• --- spoiler ---

    film çok güzel. özellikle çekildiği döneme bakılırsa daha da güzel. cleo kendi deyimiyle de devamlı şımartılmış ama sevilmemiş bir hanım kızımız. bunu filmin bir çok sahnesinde hissediyoruz zaten. bir kaç küçük numarası var filmin. mesela cleo'nun hastalığını kimse ciddiye almazken, arabayla gezintiye çıktığı arkadaşı ciddiye alır ve hasta olduğunu söylerken karanlık tünel gibi bir yerden geçerler. biz sadece seslerini duyarız. ölüm kadar karanlık bir tünelde verir cleo ölüme götüreceğine inandığı hastalığının haberini. hem sonra filmin açılış sahnesinde falcının anlattıklarıyla bütün senaryoyu öğreniriz, sondaki iyimserlik dokunuşu hariç. ayrıca kendi adıma şöyle bir çıkarım da yapmak isterim; falcının cleo'nun hayatını anlattığı sahneler renklidir ama cleo'nun kendi hayatını yaşadığı bütün film siyah beyazdır. çünkü her ne kadar kötü olursa olsun bir başkası sizin hayatınızı anlatırken hayatınız çok renkli gözükür ama siz yaşarken gayet siyah beyazdır, naçizane.

    --- spoiler ---
  • puantiyeler, yavru kedicikler, sallanan sandalye ve salıncağın yan yana olduğu bir ev, şapkalar, batıl inançlar ve fallar... taksi şoförlüğü yapan ya da çıplaklığından utanmayan cesur kadınlar... o hüzünlü şarkılar... sonunda da cleopatra'nın antony'sini buluşu!
  • filmin icindeki kisa filmde oyuncu olarak jean-luc godard'i gormek mumkundur.
  • janice mouton, cinema journal'da cleo'nun değişimini "from feminine masquerade to flâneuse" diye anlatır. şehirde "görünmek" için yürüyen ve kendine erkeklerin gözünden bakan cleo için maskeli balo bitmiştir, artık şehirde kendi zevki için yürümenin tadına varmıştır.
  • --- spoiler ---

    antonie, parkta tanıştığı cleo'ya şöyle der:

    "birisini beklemekten ziyade bir şeyi bekliyor gibisin."

    cleo'nun evinde piyano ile şarkı çalıştıkları sahne gerçekten çok güzeldi. özellikle ilk videoda kameranın şarkının ritmine göre sağa sola sallanmasına bayıldım.

    https://www.youtube.com/watch?v=nuz5cnk4-q4

    https://www.youtube.com/watch?v=jbxtvoxxsda

    bir de üşenmedim print screen yapıp paylaştım. filmin 23. dakikasında arkada un chien andalou afişi ile bunuel ustaya selam gönderilmiştir. kırmızı ok bile koydum

    ve siyah beyaz paris manzaraları.
    --- spoiler ---
  • filmi izlerken farkettim ki insanların kılık kıyafeti , kadınların saçları , erkeklerin saç ve sakal şekilleri günümüz modasına ne kadar benziyor. yeni bir filmi siyah beyaz çekmişler gibi hissettim.modadan anlamam fakat günümüz modasının 60 yılların esintilerini taşıdığı kesin.
  • bu akşam saat 22.00'de trt2'de yayınlanacak olan agnes varda filmi. film önü ve arkasını merakla bekliyorum.
  • bir kadının elinden çıktığı daha ilk sahnesinden belli olan güzelim film. şımarıkmış gibi, batıl inançları civarında yaşıyormuş gibi yapan ama aslında varlığı ve yalnızlığı için bir gerçeklik arayan bir kadın öyküsü. filmi tek bir ana karakter üzerine -üstelik derinlemesine tanıtılmayan bir karakter üzerine kuran agnes varda, doksan dakikada olanları izlememizi ve kolayca kendimizi cleo'nun yerine koymamızı istiyor.

    --- spoiler ---

    kadın pek otobüse binmemiştir. antoine 'otobüs daha sevimli' deyince kadın taksiden vazgeçer. uzun ve dışarıdan duyulan sesler ile dolu bir yolculuğun ardından otobüsten inerler. ve cleo'nun otobüsten atladığında ayakkabısı ayağından çıkar. o, hiç bir şey olmamışçasına hemen ayakkabısını giyer. gerçek dünyada hızla yürür.
    --- spoiler ---

    sinemanın bir tadı varsa, bu film acı bir şeker.
  • bir nevi kamera dersidir bu film.
    takip ve kaydırmalarıyla, nefis siyah beyaz sinematografisi ile çok lezzetli.
  • o kadar benden bir film ki hakkımda çok şey bilen de bilmeyen de bu filmi izlediğinde beni görebilir.
    evet, cleo'nun da tek arzusunun bu olduğu gibi: misal medikal examlerin sonucunun ondan öğrenilmesi değil, sonucun ne olduğunun merak edilip aranıp, sorulması...
    aslında cleo korkunç karmaşık bir kadın değildir; karmaşık olanlar, onun iyi kalpliliginden, her daim hazır oluşundan çıkar sağlamak isteyenlerdir.
hesabın var mı? giriş yap