• yazilimlardaki kopyalanmaya kar$i geli$tirilen koruma onlemlerini ce$itli reverse engineering yontemleriyle analiz edip kaldiran ki$ilere kendi camialarinda verilen isim.. daha di$ kulvarda bu insanlar reverse engineer olarak gecer..

    bir de yanli$ isimlendirme sebebiyle ce$itli dictionary lookup veya brute force yazilimlari kullanarak $ifre bulan insanlara da boyle sifatlar verilir ki bu abestir.. bunlara verilmesi gereken isim "program cali$tirmayi becerebilen hevesli genc" olmalidir.. hacker ise apayri bir $eydir..

    cracker'larin cogu crack scene'de saygin olmak adina bu i$i ciddi manada yapar.. cok azi da bu i$ten gercek anlamda para kazanir.. marjinal bir kesim ise o sirada cani oyun oynamak istiyordur ama oyun cali$maz o yuzden sinirlenip yapar..

    cracker'larin dogu$u ayni zamanda demo scene'in de olu$masina, dolayisiyla bugun remedy entertainment / bullfrog / electronic arts gibi firmalardaki hayvan geli$tirme ekiplerinin dogmasina sebep olmu$tur..

    cracker olmak nadiren ovunulecek bir sifattir.. zira varolani ellemek, sifirdan yenisini yapmaktan cok daha kolaydir.. bu sebepten cracker'larin da kendi aralarinda seviyeleri vardir.. genelde bir executable'in kodunu degi$tirmek en lame cracking turu farzedilir.. serial number soran sistemlerde key generator yazmak ise cogu cracker'in sevdigi challenging problemlerdendir..

    tamamen illegal bir i$ olmasina ragmen genelde 20 ya$ alti veletler tarafindan yapildigindan buyuk organize orgutler di$inda cracker'lara pek dokunulmaz.. onlar buyuyunce akillari ba$larina gelir muhasebe programi falan yazarlar.. ahlak sahibi olurlar..
  • (bkz: kraker)
  • 1990 çıkışlı amerikan alternatif rock grubu.

    en iyi albümleri, kusursuz şarkıları low'u da barındıran, aynı zamanda grubun ikinci albümü olan kerosene hat'tir. the golden age albümü de kendi çapında gayet iyi başarılar yakalamıştır. en sevilen şarkıları ise başta low olmak üzere; teen angst, another song about rain, one hundred flower maximum ve forever'dır.
  • birleşik devletlerde kölelik döneminde;

    kölelerin, tarlada pamuk toplarken başlarında duran ve köle tacirinin paralı bekçi köpekliğini yapan kamçılı adamları tanımlamak için kullandığı (cracker deyimi, kamçı şaklatmak deyişinden - crack the whip - gelmiştir) bir sıfattır. ancak zaman içerisinde anlam genişlemesine uğramış ve zenciler tarafından genel olarak beyazları (özellikle de beyaz yakalı yaşam seviyesi yüksek beyazları) tanımlamak için kullanılmaya başlanmıştır.
  • zenginden alıp fakire verenler, bir nevi robin hood'culuk.
  • bir keygen'den:
    "there is a crack in everything
    that's where the light gets in!"
  • bir cesit kendini tatmin etme yolu.
    (acil durumlar haric..sango gibi.)
  • 1993 yapımı ingiliz dizisi. başrolde robbie coltrane'in döktürdüğü gelmiş geçmiş en iyi dizilerden birisi.

    "i drink too much, i smoke too much, i gamble too much. i am too much."
  • hakkında kimsenin entry girmemesine şaşırdığım şahane ingiliz polisiye dizisi. başrolde polise yardım eden psikolog rolünde robbie coltrane var ki enfes bir oyunculuk çıkarmış. psikoloğumuz kumar ve içki bağımlısı, eşiyle bu yüzden sorunları olan değişik bir kişi, fakat bir o kadar da zeki. sherlock'ün materyal deliller değil de psikoloji üzerinden analiz yapan versiyonu gibi. epey güzel dizi, hakkındaki ilk entriyi ben girmiş olayım bari.
  • zencilerin beyazlara verdigi isim
hesabın var mı? giriş yap