• merkezi dönmeyen direksiyonu sayesinde, direksiyon hangi açıda olursa olsun, bütün kontroller hep aynı yerdedir. ergonomik olarak devrimsel bir tasarımdır. ne de olsa citroen. otomobil dünyasında en çok innovasyon yapan en cesur firma.
  • patron mazotuyla değil de kendi cebinden doldurduğu mazotla araç kullananlar için d segmenti geniş, konforlu ve yakıt cimrisi bir araçtır. kalkmamasından şikayetçi plaza meriçlerini, bir de thp motorlusunu kullanmaya davet ediyoruz; size en uygun araba linea, yer uçağı ne de olsa. hayatında görüp görebileceğiniz en uygun fiyatlı "yarı otomatik" viteslerden biridir ayrıca, git dsg'yi eline al da kaç para masraf çıkartıyor gör bakalım meriç (he pardon bakım/onarımlarını da patron yaptırıyor doğru).*
  • 3-4 aydır kullanmakta olduğum araç.

    yaklaşık 2 aylık bir araba araştırma dönemim oldu bu arabayı almadan önce. toyota'dan honda'ya, mercedes'ten volkswagen'e kadar pek çok araca baktım, araştırdım. yok. ya kazalı çıkıyordu, ya söylenenden farklı hasarları ve onarımları oluyordu ya da kilometreyle oynanmış oluyordu. ilk arabam olduğu için sorun çıkarmasın, evveliyatını bileyim diye çok uğraştım.

    ardından bizim araba işi aciliyete bindi. 2 3 gün içinde almak gerekti. o gün bir peugeot 508 denk geldi gittik baktık, beğendik arabayı. 2012 model dizel orta paket bir arabaydı. konfor enfesti, yakışıklı bir sedandı. sanayide ustalar baktı, hem kaportada bolca tamir vardı hem de hasar kaydı vardı bayağı. bir de 250000 km olunca pas geçtik aracı ancak fransızlar dikkatimi çekmişti. ertesi gün citroen denk geldi işte, c5. hasar kaydı yok, herşey orijinal. onarım yok gövdede. expertiz raporu, son 70000 km bakım kayıtları ve orijinal dökümanları, 2 takım lastikleri ile çok güzel bir seçenekti. 140000 km. aldık, bindik, denedik. harikaydı. exclusive 1.6 e-hdi versiyonu ile aradığım pek çok opsiyon mevcuttu. 60000 civarı para verdik ama satana helal olsun dediğinden başka bir şey çıkmadı. sorunsuz, bir tek bakımını yaptırdım neredeyse.

    sürüş konusunda sıkıntısı rampa ve yokuşlar. buralarda vitesler arasında kararsızlık yapıyor çoğu zaman ve ciddi miktarda hız kaybediyorsunuz. ancak vitesi manuele çekip f1 yardımıyla vitesleri kontrol ediyorum yokuşlarda. sıkıntı yok.

    içi konforlu, ses yalıtımı müthiş. 130 140 km civarında dahi tık yok arabada. süspansiyonlar güzel, yollarda konforu hissediyorsunuz ve sürüş zevki inanılmaz artıyor bu sayede.

    sabit direksiyon alışması kolay, sıkıntı çıkarmıyor. bir artısı veya eksisi yok. dikkat çekiyor işte.

    motor bazen arabaya biraz küçük geliyor ama çoğu zaman otomatik şanzıman doğru vitese düşürüyor sıkıntı aşılıyor (rampa hariç).

    şehir içinde gayet makul bir sürüş deneyimi sunuyor. ama en güzeli uzun tol yapmak yani. onun zevki bir başka.

    bagaj, iç hacim çok güzel. biraz uzun boyluyum ve kiloluyum. içinde rahat ettiğim bir araç.

    sonuç olarak ben arabayı alırken sürerken mutlu olacağım, binmem için beni adeta çağıracak, konforlu ve donanımlı bir araç aradım. fiyat olarak 70000 bandındaydım. sedan arıyordum ve geniş olması (içine sığmam) gerekiyordu.

    kendisi beni fransız arabalarına aşık etmiştir. iyi ki citroen ön yargısı var bu ülkede. yoksa passat konforu sunan bu aracı, rakiplerinden 30000 lira ucuza alamazdım. fiyat/performans ve konfor aracıdır. keyifle binilir. sevdim kendisini.

    masraf olarak şu ana kadar bakım dışında bir şey yaptırmadım. yalnız ön takımlardan ses geliyordu alırken adam söylemişti onu yaptırdım. bakımı 600/700 civarı tuttu, dediğim onarım 400 lira falandı. şanzıman baskı balata değişimi olacak 1 2 seneye, o da sorduğum sırada 3-4 bin civarıydı ki 150000 170000 arasında değişim yapılacak.

    vites konusu biraz farklı ama ben zaten hep manuel kullanmıştım, sorun yaşamadım yani. dedikleri kadar sizi direksiyona yapıştırmıyor ama bir dsg veya tork konvertörlü konforu da yok. bir diğer eksisi lastikleri oldukça pahalı, continental marka lastikleri 1200 tl ye kadar çıkıyor.

    konfor ve donanım arayanlar için uygun olan, yakışıklı bir araçtır kendisi. beni daha üzmedi.
  • elalemin 10 bin liraya kadar çıkarttığı ekstraları standardında sunup, bildiğin üst sınıf alman arabası rahatı yaşatmasına rağmen türkiye'de hakettiği değeri görmeyen otomobil.

    "ikinci eli yok ki hacı." lafı kulaktan kulağa dolaştıkça türkiye'de clio, megan ve corolla'dan başka araba göremicez bu gidişle.
  • - beyefendi, geçmiş olsun... hastanenin ziyaret saatini fırsat bilip bu ödülü size vermek istedik...

    - ıııh, sağolun... ne ödülü bu?

    - efendim, biz citroen'den geliyoruz. geçen ay satın almış olduğunuz c5 modelinin bir tekerleği çıksa bile tehlike yaratmadan dengede durabilmesi ve devrilmemesi ile övünüyorduk. ancak siz arabaya takla attırmışsınız.

    - sağolun, sağolun... evet, oldu öyle bir şey.

    - nasıl becerdiniz efendim? mösyö de la quğa çok merak ediyor. araba bir de öne doğru takla atmış üstelik.

    - valla ne bileyim, taş mı vardı ne oldu anlamadım ki? bir baktım benim araba önce amuda kıyama kalktı, şöyle bir rükûda sallandı, sonra da ters olarak secdeye vardı, hah hah haa... ıııh... kaburgalarım acıyo...

    - eee, mösyö, le ağaba transpoze dö amudê, vıy kes köse la bien... bien dö taklak atmasyon... jö ne ma kompliq...

    - oh mon diyö!.. lö mirakl!.. imposible!..

    - ıııh, ne diyo bu kapçıklı?

    - inanamıyor efendim. gerçekten takdire şayan bir durum. afedersiniz, hayvan gibi aleti burnunun dikine havaya dikmek, hem de dümdüz otobanda bu işi yapmak gerçekten olağanüstü. türk basınının bir şakası sanmıştık ama otoban kamerasından kayıtları izleyince gözlerimize inanamadık. bu araç avrupa'nın en iyi araçlarındandır. servisimiz de araçta hiçbir kusur olmadığını bildirdi, fabrikadaki incelememiz de bunu teyit etti!.. hâlâ inanamıyoruz!..

    - sen beni kamyonda, tırda görecektin, ooooy... sırtıııığııım... şu yeni çıkan volvo çekiciler vardı hani, duşlu muşlu... onu da nasıl ettiysem ortadan ikiye bölmüştüm aldığımın haftasında...

    - aman allahım, hani şu isviçre tüneli'ndeki olay!.. çekici, dorsesi de dahil ortadan sağ ve sol yarı olmak üzere ikiye ayrılıyordu hani?!? efendim, siz gerçek bir ayaklı felaketsiniz, otomotiv endüstrisinin belasısınız!.. kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır. hay allah, ziyaret saati bitiyor. geçmiş olsun efendim. size başarınızdan dolayı bir araba armağan edeceğiz hastaneden çıkınca. bu arada toyota ve honda'daki arkadaşlarla görüştük, kendi arabalarını kullanıyor olsanız harakiri yapacaklarmış. neyse, biz arge'de bu olayı araştırmaya devam ediyoruz. tekrar geçmiş olsun.

