• kucuk bir po$et icindeki mevye aromali uc kucuk yuvarlak ciklet . en sevdigim cikletlerden biri olmu$tur her zaman .

    (bkz: obsesif davranislar)
  • çocukların misket'e hitap şekli.. sakızın adı da bu yüzden cicoz'dur.
  • üçünü birden agzınıza attıgınızda konusmaya mahal vermeyen ciklet. bunlardan satın aldıgınızda yanınızdaki arkadasınız paylaşmanız umuduyla yüzünüze bi bakış atar da sizin içiniz elvermezse üçünü de tıkıştırır sonra da bogulursunuz..
    (bkz: allahın sopası yok)
  • garip olan suydu ki, bariz bir boya tadi vardi bu sakiz musveddesinde; hala uretiliyor mu, hala ayni tat var midir bir fikrim yok ama... olsun, ben gene de severdim, cignerdim. ama simdi cignemem, ya da cignerim, bilemedim bak simdi...
  • hos bir aromasi olan, seksenlerde cocuk olmak basligini hatirlatan.
  • poşetin ucundakilerden biriyle ortadakinin arasına dişlerini geçirip çekersin, uçtaki ağzına gelir, sonra aynı şeyi ortadaki ve diğer uçtakinin arasına uygularsın, sona kalan minik topu da poşetin ucunu tutup dişlerinle çekiştirmek suretiyle ağzına yollarsın
  • hiç, yok anlamında kullanılır.
    örnek : bizde metelik cicoz be yahu.
  • üçü birden cam şişedeki fruko gazoza atıldığında, gazozu hızla köpürten top şeklinde sakızlar topluluğu.

    köpüren gazozu ağzından burnundan püskürtmeden içmeye çalışmak da, bir dönemin çocukluk eğlencesi
  • o iğrenç gıda boyası tadına rağmen çocukluğum boyunca, deli gibi çiğnediğim, ağzımda araba lastiği tadını alana kadar evirip çevirdiğim nostaljik sakız.
  • cocukluğumun sakızıdır. büfe köşelerinde kendisini nazar ambalajı içerisinde görünce hayal kırıklığıma uğramama ve hatırlalarımın çalındığını hissetmeme sebep olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap