• caycilarin kamu kurumlarindaki versiyonları cok ilginc olur. şöyle diyaloglar yasanabilir-belki de yasanmistir:

    (sabah 9:00 sulari)

    - hikmet abi, cay var mi? bize iki cay...
    - biz bi icelim de getiririz sonra..

    (15 dk sonra cayci tekrar aranir)

    - hikmet abi, cayini ictin mi? bize cay getirecektin..
    - daha icmedik..
  • her yeni gittiğim ortamda kendimce teste tabi tuttuğum meslek grubu. bu test ile çaycının ne kadar iyi olduğu, ne kadar iyi çay demlediği, çalışma ortamına ne kadar hakim olduğu ölçülmeye çalışılır.

    öncelikle ilk kez çay getiren çaycı, size çayı verdikten sonra durdurulur. "ben şekersiz içiyorum, şekerleri iade edebilirim." diyerek, şekerler kendisine iade edilir. bir dahaki çay getirilişinde, çayınız doğrudan doğruya şekersiz getirildiyse bu iş tamam demektir. o çaycı olmuştur.

    bazen de bu olay şöyle vuku bulur: çaycı tüm çayları aynı formatta-yanında iki şeker ve bardak içinde kaşık- getirir. siz içinizden "vaay dikkat etmemiş." diye geçirirsiniz ancak o tam önünüze gelip size çay vereceği sırada öncelikle şekerleri bardağın yanından alır, ardından kaşığı bardağın içinden çıkarır ve çayı önünüze öyle sunar. karşılıklı olarak göz göze gelinir ve o gözler arasında anlamlı bir iletişim kurulur. bu bakışma ve iletişme devam ederse, yavaş yavaş yakınlaşılır ve dudaklar birbirlerine yaklaşır, küçük ve masum öpücükler, şehvetli ve ateşli öpüşmelere dönüşür...**
  • '2 çay biri açık!' dersiniz,hangisi açık diye espri yapar,işte bu yurdum çaycısıdır..
  • sabah sabah insani dumur eder.

    telefon calar, cay ocagindan araniyorsunuzdur, cayci kiz:
    - "niye aramadin abla bu saat oldu" der, siz dumur olur kalirsiniz ve birden:
    - "bilmem" dersiniz. cayci kiz devam eder:
    - "ne icmek istiyosan hadi soyle getiriyim". siz hala dumurlarda olsanizda:
    - "o zaman ihlamur iceyim" dersiniz.

    ihlamunurunuz gelene kadar da sozluge bu entry i yazarsiniz. ki ihlamur da geldi. *

    bu caycinin bir de "nasilsin askitom" diye odaya gelmesi vardir ki onu da baska bir entryde yazarim artik.
  • şantiyede müdürümden daha çok çekindiğim ve yamuk yapmamaya gayret ettiğim yegane adam.
    yüzümü daima gülerken gören tek kişi.
    hiç asık suratla karşılamam kendisini, hiç de nezaketi elden bırakmam. şantiyede emir kipiyle konuşmadığım iki üç kişiden biridir.
    o da sever beni ama, sağolsun iyi adamdır zaten.
    işin aslı sadece "o" değil, bugüne kadar çalıştığım tüm işyerlerinde böyleydi.
    hatta, genel merkezlerimizdeki çaycılar için de geçerli bu durum.

    bunu neden yapıyorum sorusunun tek bir yanıtı var; adam içeceğime tükürmesin, temiz bardak konusunda hassas olsun.
    çok korkuyorum, çekiniyorum işte kendilerinden.
  • new york'ta birlesmis millet binasi'nda, turkish mission'da bayram isimli bir cayci vardir. dunyanin en zengin caycisi olmasi muhtemeldir.
  • hakkında bu kadar az yazı görünce şaşırdığım girişim.

    cevahirdeki şubesine gitmenizi tavsiye ederim. uzun zamandan sonra bir avm'de adam akıllı çay içtim.
  • diafon dili ve edebiyatı mezunu kişidir.
    arkadaş, bazen pasajın ya da iş hanının içine giriyorum tam merdivenin kenarından "üsshhgaffaa üşşş çayyghhh" benzeri bir ses geliyor, ilk önce irkiliyorum sonra "haaa diafonmuş" diyerek geçip gidiyorum ama o sesin ne dediğinden bi sik anlamıyorum, adamlar akşama kadar hatta seneler boyu bu sesi dünyanın en berrak sesiymiş gibi algılayıp işlerine bakıyorlar.
    bence türkçe öğrenmeye çalışan kişilerin son dersi bu olmalı, eğer o diafondan çıkan sesi anlarlarsa diploma verilmeli.
    incelenmesi lazım.
  • "cayi oyle bir demlemek ki icenin afallamasi" suretiyle özgün hayran kitlelerini oluşturur, başarıdan başarıya koşarlar.
  • kendine özgü bir dilleri vardır. genelde içeceklerine farklı isimler verirler. örneğin;

    "ustaaaa! iki sarı, bi dallı, üç tansu, iki de gara gönder" derler. bu da 2 adet fanta*, 1 adet adaçayı*, 3 adet kuşburnu**, 2 adet de kola* anlamına gelir.
    küçükken kenar mahallede bir çaycıdan kola istediğimde anlamamış, "kola ne lan" demişti. sonra oradakilerden biri "siyah gazoz usta!" diye uyarınca anlamıştı.
hesabın var mı? giriş yap