    - ııııh, sağolun sağolun... arabayı alırım çıkınca. bakalım onla ne yapçaz artık, heh heh hee... ooooof, güldürmeyin yav, kaburgalarım acıyo...

    (usta şoförün aç tavuk günleri, darı ambarı edisyonu, 2010)
  • citroen'e özgü enteresan tasarım ve kullanım farklılıkları içeren otomobildir..

    örneğin bagaja iri eşyaları tıkabilmek için arka camı alışılmadık şekilde, dışa değil içe kavislidir..

    direksiyon göbeği sabittir, hangi açıda olursa olsun tüm kontroller aynı pozisyondadır..

    ön kapı cepleri dahil tüm iç kullanım alanları aydınlatılmıştır..

    exclusive modelleri, araç boş ya da tamamen dolu olsa da aracın yerden yüksekliğini asla değiştirmeyen hydractive 3+ süspansiyona sahiptir.. ayrıca bu sistem sayesinde yüksek süratlerde araç otomatik alçalarak yol tutuşunu arttırır, normal modda hayvan gibi konfor sağlarken bir tuşla sport moduna geçerek sertleşip aracın keskin virajlarda daha az yatmasını sağlar.. bu esnada dikiz aynaları ve far açıları da yeni yüksekliğe göre kendini ayarlar.. ayrıca bagaja ağır bavul vs koymak için bir tuşla aracı yere indirebilir, yüksek bir kaldırıma çıkmak ya da 30-40 cm derinliğinde sudan geçmek gerektiğinde kaldırabilirsiniz (bu nedenle mi bilmem, ruhsatta arazi taşıtı yazar)

    rolls royce, audi ve mercedes'in üst modellerinde olan bu özelliklere rağmen bu araç alınır mı? citroen algısı değişmeden zor.. kullandığınız sürece aldığınız sürüş zevki ve rahatlık yanınıza kar kalır, ikinci elde kazanç beklemeyin..

    bu arada, neredeyse 2 tonluk bu araca, c4'ü bile zor götüren 1.6 motor ve sürüş zevkini yok eden o yarı otomatik şanzımanı koyan nasıl bir kafadır merak ediyorum..
  • altı aydır hatasız altınkum rengi bir sx pk modeline sahip olduğum araç.

    öncelikle türkiye'deki kullanıcıların yönelimlerine göre şekillenen (bkz: ikinci el otomobil piyasası) göz önüne alınırsa tam bir f/p aracıdır kendisi. zira bizi kıskanan avrupa'da yüzüne bakılmayan otomobiller bizde el üstünde tutulur ve ülkemizde asgari ücretle geçinen birinin sıfır araç alma ihtimali sıfıra yakın bile değil, sıfırdır! neyse sistem eleştirisini bir kenara bırakıp c5'imize odaklandım.

    ilk olarak arabanın koltuğuna oturduğunuzda d segment bir otomobil havasını veriyor. gayet oturaklı ve geniş bir otomobil. iç malzeme kalitesi gayet yüksek, arka kapıda bile yumuşak plastik kullanılmış. ses sistemi de gayet tatmin edici, çok yüksek ses seviyelerine çıkmadığınız sürece temiz ve tok bir ses alıyorsunuz. benim arabam sekiz yaşında olmasına rağmen araçta trim sesi yok, bu bence büyük bir artı. yolda ilerlerken birbirine değip cızırtı yapan sesler kimin sinirini bozmaz ki...
    aracı ilk aldığımda rutin bakımlarını yaptırdım ve onun haricinde altı aydır bana bir problem çıkarmadı. uzun yol tecrübem de fazlasıyla oldu ve c5'im uzun yolda eşim ve bana hep iyi ki dedirtti şimdiye kadar hiç keşke demedik. eksileri yok mu tabi ki var onları da kısaca şöyle sıralayabilirim:

    1580 kilogram boş ağırlığından dolayı 1.6hdı motor kalkışlarda biraz hantal kalıyor, 2.0hdi ya da 1.6thp versiyonu daha tatminkâr bir performans gösterebilir.

    koltukları biraz çabuk yıpranıyor gibi geldi bana, sünger ve kumaş birbirine yapışık olduğu için de tamiri biraz zor olur sanırım.

