cep telefonu

• geçen gün düşündüm de, bu orospu çocuğu alet hiç icat olmamış olsaydı eminim ki pek çok ilişki hala devam ediyor olacaktı. düşünürüm ben arada böyle.
• takip edebildiğim ve sıralamasını becerebildiğim kadarıyla gelişim evreleri şu şekildedir;
  
  -anten gücü.
  -telefon rehberi hafızası.
  -kendimiz melodi yapabiliyor muyuz?
  -titreşim.
  -oyun da oynayabiliyoruz.
  -çok şık.
  -vaay çok küçük.
  -şarzı baya gidiyor.
  -antensiz olum.
  -kızılötesi, wap var mı?
  -ses kaydı, sesli arama.
  -ekranı renkli mi?
  -poli melodi?
  -hafıza.
  -bluetooth.
  -gerçek ses.
  -radyo, mp3?
  -java.
  -fotoğraf, kamera?
  -hafıza?
  -baba, kaç megapiksel?
  
  en son burada kalmıştım ben, sonra ne yaptılar hiç bilmiyorum.
• cep telefonunun kaydettiğim en büyük faydası mesafeleri yok etmesi, silip süpürmesidir.
  yürüme mesafesinden bahsediyorum.
  
  eğer her gün yürüdüğünüz sabit bir güzergah varsa (ki yoksa homeless olmuşsunuz siz; cepten pipetle kanyak içiyorsunuz) ve bu güzergah zamam zaman sizi sıkıyorsa, böyle yokuşlu mokuşlu filan, o vakit hemen birini arayın. ya da biri sizi arasın.
  metreleri en güzel piç edecek yöntem kahkahalı bir konuşma yapmaktır. hüzünlü, sinirli iseniz yolda aniden duraklama, ters istikamete dönüp kola kutusuna tekme atacağım diye bileği kırma gibi ihtimaller hep olacağı için biz yine güleç bir partner tercih edelim.
  
  işte öyle olunca bir bakarız ki kartal heykelinin orada telefon çalmış, biz yol boyu havaları, tabelaları seyrede seyrede a? te sokağın köşesine gelmişiz. yani ne olmuş; o boklu yol çalışmaları, yanınızda tüm kaldırım boyu " a fiiil guuu" diye şarkı söyleyen gençler ve daha envayi çeşit dış uyaran yok oluvermiş, tütsü oluvermiş. ben cep telefonu üreticisi olsam bu özelliği de kullanıcı kılavuzuna yazarım.
  
  (bu arada tolga aradı; ben amel şerbetini içer iken onlar orada rakı içiyorlarmış. nasıl gıpta ettim...bu entirideki son ricam şu olacak: belli bir yaşın üstündeki insanların gıpta etmesi engellensin lütfen...gıp gıp diye...)
• uzerinde "ucuza bulsam alacam" geyiginin en cok yapildigi nesne..
• bir de 16 yasaindaki alterno kizlarin klasik geyik malzemesi oldu bu... "lanet olsun! babam cep telefonu almis bana, artik hic bir yerde rahat birakmazlar... her yerde arayacaklar zirt pirt" seklinde konusmalar cok sik duyulur oldu.. sanki zorla sokuyorlar cep telefonunu cebine, ayrica sundan da eminim ki bu geyikleri yapanlar eminim evde "lutfen alin, artik beni hic meraketmessiniz, hemen ararsiniz, fazla fatura da getirmem, hem hazir kart diye bir sey cikmis faturasizmis" diye yalvarmistir.
  
  edit: zaman asimina ugramis bir entry olmus bu. 6 sene once cep telefonunun yeni yeni herkesin cebine girmeye basladigi bir donemde vardi boyle durumlar.
• anne babanıza, eşinize, sevgilinize, kankanıza ya da amirinize istediğiniz an ulaşabilmenizi sağlayan aygıt. en büyük sakıncası anne babanızın, eşinizin, sevgilinizin, kankanızın ya da amirinizin istediği an size ulaşabilmesidir.
• stevie wonder'nin intihar etmesine neden olan alet
  
