• ilk olarak ciddi anlamda güzel ve kaliteli bir dizi. imdb puanı şu an için 8.1.

    ancak bu dizi fotoğraflarda ve fragmanlarda görüp de zannettiğiniz ve beklediğiniz yakışıklı ve güzel perilerin uçup kaçıp, büyü yaptığı alışıldık young adult fantasy dizilerinden değil. yine ortam olarak benzetilmiş ne victoria dönemini anlatıyor, ne de başrol oyuncusu dedektif ve cinayetler var diye bir dedektif öyküsü. o yüzden iki fotoğrafla böyle beklentilere girmiş insanların aşırı sığ yorumlarını okudum. böyle bir beklentideyseniz hiç seyretmeyin bu diziyi. zaten bu beklentide olanlar sıkılıp bırakmış 1-2 bölümde.

    efendim nedir peki bu dizinin özelliği, türü nedir? wikipedia'da tür olarak urban fantasy, neo-noir ve politics olarak tanımlamış.

    evet bu dizi ciddi ciddi politik bir dizi. burgue isimli bir şehirde geçiyor. bu şehrin sakinleri insanlar. dizinin yarattığı dünyada insanların dışında periler (fae), keçi insanlar (puck ya da faun), centaurlar ve troll gibi değişik yaratıklar var. bu şehirde ülkeleri işgal altında olan periler ve faunlar mülteci konumundalar. perilerin uçabilmek dışında hiç bir özellikleri yok. uçup kaçmaya çalıştıklarında da insanlar tüfekle aşağı indiriyorlar onları. mülteci konumundaki epey fakir durumda olan, insan dışı ırklar oldukları için de iyice dışlanan periler ve faunlar şehrin fakir yerlerinde perişan halde yaşıyorlar. en kötü işlerde çalışıyorlar. peri kadınlar egzotik kadınlar olarak genelevlerde çalışıyor, faunlar ise uşaklık, ayak işleri gibi işlerde insanlara hizmet ediyor. ırklar arası iletişim, ilişkiler kesinlikle yok. insanlar kendilerini diğer yaratıklardan üstün görüyor ve mültecilerden rahatsızlar. şehrin yönetimindeki politikacılar arasında da önemli bir sorun mülteciler.

    anlayacağınız beklediğiniz, bildiğiniz fantastik bir ortam yok. periler, faunlar ve diğer yaratıklar sembolik olarak ırk ayrımı, din düşmanlığı, sınıf ayrımı, savaş, pislik politikacılar, mülteciler sorunu gibi yüzyıllardır yaşadığımız ve kolay kolay da kurtulamayacağımız sorunları anlatmak için kullanılıyor. olaylar çok ağır akıyor, parlementoda geçen uzun sahneler var.

    bu tip sembolik göndermeli bir dizi istemiyorum diyebilirsiniz. haklısınız ama daha dün ingiltere parlementosunda başında türbanlı bir sih milletvekili başbakan boris johnson'a hitaben konuşma yapıyordu. bu parlementoda dahi başımda türban olduğu için senelerdir dalga geçiliyor benimle. kafasında havlu olan adam, taliban vs vs denildi, müslümanlarla alay edildi. başbakanın bu ırkçı, aşağılayıcı söylemi bırakması lazım artık diye konuşma yaptı. (buyrun seyredin https://www.facebook.com/watch/?v=619597425233590) işte bu sorunlar medeniyetin beşiği denilen ingiltere, fransa, abd gibi yerlerde çok canlı bir şekilde yaşanıyor. avam kamarasında milletvekili olan bir insan bile bu ayrımcılığı yaşıyorsa bu tip dizilerin, çalışmaların daha çok yapılması lazım ki insanların kafasına bazı şeyler dank etsin.

    kahramanlarımız orlando bloom'un oynadığı seri cinayetler üzerinde çalışan bir dedektif. (tam kara film standartlarına uygun olarak orlando bildiğiniz kimseye eyvallahı olmayan humprey bogart tarzı bir dedektif.) orlando'nun eskiden ordudayken köylerinde kaldığı sırada aşk yaşadığı bir peri kızı, işgal altındaki ülkelerinden kaçarak bu şehire mülteci olarak gelen ve genelevde çalışmaktan başka çareleri olmayan peri kadınlar, evlerde uşak hizmetçi, fabrika işçisi gibi düşük gelirli işlerde çalışan faunlar, şehrin başbakanı ve ailesi, muhalefet partisi başkanı ve ailesi, şehrin zengin burjuva kesimi, fakir düşmüş bir burjuva aile, zamanında sahiplerinden kaçan faunları yakalayıp para kazanan sonrasında alıp yürüyüp zengin olan kendisini şehrin insan burjuva sınıfına kabul ettirmeye çalışan faun komşuları.

    oyuncular, kostümler, makyaj, şehrin ortamı gerçekten çok kaliteli . kaliteli bir dizi seyretmek isteyenlere öneriyorum. biraz sıkılacağınız sahneler var ama son bölümlerde iyice açılıyor dizi. konu daha çabuk akıyor.
  • orlando bloom gerçekten yine karaktere çok yakışmış. dizi son derece güzel. önceki entrylerde belirtilenler gibi her ne kadar fantastik öğeler içeriyor olsa da konu ve dizideki sorunlar günümüz sorunlarıyla aynı. politika aynı. ayrıştırma, ırkçılık aynı. işte bunları ve her ırkın -fantastik dahi olsa- bunlarla mücadele ve sorunlarını anlatıyor.

    mesela periler o kadar güzel ki; onların bu güzelliğiyle dahi ırkçılığa maruz kaldığı ve gerçek hayatta peri diye bir ırk olsa yine böyle olacağı gerçeği çok üzücü. herkes refah içinde bile olsa insan ırkı sırf uçabiliyor diye yine perilere zulüm ederdi, ne yazık ki.
  • bana deseler ki;
    "içinde peri olan bir diziyi çok beğeneceksin" ha siktir ordan derdim.
    cidden atmosferi grafiği harika bir dizi.

    not: 2 yıldır 2. sezonu bekliyorum çıkacaksan çık artık yeter !
  • her güzel dizi gibi gereğinden erken bitiriliyor.
    ,
    pushing daisies'den beri başladığım ne kadar güzel dizi varsa hep yarıda bıraktırıldılar. yarak gibi diziler ise on sezon devam ediyor.

    izleyici müthiş ötesi zevksiz ve beyinsiz olduğu için.
  • imdb puanını düşük görüp izlemeye değmez önyargısına kapılmıştım. dizi yokluğunda şans veriyim dedim iyi ki de vermişim. son zamanlardaki underrated yapımların başını çeker. game of thrones'un fantastik, politik, drama özelliklerinin yanına polisiye de eklediniz mi bu diziyi tanımlar diye düşünüyorum. ilk sezon itibariyle beni tatmin etti açıkçası. ayrıca 5. bölümdeki i will fly for you şarkısına da bayıldım. 8.5/10 gideri var.
  • 2019 yılının en güzel dizisi.. son dakka geldi ama güzel geldi. mülteci hikayesi ve cesaret üzerine kurgulanan akıl dolu fantastik bir iş..
  • güzel dizi. başlarda sadece fantastik ögelerin bir araya geldiği aşk temalı bir dizi sanırken sonlara doğru aslında işin politika, siyaset, ırkçılık, ayrımcılık temalarını da çok net görüyoruz. bu anlamda izleyiciye her şeyden biraz harmanlayarak seyir zevki yüksek bir dizi izlettiler. 2.sezon yine artarak politika ve ırkçılık üzerinden gidecektir. oyunculuklara gelecek olursak; orlando güzel oynuyor ona lafım yok, jared harris nerede oynasa izlerim diğerleri de iyi ama cara ahh cara. yani tamam güzel ama o kabız oyunculuğu beni deli ediyor. mimiklerini geçtim ses tonlaması bile çoğu yerde aynı. neyse dizi güzel katlanacağız.
  • 2019'un en iyi macera-fantastik dizisidir ve kesinlikle see (dizi) kadar haksız ve saçma sapan eleştirilere maruz kalmıştır. benzeri türde his dark materials'ten çok çok çok daha tatmin ediciydi kesinlikle. ayrıca neo noir'in kesinlikle kıralı kıralı; hbo'nun milyon dolarlar gömdüğü bir başka neo noir dizisi olan perry mason'la yarışır kalitede bir prodüksiyona sahip. politik gerilimi vermekte de acayip başarılıydı. bölüm olarak 3. bölüm başlı başına sinema filmi olurmuş. vs. övülecek birçok noktası var.

    7.9/10 veriyorum çünkü prensip gereği fantastik kurmaca olan bir diziye 8 ve üstünü vermem imkansız. ama polisiye ve film noir türlerine meraklıysanız mutlaka izleyin.
  • evet, sevenlerinin gözü aydın. 3,5 yıl sonra amazon, final sezonu olan 2. sezonun ilk 2 bölümünü zahmet edip yayınlamış bulunmaktadir.
  • victorian hayranı olarak eğer penny dreadful izlememiş olsaydım sanırım daha çok severdim diye düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap