• --- spoiler ---

    filmde esas oğlanın kız kardeşi kendisini aldatan kocasına "sana kendini erkek gibi hissettirmek benim işim değil, zaten olmadığın biri gibi hissettiremem", tarzında bir şey diyordu. düşman götüne arkadaş. bu lafı o konumdayken ben yesem bir daha düze çıkamam lan.

    --- spoiler ---
  • michelle yeoh var diye izledim. tam bir eziklik vesikası.
    film napolyon’un meşhur sözlerinden biriyle başlıyor:
    “çin uyuyan bir dev. bırakalım uyusun. uyandığında tüm dünyayı sarsacak.”
    asyalı arkadaşlar kusura bakmasınlar da filmde alayı ingilizce konuşuyor, batılı şekilde yaşıyorlar. tüm dünya beyaz avrupalının kültürüne (batı kültürü) yenildi.
    bir yerde kara panter saçmalığı bir yanda bu.

    son olarak: film çok sıkıcı ya. öyle böyle değil.
  • singapur tanıtım fonundan hatrı sayılır para aldığı ayan beyan belli olan film. hatta baya baya "singapur'un turistik reklamı için şu kadar para veriyorlar. bununla nasıl bir film yapsak bu parayı misli misli katlarız?" kafasıyla filmi reklamın üstüne inşa etmişler gibi duruyor.

    yine de rom-kom standartları açısından ortalamanın altında değil. kafa boşaltarak izlemeye gideri olan eğlencelik çitlek bir şey.

    nyu'da afili ekonomi profesörüyüm çok başarılıyım diye ortalarda gezen ablanın bildiğin "taşradan kopup büyükşehire gelmiş üniversiteli aşık kız" ezikliklerine bağlaması sırıtıyor tabi.

    hemen yukarıdaki eleştiri de sonuna kadar haklı. kesinlikle "sınıf ayrımı çok kaka" dermişim gibi çek panpa deyip dibine kadar kalburüstü sınıfın şatafatları üzerinden pazarlıyor aslında herşeyini.

    ayrıca filmin başındaki "bırakın çin uyusun, uyanırsa dünya sallanır" napoleon sözü çok dam üstünde saksağan vur beline kazmayı değil mi? yahu yüzeysel rom-kom'un dibisin sen, ne jeopolitik kasıyosun? ayrıca film çin'e neredeyse hiç uğramıyor ki zaten ne alaka.

    bu arada, hala merak eden varsa, o okeye benzeyen oyunun adı mahjong
  • bomboş film. öyle televizyonda dönsün diye açayım dedim. aşırı yapmacık, senaryosunda ölüm yıldızı kadar büyük boşluklar olan bir film olduğunu gördüm. sanki filmi doğaçlama çekmişler gibi. netflixte komedi kategorisinde yer alıyor filmde tek bir komik öğe yok. romantizm filmi ama onu bile becerememişler. gerçekten imdb hesabımı yıllar sonra açıp 1 vereceğim.

    filmde tek gördüğüm komik sahne babasının kısa saçlı sarışın kızına "amerikaya okusun diye gönderdik başımıza asyalı ellen oldu çıktı" dediği sahnede güldüm o kadar.
  • kitabini okurken, mehmet isminde ıstanbul zengini bir ara karakter ortaya cikiyor. kendisi peru kokainini ve yatlarda partilemeyi seviyor okudugum kadariyla :)
  • film kendi alanında başarılı olmuş harbiden. romantik komedilerdeki bildiğiniz klasik külkedisi masalını anlatıyor. bu başarısının sırrını ben şuna bağladım. öncelikle zenginliği güzel vermişler. insanlar zenginleri izlemeye bayılır. fakir kızın hayatı da güncel olmuş. ve tüm bunlara farklı kültür de eklenince, insanı ekrana kilitlemeyi başarmışlar.

    özellikle asyalıların bu türde filmleri pek karşımıza çıkmadığından daha enteresan geliyor. mesela abd’de siyahilerin de böyle takip ettikleri filmler var. kadronun sadece zencilerden oluştuğu, zengin siyahilerin ilişkilerinin anlatıldığı sürüyle film var. bunlar artık o kadar çok ki ve konular da bir noktadan sonra sıktığı için izlemiyorsun, sıkıcı geliyor. şimdi bu tutuldu diye çinliler de sürü sepet çinli zengin romantik filmler çekmeye başladığında emin olun aynı şekilde bayacaktır.

    aslında konuyu ırklara indirmeden direk söylemek daha doğru olacak. sindrella hikayesi bir yere kadar gider. ister çinli olsun, ister hintli ya da zenci ya da beyaz, bir noktadan sonra sadece kendi sınıflarına hitap edecektir.

    not: ayrıca biri yukarıda bahsetmiş. niye bunlar ingilizce konuşuyor demiş. zaten bu tarz filmlerin en büyük eleştirilen noktası bu. beyaz gibi davranmaları. bu kendi ırklarını da rahatsız ediyor. örneğin bahsettiğim zengin siyahiler de beyazlar gibi yaşıyor. kelimeleri çok iyi telaffuz ediyorlar, kültürleri tamamen gitmiş gibi. en azından bu filmin başlangıcında biraz ırkçılıktan bahsedilmişti.
  • yok cadılar bayramı bizim kültürümüzde olan bir şey değil, yok çam ağacı süslemeyin gibi can sıkıcı öğütlerde bulunan amcalar, teyzeler haklı mı acaba diye düşündürten bir film. kökeni olmayan, özentilikten eklenen adetler ne kadar eğreti duruyor öyle ya. bir de geleneklere ne kadar bağlıyız diye direten ailenin çocuklarının isimleri nicholas, astrid falan olunca iyice gözüme battı bu durum. asyalılar sizin zenginlikten anladığınız kötü bir blair waldorf taklidi yapmak mıdır? biraz örf adet bilin, yerli malı kullanın, kim olduğunuzdan utanmayın, sonra büyüklere saygı, sonra küçüklere sevgi... allahım neler yazıyorum ben!
  • gelin şapele girerken ben bile ağlayacaktım lan. izleyin, güzel vakit geçirirsiniz.
  • bi ara asyalıların black panther'ı gibiydi amerika da.tüm asyalılar el birliği ile gişe rekortmeni yapmıştı filmi.aynı black panther gibi öyle rekorlar kıracak hiçbir esprisi yok filmin.
  • dünyanın her yerinde, her zaman satacak bir senaryoyu eğlenceli şekilde işlemiş romantik komedi.
hesabın var mı? giriş yap