• suriye'de şam, halep ve palmyra'da olduğunu gördüğüm memleketimin güzide oteller zinciri.

    şöyle bir zevk yaşatmıştır bana ki paha biçilemez; yıllardır yurt dışında görürüz, uyduruyorum isviçreli gider swissotel'de kalır, iskandinav tip en alakasız yerde ürdün'de bile gider bulur radisson sas'da kalır, hilton, sheraton gibi bir sürü oteller zinciri falan filan gibi... her ne ise palmira'da yemek yerken tanıştığımız belçikalı tipler ile konuşurken, sonlarına doğru nerede kalıyorsunuz sorusuna, ordaki en lüks oteli dedeman'ı göstererek, biliyorsunuz, burası türk oteli, herhalde burada kalırız dedirtmiştir.

    belçikalı yaşlı çifti açayım; 60'lı yaşlarında doktor bir hanım; artık doktorluğu bırakmış, politika ile ilgileniyormuş, ben de mahalle muhtarlığından filan bahsediyor sanıyordum, ayrılırken kartvizitini verince ülkesinde parlamenter olduğunu gördük dumur bir şekilde, zaten aşırı aristokrat bir havası vardı. eşi de gayet şık kibar bir amca. türkiye'ye bir kaç kere gelmişler, 80'lerde. "a ne tatlı türk olmanız ve böyle kız erkek gezebiliyor olmanız filan" derken, bu gereksiz, avrupalıya has, burnu havada arada bir laf sokma tripleri, kuzen ile beni otomatikman savunma pozisyonuna geçirmiş. sonrasında benzer atışmalarla, biz de zaten avrupa birliğini istemiyoruz ki, görün bakın 10 sene sonra türkiye nasıl olacak ekonomi, genç nüfus bik bik bik tarzı klasik sallamalar ile geçilmiştir...

    netice de fiyatlar karşılaştırıldığında 4'de 1'i fiyatına bir pansiyon bulunulmuştur ve orada kalınmıştır ama olsun, o oteli ve türk bayrağını ücra köşesinde görmek ve hava atmak yetmiştir orada.
  • van'da bulunan otelinin tüm çalışanları gerizekalı ya da kasten kötü hizmet vermeye çalışıyorlar. ben hayatımda bu kadar kötü hizmet veren bir işletme görmedim. yeminle kasıtlı yapıyorlar gibi. o kadar garip. mesela oda servisini arayıp bir şey istediniz en iyi ihtimalle 1,5 saatte geliyor, oda iyi temizlenmiyor, odada eksik gedik var düzeltin lütfen dersiniz unursamazlar. cidden başka bir seviye.
  • maraş'tan 2 bebeği ve eşiyle kayseri'ye gelen arkadaşıma telefonda size özel yer ayarladık dedikten sonra vardıklarında indirimli fiyat uyguladığını söyleyip gecelik 1750tl isteyen utanmaz şirket.

    https://twitter.com/…?t=wsioy6yvyxqgdh-kyupugg&s=19

    lütfen yayalım, acaba ne yüzle cevap verecekler.

    (bkz: dedeman kayseri)
  • geçtiğimiz hafta 13 ekim 2019 günü işbir optiğin davetlisi olarak eskişehirdeydim.

    sağolsunlar eskişehirin en iyi oteli park dedeman eskişehirden yer ayırtmışlar.

    şimdi dedeman bir marka ve üstelik bu markanın beş yıldızlı bir otelinde kaldığınız zaman beklentiniz de yüksek oluyor.

    zaten marka olabilmenin püf noktası budur. bir kere marka olduğunuz zaman işler sizin için kolaylaşır çünkü insanlar size daha işin en başından büyük bir kredi verirler.

    marka olmak kolay değildir ve elma,armut gibi pazardan parayla satın alamazsınız.

    büyük bir vizyon, yıllarca süren çaba ve bu uğurda harcamanız gereken müthiş bütçeler gerektirir.

    marka olmak ünlü bir kaleci olmak gibidir.

    yüzlerce top kurtarırsınız ama yediğiniz tek bir golde sizden kötüsü olmaz.

    ne diyorduk dedeman markası diyorduk.

    gece üçte eskişehire geldim ve otele giriş yaptım.

    gece resepsiyonunun tavrı ve bana ayrılan odanın genel durumu beş yıldızlı bir otelden beklediğim gibiydi.

    zaten insan psikolojisi böyle çalışır. üst düzey hizmet beklentisine girdiğiniz zaman o beklenti karşılandığı sürece bunu normal karşılarsınız.

    neyse sabah oldu.

    eğitimin olacağı salona girmeden güzel bir kahvaltı yapıp enerji alayım dedim.

    kahvaltı salonuna girdim ve bir şeyler almaya başladım.

    kahvaltı pek yapmam ama enerji harcayacağımı düşündüğüm günlerde kaliteli yakıt almaya özen gösteririm.

    bu kaliteli yakıtlardan bir tanesi de tereyağıdır.

    güzel bir tam buğday ekmeği dilimi aldım ve üzerine sürecek azıcık tereyağı arandım.

    ancak ara tara yok. koskoca beş yıldızlı otelin kahvaltı salonunda izmir basmane'de yıldızı olmayan otelde bile bulabileceğiniz bir parça tereyağını bulamadım.

    sorun mu ? normalde değil. yemem olur biter.

    ancak eğer dedeman ben markayım diyorsa,büyük sorun.

    neyse bari çay içeyim dedim. iki büyük kazan var. birinden dem diğerinden sıcak su alıyorsunuz.

    demimizi koyduk. bardağıma sıcak su boşaltmak için kazanın musluğunu çevirdim. kaynar su bardak dışında her yere aktı. (elim dahil)

    sorun mu ? normalde değil. ellerimi yaka yaka suyumu alırım.

    ancak eğer dedeman ben markayım diyorsa, büyük sorun.

    kahvaltımı yaptım hemen otelin dışındaki açık hava kafesinde güzel bir türk kahvesi içeyim dedim.

    neyse kahvemi istedim.

    on beş dakika sonra yemende yapılan kahve sonunda teşrif etti.

    gelen kahvenin sunumu güzel, yanına kırmızı bir şerbet falan da koymuşlar

    tam şöyle fincanı ağzıma götüreyim ve keyifli bir yudum alayım derken.

    fincanın ağzıma götüreceğim kısmındaki jilet gibi keskin kırığı son anda fark ederek dudağımı ve dilimi kan revan içinde kalmaktan koruyabildim.

    sorun mu ? normalde değil. fincanın diğer tarafından içerim.

    ancak eğer dedeman ben markayım diyorsa, çok büyük sorun.

    neyse dudağımı ve dilimi eğitim öncesi sakatlanmaktan kıl payı kurtardıktan sonra eğitim salonuna yakın bir lavaboya gireyim dedim.

    elimi yüzümü yıkadım ve kağıt havlu almak için arandım.

    kağıt havlu olmadığı gibi, el kurutan o üfürgeçlerden de yok.

    sorun mu ? normalde değil. elimi ceketime sürer kurularım kim bilecek.

    ancak eğer dedeman ben markayım diyorsa,çok büyük sorun.

