çiğ
-
toparlarsak;
çiğ: pişmemiş
çığ: kar heyelanı
çiy: toprak yüzeyinde nemin yoğunlaşması...
(bkz: karakterli türkçe karakterler) -
bir çift -dişi- göze bakarken mırıldanmaktan ölüm gibi, aşık olmak gibi korktuğum dipsiz şarkı*
-
(bkz: darksting)
-
seviyesiz olma durumunu anlatan bir sifat. misal:
ulan ne cig bir herifsin be. -
15 mayıs'ta yıldız teknik üniversitesinde verdiği konserde çiğ diye bağırmamızın yetmediği, neticede bir kağıda yazarak görmesini sağladığımız, bunu benden istemeyin diye masum masum bakıp, yoğun ısrarları devam ettirince nolur istemeyin yoksa dayanamam,şuraya yığılırım nevinden acıtan ama gerçek olan sözler etmesine sebep olmuş şarkı.
-
sütten elde edilen bir çeşit besin. kaymak ve tereyağı arasında, krema kıvamında ve hafifliğinde bir lezzettir. süt makinesi yordamıyla elde edilir.
özellikle vişne ve çilek reçelleri ile tüketen bir insanın, bir daha nutella ya da nurilla gibi tatları arayacağına şüpheliyim.
eklenti; ayrıca az miktar çiğ elde etmek için çok miktarda süt çekmek gerekir süt makinesi'nde. -
"sen bilmezsin. yüreğimden sevdana ne sular akmak ister, ne sular akmak ister durur..." cumlesi ile platonik ask'in dibine vuran, "bir acidan fazla bir sey degilsin, olamazsin" diyerek de gercegi kendi yuzune vuran parca. ustad feridun duzagac'in kiyida kosede kalmis fakat en iyi parcalarindandir, konserlerde soylemedigi icin de bir o kadar gizemli.
-
bilimum et, köfte vs pişirirken illa bir kaç kişinin söyleyip iştah kaçırdığı laf. millet olarak et yerine lastik yemeye alışmışız. et, susuz ve kupkuru olana kadar pişmezse çiğ sanıyorlar. etin suyunu kan sanıyorlar. çıldırmamak elde değil.
-
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap