• en eski ingilizce'de de 1000'li yillara kadar kullanildigi soyleniyor dativ halinin, sonradan "ne gerek var la" diyip birakmi$lar, iyi ki de birakmi$lar..
  • almanca'da cümle sıralamasında eğer iki kelime de isim halde kullanılıyorsa dativ akkusativ'den önce yer alır.

    ich gebe meinem bruder das buch. (kardeşime kitabı veriyorum)

    meinem bruder > dativ < ihm >> kardeşime
    das buch > akkusativ < es >> kitabı

    ama eğer ikisinden biri pronomen halde* kullanılıyorsa pronomen olan kelime önde yazılır.

    ich gebe es meinem bruder veya ich gebe ihm das buch.

    ama eğer ikisi de aynı anda pronomen haldeyse bu sefer akkusativ cümlede dativ'in önüne geçer.

    ich gebe es ihm.

    evet almanca böyle psikopat bir dildir. bu arada der, die, das artikeline göre her kelimenin akkusativ ve dativ halinin farklı çekimi ve buna göre de farklı pronomen halleri vardır.
  • türkçe mantığı ile düşünerek içinden çıkmak mümkün değil. örneğin "brauchen" fiili her zaman akkusativ alan bir fiil. bu fiili türkçe'ye çevirdiğinde (bir şeye) ihtiyacı olmak gibi bir anlama geliyor. bu durumda türkçe düşünecek olsak "ismin e hali" (bir şeye) dememiz gerekir, yani dativ alması gerekir. ama amına koduğumun almanları bu fiili akkusativ alan bir fiil olarak kullanıyorlar. yani bu durumda türkçeye çevirsek (bir şeyi) ihtiyacı olmak gibi bir anlam çıkıyor. böyle bir durumda yapılması gereken ne peki? bütün fiillerin akkusativ mi dativ mi aldığını ezberlemek efendim. başka bir yolu yok. dalyaraklıktan başka bir şey değil.
  • bu dativ'in en boktan durumu da plural halidir. çünkü olur sana "die" artikelli bütün kelimeler "den".. lan nasıl den, "die"'den "den" olur mu diye sormana fırsat kalmadan bir de bu da yetmez der kurallar sana, hala çözemediğim şekilde kelimelerin bazıları kafalarına göre* çoğul ve dativ olduklarında sonlarına -n eki alırlar.

    (bkz: yok ebesinin ami ali sami)
  • akkusativ'le karsilastirinca daha bir oturakli daha bir erkeksi hal. genitiv'i sormayin allah sonunu hayretsin.
  • almancada ismin "e" hali degil de daha cok "de" hali.
    wo bist du? (neredesin)
    ich bin in der schule. (okuldayim)

    ama böyle ögrenmeye kalkarsaniz, bazi yerlerde kafaniz karisir. en iyisi her dili kendi mantigi icinde ogrenmeye calismak.

    baska bir entryye kadar bis später
  • düzeltiyorum. almancada dativ türkce'ye göre düsünüsek, ismin -e, -de ve -den hallerinin ücünü de karsilar.

    örnek:
    ich helfe meinem vater. (babama yardim ediyorum : -e hali)
    jetzt bin ich in der uni. (su anda üniversitedeyim : -de hali)
    sie kommt vom markt. (o marketten geliyor : -den hali)
  • almancada ismin e hali. artikeller şöyle değişir bu durumda: der -> dem ; das -> dem ; die -> der ; die(pl) -> den
  • türkçe'deki cümlenin öğeleri üzerinden örneklemek istersek; teorik olarak dolaylı tümleç ile kullanılan form.
hesabın var mı? giriş yap