  -i just calleed to saay i loov.. ?!?
  -the number you have called cannot be reached at the moment. please try again later.
• benim anneanne birkaç senedir evden pek dışarı çıkmıyor; ancak zorla başarabilirsem çıkarıyorum. ilk göz ağrısı olduğum için daha bir üstüme düşüyor. yaşı ilerledikçe beni üzgün, durgun filan görse daha da endişeleniyor. bir şeye canım sıkılsa, gözleri ıslanıyor, duygulanıyor, ağlayabiliyor. neyse geçen dışarıya çıktık, az yürüdük. simit filan aldık. beraber götürüyoruz boğaz'a karşı. bir anda ona bakarken duygulandım ama ne duygulanmak, gözyaşları fazlasıyla süzülüyor gözlerimden. beni öyle görürse o da ağlayacak biliyorum, onu ağlarken görmek inanılmaz derecede canımı sıkıp, acı veriyor. o yüzden cepten telefonumu çıkardım ve işten birileri arıyormuş gibi yapıp, ona aksi istikamete bakarak hayali bir konuşmaya giriştim. birkaç dakika ağzımdan hangi konularda ne çıktı farkında bile değilim ama gözlerim, yüz ifadem filan bu sayede kendine geldi. sonra kaldığımız yerden aslan parçamla konuşmaya devam ettik.
  
  yardımını unutmayacağım cep telefonu; teşekkürler.
• çok değil bir 10 sene kadar sonra esamesi okunmayacak cihaz. teknoloji ve internetin son 15 yıldaki gelişmesini göz önüne aldığımızda, bundan bir o kadar zaman sonra insanlar artık telefon üzerinden konuşmak için para vermeyecekler. gsm şirketleri el mahkum internet servis sağlayıcılarına dönecek ve akıllı telefonların ileriki nesilleri, kontör vs derdi olmadan, nasıl ki artık facebook, skype vs üzerinden bedava, kolayca haberleşiyoruz, istenildiğinde görüntülü ve hızlı iletişim geçecek. dünya pazarı cep telefonuna doyduktan, büyük firmalar artık elde edebilecekleri paraları kazandıktan sonra -3g vs teknolojileri ile zaten bu yönde ilerliyor- iletişim artık tamamen internet sağlayıcısı üzerinden kurulmaya başlanacak ki aslında bu dediklerim herkes tarafından bilinen gerçekler. tabiki burada internete ödediğimiz para baki kalacak. bence ötv de siksen kalkmaz, biz kesin devlete çalışmaya devam ederiz. neyse bu konuyu başka başlıkta inceleyelim, sinirlerimiz gerilmesin, öhöm.
  
  ilerleyen nesillerde çocuklarımıza, herkesin bir telefon numarası vardı, ismiyle cihaza kaydederdik ve gsm denilen bir ağdan karşımızdakinin sesine ulaşırdık şeklinde anılarla gündeme gelecek hale kadar düşecek. ericsson sh888'den bahsetmiyorum bile.
  
  he bu yazdıklarım çok mu matah, kesinlikle değil, ama masamın üzerinde duran sony ericsson w810i'me bakarken içimi dökme ihtiyacı hissettim. ama w810i efsanesini hep kalbimde yaşatıcam. canım benim. almıyom lan iphone!! ^*
  
  he daha sonrasında da ne olacak biliyon mu pampa? herkesin beynine bi çip yerleştirecekler...
• hala daha nokia 5110 olan telefondur benim için. zira değiştirmeye hiiç yeltenmedim. bu aralar şarj sorunları yaşıyoruz kendisiyle ama olsun. yazık ona be çok kahrımı çekti. artık es kaza yere falan düşünce ''canım benim nooldu sana düştün mü sen ooğğ yook yook'' diye derhal kaldırıyorum yerden. duygusal bir bağ oluştu aramızda emektarla.
  
  (bkz: nokia 5110)