cüneyt arkın

• ilginç bir insan. yeri geliyor dünyayı kurtarıyor, yeri geliyor kendini kurtarıyor. zaten şu hayatta bana sorarsanız kendisini kurtarabilmiş bir tek insan var, o da cüneyt arkın. filmlerine dikkat edin mesela, babasını kurtarıyor ama kendi, çünkü babasını da kendi oynuyor, dedesini kurtarıyor ama kendi, çünkü dedesini de kendi oynuyor.
• kör ölür badem gözlü olur olmadan önce söylemek istiyorum; cüneyt abi ben seni çok seviyorum. benim için yeşilçam'ın gelmiş geçmiş en iyi jönüdür. gerek yakışıklılığı olsun, gerekse çok çeşitli rollerde oynaması olsun her daim onu gözümde bir numara yapacaktır.
  
  oynamış olduğu kara murat, battal gazi ve malkoçoğlu filmlerini şimdiki teknoloji ile çekmeye çalışsalar, yemin ediyorum cüneyt arkın'ın vermiş olduğu tadı verecek aktör bulamazlar.
• kendisi tıp doktorudur, bir programda izlemiştim yanlış hatırlamıyorsam ufak bir kasabada ya da köyde gebe bir kadını doğurtmak için gittiğinde eşi silahla kendisini tehdit etmiş seni öldürürüm demiş ona rağmen geri adım atmayarak çocuğun sağlıkla hayata gelmesini sağlamış.yine aynı kasabada tedavi için evine gittiği kadının başında bir parça ekmek görünce kadına sormuş bu nedir diye kadında " sen açlık nedir sefalet nedir bilir misin , olur da evde yiyecek bir şey kalmazsa diye bu her zaman başucumda saklıyorum." cevabını çok duygusal bir biçimde anlatmıştı, gözleri dolmuştu.kendisi yokluğun ne olduğunu, o öğrencilerin ne koşullar için yaşamaya ve okumaya çalıştıklarını bizzat yüreğinde hissettiğinde adım gibi eminim.velhasıl büyük insan, vatansever, yaşayan efsane kendisi.allah uzun ömürler versin cüneyt arkın a zira kendisi gibi "sanatçılar" artık piyasada kalmadı.
• birkaç cümle yazmak istediğim güzel insan.
  kendisiyle bir şekilde (sanırım o zamanlar orta-2 idi) çalıştığım iş yerinde karşılaşma şerefine nail oldum. gece markette çalıştığım için gündüz uyurdum yaz tatillerinde. birgün dediler ki cüneyt arkın geldi seni görmek istiyor. olayı da anlamadım çocuğum. koştur koştur gittim. bir baktım orada oturuyor. çalışan personel sarmış etrafını. sanırım uyuşuturucu ve alkolle ilgili bir sempozyuma gidiyormuş ve yemek için uğramış. çağırdı beni yanına. tanıştık. birisi espiri olsun diye rüyanda cüneyt arkin'i mi görüyordun dedi kendisi cevapladı. "genç adam o neler neler görüyordur" diye. kaç film çektiğini sordum (o an aklımdan o geçti sanırım) sanatçı sırrı ben de kalsın dedi. belki bilmiyordu belki de söylemek istemedi bilemem.
  sonra fotoğraf için ayağa kalktı. beraber fotoğraf çektirdik. bir şeyi net söyleyeyim. kapı gibi adam. hatta gibisi fazla. bir kapıdan geçerken silme geçer ve omuzları teğet geçer. nasıl yapılı? o zaman yaşlıydı ama yine de güçlü görünüyordu. kendisinde en ufak bir ukalalık veya hava yoktu. çocukla çocuk büyükle büyük olabilen birisiydi.
  birkaç kelam da sanatçılığı ile ilgili olsun. kendisi eğer bu topraklarda değil amerika'da doğsaydı dünya tarihine geçerdi ve ağzımız açık onu izliyor olurduk. belki rambo olurdu belki terminator. belki baba filminde michael olurdu. ihtimal tabi ki ama muhakkak bir jön olurdu. benim için jön kavramı budur.
  çektiği filmlerde verdiği emekler insanı hayran bırakır. aynı gün hem arap şeyhiyle savaşan prens hem bizans'la savaşan bir türk yiğidi olur. ama bir sahnede at siyah diğerinde beyazdır. ama at tektir ve para yoktur. beyaz olan at ilk sahnede oynatilir sonra at siyaha boyatilir. siyah at ile cüneyt arkın dereyi geçerken atın boyası akar. tüm sahne yeniden çekilir.
  bir bizans sahnesinde cüneyt arkin'in kafasını zehirli akrep dolu kovaya sokarlar. çocukken hep merak etmiştim o zehirli akrepler nasıl yüzünde gezinir diye. meğer hamamboceklerinin kuyruğuna akrep kuyruğunu yapistirmislar. vallahi bravo.
  bu arada burada bir entryde görmüştüm. kendisini zamanında seks filminde oynatmak için ugrasmislar ama reddetmiş. bir sahnede ayağı kırılınca çok zor durumlara düşmüş maddi olarak. seks sineması için ısrar artmış. hatta ayağı kırık olduğu için "sen yataktan çıkma biz kadını yatağa sokariz" teklifi bile gelmiş ama reddetmiş kendisi. o dönem oynayan veya maddi sebeplerle oynamak zorunda olan oyunculara birşey demem mümkün değil. hakkım da değil. ama oynamamak için direnen kişiye de saygı duymak hakkım olsun.
  bir de belgeselde dekgelmisti. detayını tam hatırlamıyorum yanlış olursa affola. tarık akan sinema sektöründeki ağalarla kapışınca kimse ona film teklif etmediği gibi, filmlerinde de oynamamış ve büyük bir yaptırımla karşılaşmıştır. birgün bir yapımcı tarık akan'a filmde oynayabileceği ve bir kişinin onunla oynamayı kabul ettiğini söyler. herşeye rağmen tarık akan ile oynamayı kabul eden ve ambargoyu delen kişi cüneyt arkin'dir. böylece maden filmini çekerler.
  o veya bu şekilde. türk sinemasında varolduğu için çok mutluyum. oğlu da bu sektöre basladi.genelde önyargılı olsam da böyle durumlarda dag-2 ve börü de kendisine hayran kaldım. her baktığımda da cüneyt arkin'i görmek ayrı bir keyif kendisinde.
  siyasi görüşünü az çok tahmin etsem de hiç umursamadım bu arada. birçok siyasi görüşü ve ilkesi olsa da en önemlisinin atatürk cumhuriyetini ayakta tutmak olduğunu biliyorum. bu benim için yeterlidir. kendisi bu toprakların yetiştirdiği nadide bir değerdir ve öyle de kalacaktır.
  uzun ve sağlıklı bir ömrün olsun güzel insan.
  ekleme: mekanın cennet olsun güzel insan. çocukluğumun kahramanı. hep güzel hep onurlu hatırlanacaksın.
• gün boyu sosyal medyada ölümüyle ilgili yorumları takip ettim. sağcısı solcusu muhafazakarı türkü kürdü çerkezi lazı herkesin ölümüne üzüldüğünü gördüm. halkın sanatçısı olmak böyle bir şey. cüneyt arkın; kemal sunal ve barış manço etkisi yaratmıştır.
  
  hiçbir zaman unutulmayacaksın türk sinemasının en yakışıklı, en savaşçı, en fedakar adamı. ruhun şad olsun.
• genç bakış programına katıldığında kendisine sorulan "bu devrin malkoçoğlu kimdir?" sorusuna müthiş bir cevap vermiştir. soruyu soran çocuk ve seyirciler polat alemdar, ezel tarzı bir cevap beklerken demiştir ki "yaşadığımız devir malkoçoğlu'nun, battal gazi'nin yetenekleriyle kahramanlık yapabilecekleri bir devir değil. bu devirde benim gözümde malkoçoğlu, akşam evine iki ekmek götürebilmek için günde 12 saat çalışan insandır" demiştir. ve müthiş bir alkış kopmuştur. cüneyt arkın budur işte.
• kendisine "akil adamlık" teklif edildiğinde "türk milletine akıl vermek benim haddime değil." diyerek usta bir biçimde pkk'yı güzellemek zorunda kalmamıştı. güle güle yiğit adam. mekanın cennet olsun...
• giresunluyum ben ve istanbul'da giresunluların yaptığı bir etkinliğe davet edilmişti kendisi. yaşım on falan. etkinlikte protokolde oturuyor herkesle muhabbet ediyordu. yanına gittim babamla birlikte. artık salaklıktan mıdır nedir bilmem murat amca dedim kendisine.^*
  
  eliyle yaptığı o dövüş hareketini yaptı "hhaaayyt" diyerek. ben altıma sictim korkudan tabi. güldü sonra. yanına bir sandalye istedi, beni oturttu. sonra etkinliği düzenleyen kişiler kendisini yemek yemek için başka bir yere davet ettiler. etkinlik alanındaki ufak bir restoran. kalktı ayağa bana hadi oğlum dedi eliyle kalk işareti yaparak. o sırada adamlardan biri cüneyt bey çocuğa ekmek arası bir şeyler yapıp veririz falan dedi.
  çattı kaşları. olur mu canım öyle şey dedi.
  giresunda da o zamanlar kivi yetiştiriciliği geliştirilmeye çalışılıyormuş. ben, hayatımda ilk kez kiviyi orda yedim. basit bir şey belki... ama böyle ufak detaylarda saklıdır insanlık.
  
  allah rahmet eylesin.
• 82. yaşı kutlu olsun kendisinin.
  
  asıl ismi, bildiğiniz üzere fahrettin cüreklibatır. doktor. derece ile istanbul üniversitesi tıp fakültesini kazanıyor. askerliğini de yedek subay olarak eskişehir'de yaparken, halit refiğ tarafından keşfediliyor ama asker olduğu için oyunculuk adına izin alamıyor. askerlik bitip, uzmanlık eğitimi yaparken para lazım olduğu için tekrar refiğ'in yanına gidiyor ve oyunculuk kariyeri başlıyor.
  
  ismi afişe sığmadığı için cüneyt gökçer' in cüneyt ismi ve ramazan gökalp arkın'ın soy ismi ile cüneyt arkın oluyor. cüneyt gökçer çok büyük bir tiyatro ustası, ramazan gökalp arkın ise sadettin kaynak'ın besteleri ile bir çok şiirini dinleyebildiğimiz bir şair.
  
  medrano sirkinde binicilik eğitimi karşılığında çalışıyor. filmlerindeki hareketlerinin çoğu bu sirk çalışmasına bağlı.
  
  yeşilçam tarafından artık aranan oyuncu olması yüzünden eşi ile evliliği yürümüyor. boşanıyor.
  
  karaoğlan rolü için suat yalaz'a gidiyor. aksiyon için uygun değilsin diyerek reddedilince buna içerleyip, karşısına malkoçoğlu filmini koyuyor. beğenilince iranlılar ile ortak film çeviriyor. ünü yayılıyor.
  
  james bond rolü için teklif yapıldığı ve cüneyt abi'nin istemediği söylenir. kimisi dil yüzünden der, kimisi cüneyt abi o ruhu bulamadığı için der ama cüneyt arkın ve james bond birbirine uzak olmayan bir ikili olmuştur zamanında.
  
  malkoçoğlu serisi sırasında çok fazla kaza geçirdi. 4 kaburgasi kırıldı. kafa travması geçirdi ve komada kaldı. eli koptu ve dikildi. bundan başka birçok filmde kırık ve çıkık içeren yaralanmalar yaşamıştır.
  
  uluslararası alanda yayınlanan filmlerinde george arkın, lee arkın, steve arkın, john arkın ismiyle afişlerde yer almış, iran coğrafyasında ise fahrettin ismiyle bilinmiştir. hem menajersizlik, hem yabancı dil bilmemek nedeniyle uluslararası alanda çok daha büyüyen bir isim olamamıştır.
  
  oyunculuk ile 2 altın portakal kazanmıştır. bir de yaşam boyu onur ödülü vardır.
  
  11 farklı türde film yapmıştır. bilimkurgu da vardır. western de. duygusal da vardır. politik de.
  
  filmlerinde ölmezdi. ölürse ya tekrar kendi gibi olan oğlu ile geri gelir ya da ayakta ölürdü. düşmanı onu yere seremezdi yani.
  
  yeni yaşı tekrardan kutlu olsun. battal gazi, malkoçoğlu, kara murat, vatandaş rıza ve diğer ölümsüz karakterin sahibine...
• escinseli oynamama fikri sjw manyaklari tarafindan begenilmedigi icin gomulen buyuk oyuncu. cunku ozgurluk bu adamlarin sinirlarina girene kadar vardir, escinsel bir karakteri kendi degerlerimden dolayi oynamak istemem demesi bu piclere batar.
  
  bu adamin sictigi bok kadar degeri olmayanlar forumlarda atiyor tutuyorlar iste. bize de ss alip taraflarina ulastirmak kaliyor. malum yas kemale ermis, avukati biraz para kopartir bunlardan da cocuklugumuzda izledigimiz filmlerinin diyetini kendi capimizda da olsa odemis oluruz.