    şimdi hocam bu kadar mesele içinde bunlara mı taktın diyebilirsiniz ?

    hayır tam tersine zor şartlara çabuk uyum sağlayan bir yapım vardır. her şeyi de kafama takmam.

    dikkat çekmek istediğim konu bir alanda iddialıysanız,ben markayım diyorsanız, en üst seviye hizmet sunarım diye ortaya çıkıyorsanız tabelanızı astığınız her yerde en ince detaylara kadar hakim olacaksınız.

    insanların markalara ortalamanın üstü ücretler ödemesinin sebebi alacakları hizmetin kalitesi konusunda güven duygusu içinde olmalarıdır.

    bu kişiler içinde, kurumlar içinde aynıdır.

    belli bir seviyenin üstündeyim diyorsanız kendinize çeki düzen vereceksiniz. çünkü herkes sizin marka algınıza güvenerek tercihini sizden yana kullanmakta.

    neyse esasında bu konu ne benim konum, ne de sizlerin.

    esas muhatabı olan dedeman otelleri genel müdürü emrullah akçakaya beyin bu yazımı oldukça dikkate alacağını umuyorum.

    sözün özü ve kısadan hisse.

    her ne iş yapıyorsanız yapın. eğer alanınızda bir marka olmak istiyorsanız ilk önem vermeniz gereken algınızdır.

    eğer algınız "üst düzey" ve "kaliteli" bir hizmet veya ürün sunmak üzerineyse bunun bozulmaması için en minik bir detaydan en büyük operasyona kadar radarlarınız sürekli açık olacak.

    bir hata olduğu anda hemen müdahale edeceksiniz.

    örneğin benim gibi aşırı detaycı ve işi algı yönetimi olan bir müşteriniz böyle bir durumla karşılaşmışsa ve üstelik bunu eğitiminde kürsüden bile gündeme getirmişse olaya hemen uyanacaksınız.

    (eğitim verdiğim salonda otelin tek bir temsilcisi veya görevlisi olmadığı için böyle bir erken uyarı şansını da kaçırdılar.)

    son not: amacım dedeman gibi önemli bir markamızı örselemek değil. tam tersine ülkemizin dışarıya açılan bir yüzü olarak son derece önem veriyorum. bundan sonrada kendilerinin misafiri olmak isterim. ancak güçlü bir marka olmak istiyorsanız müşterilerinizden geri bildirim almanız, hemen sorunun üzerine gitmeniz ve sistemin nerede hata verdiğini bulmanız lazımdır. yoksa bu ufak tefek sorunlar çığ gibi büyüyerek milyonlarca dolar harcanan markanızın büyük zarar görmesine sebep olabilir.

    değerli emrullah akçakaya beyin, dedeman markası konusundaki bu minik uyarılarımı dikkate alacağını umuyorum.
  • bu sabah şubelerinden birinde şirket toplantısında yediğimiz kahvaltıdan sonra öğlene doğru 2 arkadaşımızı hastanelik etmiş, 10 dan fazla kişi kusmuş beni de ishal etmiş otel zinciri.

    yıllarca türkiye'nin bir çok şehrinde iş için çok dandik otellerde konakladım. 1 kez bile başıma böyle birşey gelmedi.

    ne desek ne söylesek ne yazsak boş.
  • kesinlikle felaket bir otel. dedeman istanbul hotel olarak adlandırılan beşiktaş gayrettepe'deki şubesinde kaldım.

    -odalar soğuk
    -personel ilgisiz
    -asansörler yetersiz.
  • geçen yılbaşına ankara'daki ilk açılan otelinde girmemin birkaç ay ardından ankara şubesini kapatmış zincir. dedeman ankara bir semboldü lan.

    kapatılır mı hiç?
  • zonguldak'taki otelinde kalıp servisini beğenmediğim yer. 5 yıldızlı otelde kalıyoruz minibar bildiğin bomboş. defalarca 5 yıldızlı otellerde kaldım böyle saçmalık görmedim. öte yandan otelin denize sıfır olması ve odanın müthiş deniz manzarası hoştu tabi.
  • bu otellerin resepsiyonunda miles&smiles müşterileri burada mil kazanabilir tarzı bir ibare yer alır.

    hadi işle millerimi kart numaram bu derseniz şayet, şirket anlaşmalı müşterilerimiz için geçerli değil cevabı alırsınız. hilton böyle yapmaz mesela çat diye verir milleri.
hesabın var mı? giriş yap