamamis sahislar ilk giris dörtülügü bagira cagira bir kol havada bir kere o eli indir edasiyla cigirir, kinlerini kusar yerlerine otururlar. sonra uslanmamis asiklar devreye girer ve ayaga kalkarak sarkinin geri kalan kismini heyecanlar, hezeyanlar icinde hoplaya ziplaya söylerler. ayrica bu sarkiyi nedense fransizlar cok sever barlarda, gece klüplerinde bayagi bir calarlar.
  • git albümünün çıkış parçası, sezen aksu'nun dupduru sesli zamanlarının en güzel örneklerinden. yağmur olup damla damla akan bir yorum içimize içimize. herşeye değdiğini bize öğreten.

    sonra nedendir bilinmez gülümse albümüne bir remiksi konup anılarımıza ihanet edilmiştir.
  • artık şarkıda nasıl bir melodi varsa her dinlediğimde gözlerim doluyor.

    hareketli bir şarkı halbüse.

    şarkıyla ilgili bir hatıram filan da yok.

    heyhat...
  • her yönüyle enfes şarkı fakat özellikle 3.41 - 4.25 arası sezen aksu'nun yaptığı back vokal'e ölüp bitilesi.
  • sezen aksu'nun 1986 tarihli git albümünün açılış parçası. şarkı, sanatçının 1991 tarihli gülümse albümünde farklı bir aranje ile tekrar yer almıştır.

    sonbaharda olduğumuzu net olarak hatırladığım günlerden birinde, abim elinde sezen aksu'nun git kasedi ile eve gelmişti. evimize yeni girmiş olan ve hoparlörlerinin müzik kalitesine adeta bir sennheiser muamelesi yaptığımız çift kaset çalarlı sony teybimize koyduğu an sesi de sonuna kadar açmıştı. ilk aşk sancılarını yaşadığını sonradan öğrendiğim abim, gözleri dolu dolu git şarkısını başa sarıp sarıp dinlerken, kafamın albümün açılış şarkısı değer mi'ye takılıp kaldığını, sezen aksu'nun albüm kapak fotoğrafındaki duru güzelliğini (aynı zamanda bir ozan olduğunu ileride farkedecektim) hala net bir şekilde hatırlarım. bazen bizim teybimiz sustuğunda komşu evlerden gelen yüksek volümlü sezen sesleri de, mahalle kavramının bir yakınlık anlamına geldiği, bir maniniz(işiniz) yoksa annemler size gelecek diye komşu kapısına gidilen zamanların yankısı gibi hala kulaklarımdadır. öte yandan, o sıralarda türkiye'de genç nüfus barındıran her evde sezen aksu'nun git albümünün çaldığını farzetmek de yanlış bir çıkarım değildi.

    o yaşlarda, sözleri türk pop müziği'nin neredeyse unutulmaz her parçasında katkısı olan aysel gürel, bestesi, erken ölümü ile tüm türkçe müzik camiasını öksüz bırakan müzik insanı onno tunç'a ait şarkının nakaratında yeralan şu soruları ve cevaplarını anlayabilecek ya da anlamlandırabilecek kapasitede değildim, muhakkak yaşanmışlık istiyordu:

    "değer mi hiç?
    değer mi hiç?
    değer mi, değer mi, değer mi söyle?
    bir rüya ömür boyu,
    sürer mi, sürer mi, sürer mi böyle?

    değer canım değer elbet,
    değer bir tanem aşk için herşeye,
    ne hayal ne de gerçek,
    engel mi kanatlanmadan uçmaya?"

    sonra zaman geçti, yaş ilerledi. şarkıdaki her duyguyu yaşadım, tattım.

    evet, değermiş. hayatın anlamı, kime ve neye duyarsanız duyun, sevgi ve aşk kelimelerinin içinde bir yerde, kurduğumuz bağlarda saklıymış. şarkıdaki bir sorunun cevabı ise zaten verilmemiş, herhalde yorumu yaşayana bırakılmış;

    rüyalar ömür boyu sürmezmiş. ama gerçekten değermiş...
  • sezen aksu'un en farklı şarkılarından birisidir, o da aysel gürel'in sözleri sayesindedir. değmediğini bildiği halde insanın kendini kandırmasına vesile olan bir şarkıdır. havalarda uçma aşamasında dinlerken insanı mutlu eder, yere çakılma ve sonrasında toparlanma/toparlanamama safhalarında dinlerken ağladığınızı kimseye belli etmemeye çalışırsınız.
  • (bkz: deger)
hesabın var mı? giriş yap