    eksi yön sayılır mı bilmem ama lastikleri bana pahalı geldi. gerçi 245/45/r18 ebatlarındaki bir lastiğin de ucuz olması pek beklenemez.

    küçük eşyalarınız için ön tarafta yeterince yer bulamıyorsunuz.

    c5 hakkında söyleyeceklerim şimdilik bu kadar, olumsuz bir durumla karşılaşırsam burayı editlerim.
  • tem otoyolunda 130 km/s üzeri hızla giderken direksiyonun çok hafif sola çekmeye başlaması ve gösterge panelinde sol arka lastik patlak uyarısı vermesi üzerine dörtlüleri yakarak sakince en sol şeritten emniyet şeridine girip baktığımda sol arka lastiğin yan yüzeyinin tamamen parçalandığını gördüğüm ve bunu bana hissettirmemek için elinden geleni yapmış bir otomobildir kendisi..

    hydractive süspansiyonun konfor haricinde ne işe yaradığını soranlar varsa diye..
  • alman billuru yalayıcıların bokladığı araba, fiyat/performans eğrisine bir bak bakalım delikanlı o fiyata saydığın diğer çift kavramalıları o dolulukta alabiliyor musun? 100 bin lira veren de yok, 0'ı da satılmıyor artık, ikinci elleri de gayet makul fiyatlarda şişirilmiş oto piyasasına rağmen. he bir de motorları ödül alıyor, emisyon skandallarından dolayı kol gibi ceza yemiyor dünya genelinde.
  • piyasada bulunabilecek en uygun fiyatlı d segmenti araçtır, konfor, güvenlik, geniş iç hacim, düşük yakıt tüketimi derken hemen hemen alternatifsiz,
    çok tercih edilmiyor,ikinci eli yok, satmakta zorlanırsıncılar yüzünden aynı yıl ve özellikteki passatın yarı fiyatına sahip olup 9 aydır( 2009 model ve sxpk donanımlı olanını) kullandığım araçtır.
    şehir içinde 1580 kg olmasının ve devasa boyutlarının etkisiyle rahatsızlık verdiği konusunda,kalkışlarda ağır kaldığı konusunda hemfikirim zaten öyle araç arayan varsa polo,fiesta, clio baksın bu araç o araç değil şimdilik sıkıntısız kullanıyorum 1 yılı devirince editlerim artık.

    edit: 1.yılın sonunda 12.000 km yaptığım c5 te sağ kapı gergisini sürekli kendi kendine kapandığından ve gıcırtı yaptığından değişmek zorunda kaldım,motor üst kapak yağ kaçırıyordu (silindir conta kapagı)degiştirdim 200.000 km üzeri kronik sorun bu. turbo girişi ana boru çatlakmış oradan da yağ kaçagı vardı tamir ettirdim, 10.000 km genel bakımlarını yaptırdım (yağ değişimi,filtre degişimleri,balatalar) ön diskler aşınmıştı tornalama işlemi uygulandı. şuan üzerinde yeni aldıgım kışlık lastikler var sorunsuz devam ediyorum, tüm bu işlemler için (lastikler hariç) 4 bin tl civarında harcama yaptım ,yedek parça bol ve alman rakiplerine göre ucuz, psa grubunda usta bulmak nispeten kolay.
    edit;2.yılın sonunda triger ve alternatör kayışı devridaim degisti, yağ kacakları giderildi turbo yaglama borusu ve karter degisimi yapıldı, işcilik dahil 2.500 tl harcandı,ön takımda burçların elden gecirilmesi gerekiyor ilk fırsatta o da yapılacak keyifli şekilde binmeye devam
    edit; 5.ci yılin sonunda toplam 70 bin km yi devirdiğim c5 ile olan serüvenimde geçen zaman zarfında ön takım komple yenilendi, ön iki amortisör ve külbütör kapagı değişti, en son muayeneden sorunsuz geçen araçta rutin bakımlarını aksatmadan yapıp keyifle kullanmaya devam ediyorum, yaptıgım masrafa göre gayet ekonomik ve konforlu araç özellikle uzun yolda verdigi rahatlık ve güven hissi inanılmaz
hesabın var mı? giriş yap