• sıradışı sanatçıları iyi tanımak gerek...

    her canli dinledigimde kendine hayran biraktiran bir chicago symphony orchestra maeströsüdür. chicago denilen şehrin pek bir fazla gülünden, bülbülünden, katlanılası mazeretlerinden birisidir. aynı zamanda durmadan evrensel kardeşlikten dem vuran bir beethoven hayranidir. 1942 buenos aires doğumludur. daha 15 yaşındayken roma ve viyana'da çalmaya başlamıştır. 73'de de edinburgh'da don giovanni'yi sergilemişliği vardır. 2001 yılında israil'de tristan et isolde'den bir bölüm çalmaya teşebbüsünden sonra sionistler tafaından faşist diye nitelendirilmesi israil'in yakın geçmişinin büyük bir ayıbıdır. şoa'dan kurtulanların acısını iyi anlamak gerek, lakin sanatın siyasetten uzak tutulması gerekliliğinin de...

    edward said denilen deha ile birlikte kaleme aldığı parallels and paradoxes kitabı okunasıdır. bu kitapta oldukça james joyce'ci bir şekilde belirttikleri gibi, müziğin romana ve şiire üstünlüğünün belirtilmesi aşikardır. zira joyce gibi, bu iki aydın da müziğün evrenselliğini hep savunmuşlardır. bu insanlara göre hayatın labotratuarı şiir değil, müziktir... bu nedenle 2001'de avrupa'nın kültür başkenti seçilen weimar'da israilli ve filistinli çocuklaran oluşan bir koro ve diğer milletlerin de katıldığı bir müzik okulu kurmuşlardır.

    edward said'in bir röportajında belirttiği üzre bu ikili londra'da bir otelin resepsiyonunda tanışmışlardır. said, barenboim'in yanına gidip kendisine olan hayranlığından bahsetmesinden sonra ahbap olmuşlardır.

    ben bu önemli insanın barışcıl anti-siyonist ideolojisini seviyorum, tüm israil sevdalılarına da tavsiye ediyorum.
  • bol bol beethoven, schubert, wagner -ve daha birçok- kaydı bulunan, ramallah ve kudüs'te "barış için" konserler veren pasifist, idealist, saygıdeğer israilli piyanist ve orkestra şefi.
  • bahsi gectigi uzere edward said'in kankasidir. resmi israil devleti ideolojisine aciktan muhalefet eden entelektuellerdendir. hayatimda duydugum en oz edward said soylemini bu amcadan dinledim.
    sadece ortadogu'da degil calistigi sehirde de ayirimciliga karsi cikan bir amcadir. chicago'da zenci cocuklar icin muzik workshoplari organize eder, onlara muzik aletleri tedarik eder. chicago senfoni orkestrasina ilk onun zamaninda zenci enstrumantalist katilmis, beyaz banliyo seyircisi killanmistir. halen piyanist elena bashkirova ile evlidir. ogullarindan michael barenboim ise keman calar.
  • granada, palacio carlos v te, west-eastern orkestra ile bir konser vermiştir. ispanyol seyirciden beklediği elektriği alamadı, girişte ispanyolca birşeyler söyledi, sanırım espri mahiyetinde ancak kimse gülmedi. beethoven 7. senfoniyi icra ederken, elektrik kesilmesi sebebi ile oldukça öfkelendi. kulise gitti, baş kemancı yalvar yakar getirdi, gelirken en önde oturan ve elinde "spanish fan" sallayan bir teyzeye laf çakıp sahneye döndü. senfoniyi , movement geçişlerinde ara vermeksizin bitirdi. alkış beklemeden basıp gider diye bekledim ama beethoven seyirciyi coşturmuştu, alkış üstüne alkış, 5 defa gitti geldi kulise. yanımdaki fransız teyze yapıştırdı lafı "iltifata kimse dayanamaz".
  • 1966-1969 arası kaydettiği beethoven 32 piyano sonatını emi classics 10 cdlik setle toplu olarak basmıştır. kanımca arrau ve brendel yorumlarına yaklaşamıyor; yutulan cümleleri, aceleye gelmiş hissi uyandıran ve özgünlükle açıklanamayan yerleri olan kayıtlar. bununla birlikte yorumcunun parlak ve etki bırakan bir kişiliği olduğu bir gerçektir.
  • ailesi buenos aires'e goc etmis rus yahudilerindendir. israil'e cocukken tasinmislardir; ve son yillarda edward said'le birlikte filistinli ve israil'li cocuklardan olusan bir koro kurmuslardir.
  • yarın (bkz: koç üniversitesi) tarafından kendisine (bkz: fahri doktora) takdim edilecek şef.
  • 2014 yeni yıl konserinin son bisi olan radetzky march'ta gelenekselmiş "seyircinin alkışını yönetmesi" yerine, orkestranın arasında dolaşarak viyana filarmoninin her bir üyesinin elini sıkarak yeni yıl konserlerine farklı bir boyut katmış müthiş orkestra şefi.
  • yakın zamanda çıkardığı das wohltemperierte klavier yorumunun kendi kendine psikanaliz için kullanılabileceğine inanıyorum. bir noktadan sonra, ben mi adamı dinliyorum o mu beni dinliyor karıştırıyorum. baştan sona dinlemek korkutucu bir deneyim haline gelmeye başladı.

    müzik, özellikle de wagner, hakkındaki görüşleri de müzik tarihini baştan sona tekrar değerlendirmeye neden olabilmektedir. kısaca büyük adam.

    ah bitmedi. ayrıca ayışığı sonatı'nı da kimse onun gibi çalamıyor...
  • christian thielemann'in duyurulmus bruckner senfonileri goruntu kayit turunun cortlamasinin ardindan son umidimizdi kendisi *.

    gitti staatskapelle berlin'le berlin philharmonie'de insanustu bir hizda 8 gunde 6 bruckner senfonisini temsil etti ve goruntu kayitlarini aldi. [ayrinti : 4-9 araligindakileri yonetti. once 4, 5, 6 yapti 3 ardisik gunde, sonra iki gun ara verdi ve daha sonra gene uc ardisik gunde 7, 8, 9 yapti. bunu herhalde eugen jochum gelse yapamazdi]

    harika ! ama olay oyle kaldi. kayitlari alan unitel ilk donem senfonilerinin de kaydedilecegini duyurmustu ama bundan birsey cikmadi. canim bruckner hala senfonileri icin bir goruntu kayit turu hazirlanamamis bicimde gununu beklemekte. kismet artik ne zamana...

    (bkz: entry'nin sonuna doğru avamlaşmak)

    buradan barenboim'e sesleniyorum : hayir sen daha once bu yapitlarin tumunu 2 kere turlamissin, bir kere chicago senfoni orkestrası ile deutsche grammophon'a, bir kere de berlin filarmoni ile teldec'e. belli ki isine geldi mi yonetiyorsun da. ittifakla kabul ediliyor ki yorumalarin vasatin ustu. e bir de ustune 8 gunde 6 senfoniyi kaydediyorsun, demek ki isteyince oluyor.

    (bkz: entry'nin sonuna doğru sapıtmak)

    e be adam o zaman ilk 3 senfoniyi bi caldiramadin mi? cok mu zoruna gitti? ne istedin o guzelim 3.'den? birgun gelir bunlarin hesabi burada degilse ahirette sorulur barenboim efendi.

    (bkz: entry'nin sonuna doğru saçmalamaya başlamak)

    beethoven'in senfonilerinin piyano sonatlarinin bilmem kacinci ses ve goruntu kaydini almayi biliyorsun ama... duduk !!!111 kriz cikti da uc senfoni kaydedecek kadar kashe'ni mi alamadin? nooldu? o unitel patronlarina da diyeceklerim var ama simdilik susuyorum.

    (bkz: entry'nin sonuna doğru bili bili yapmak)

    bili bili

    edit: ses kaydini tamamlamis ama goruntu ortada yok:

    http://www.deutschegrammophon.com/en/cat/4796985

    yillar sonra gelen edit: thielemann bruckner'in 11 senfonisinin viyana filarmoni ile ses ve görüntü kaydini aldi 2024 yili vesilesiyle, bruckner'in dogumunun 200. yil donumu...

    oncesinden staatskapelle dresden ile numarali 9 senfoni icin bir ses kayit turu mevcut lakin bu toplulukla tamamlanmis bir goruntu kayit turu yok gozukuyor.

    barenboim'in goruntu kayit turunun blu ray yahut dvd surumu gorebildigim kadariyla yok ama medici.tv'nin arsivinde numarali 9 senfoni icin berlin staatskapelle'yle goruntu kaydi mevcut. ayni toplulukla ses kayit turu da mevcut.
hesabın var mı? giriş yap