carmel

• california'da, yazar steinbeck'in cennet (bkz: pastures of heaven) adını verdiği topraklar üzerine kurulmuş, bir donem aktor clint eastwood'un belediye baskanlıgını yaptıgı olaganüstü bir sahil kasabası...bir taraf orman, bir taraf okyanus. eğlenceli bir alış veriş merkezi, english tea house, yemek yenecek güzel mekanlar.
  
  (bkz: monterey)
• kasabada sokak lambası bulunmadığı için hava karardıktan sonra pasifik okyanusunun çılgın dalga sesleri eşliğinde gökyüzündeki milyonlarca yıldızı seyredebileceginiz küçük, sevimli california sahilinde yerleşim mekanı. biz metropol insanları için über fantastik.
• dünya gözüyle gördüğüm ennn güzel yer. daha da ağzımı açık bırakan şey, burayı tamamen tesadüf eseri görmüş olmam! los angeles'tan hareketle 1 no'lu manzaralı yolun ucu buraya varıyor diye gidelim dedik, “sahil görmeye de doyduk ama arabadan inmeden şöyle bi turlayalım şehri” dememizle kendimizi ben diyeyim şirinler köyü, siz deyin alice'in harikalar diyarı, öyle bir yerde bulduk. inanılmaz bir histi gerçekten.
  
  keşke kimse buradan ya da başka yerden araştırmasa, namını duymasa, fotoğraflarını görmese de herkes bu sevinçli şaşkınlığı carmel-by-the-sea'yi görünce yaşasa.
• geçtiğimiz günlerde 2 haftalığına san fransisco’ya görev için gittim.
  
  e tabii hafta sonları da birkaç yer gezelim dedik.
  
  daha önce hiç araştırmadığım, nedir nasıldır bilmediğim monterey tarafına gidelim dedik.
  
  hedef carmel’de gün batımına gitmek olsun dedik.
  
  ben trekking seven biri olarak, çok yer gezdim, gördüm, büyülendim.
  
  ama bu carmel var ya, ben böyle bir şeye tanık olmadım.
  
  geçtim kumsala; ufuk çizgisinden yavaş yavaş aşağı inen güneşe daldım, okyanusun dev dalgalarının sesi kulaklarımda. tamamen turuncu oldu her yer, bulutlar.
  
  yarım saat falan öylece durdum, galiba cennet böyle bir şey dedim.
  
  sonra gördüm ki john steinbeck de böyle tanımlamış burayı.
  
  ulan kaç para lan burada bir ev dedim. baktım telefondan, sonra geri koydum cebime. izle olum orsi, bu manzara bir daha nasip olmaz dedim.
• monterey ile arasında seventeen mile drive vardır, paralı güzel manzaralı bir yol...holywood filmlerinin meşhur yalnız ağacı lone cypress de bu yol üstündedir.
• insanın bir kere gördükten sonra aklından asla çıkaramadığı, bir gün gidip orada yaşlanma hayalleri kurduğu california'nın cennet sahil beldesi. mis gibi, masal gibi bir yer.
• ayrıca israil'in kuzeybatısında, kutsal sayılan bir dağ. hayfa şehri bu dağın eteklerinde kurulmuştur.
• california'da monterey yarımadası olarak adlandırılan bölgedeki inci gibi bir minik kasabanın ve aynı zamanda plajın adıdır. california'da alkol tüketimine izin verilen 4-5 plajdan biridir. über zenginlerin takıldığı mekan olan dünyaca ünlü pebble beach golf sahası da bu plajın devamındadır. bonus olarak, carmel'e kadar gitmişken oradan route 1'a çıkıp güneye doğru inerseniz dünyanın en güzel sahil yolunda nefes kesen manzaralar görebilirsiniz.
• california eyaletinde los angeles’ın 530 km kuzeyinde, san francisco’nun 190 km güneyinde pacific coast highway üstünde monterey county’de bulunan 4 bin nüfuslu zengin sahil kasabası. carmel-by-the-sea olarak bilinir. 1986-1988 yılları arasında belediye başkanlığını clint eastwood yapmıştır.
  
  kasabada evlerin her biri otantik bir mimariye sahiptir, trafik lambaları ve sokak lambaları bulunmamaktadır. restoranların da hepsi otantik olup abd çapındaki büyük restoran zincirlerinin şube açmalarına izin verilmemektedir. kasabanın bu özelliklerini korumak için, beş kişilik şehir meclisi uzun yıllardır carmel’de yaşayan muhafazakâr kişilerden seçilmektedir. ayrıca son derece köpek dostu bir kasabadır. işyeri ve restoranların hemen hepsine köpekle girmek, hediyelik eşya dükkânlarında köpek temalı çok sayıda eşya bulmak mümkündür.
  
  kasabada beş santimden daha yüksek topuklu ayakkabı giymek belediye tarafından yasaklanmıştır, topuklu ayakkabı giyecek kişilerin belediyeden izin alması gerekmektedir. yasak, ağaç köklerinin tahrif ettiği kaldırımlarda yürüyenlerin düşmeleri ve zarar görmeleri sonucu açacakları tazminat davalarının önüne geçme amacıyla 1963 yılında koyulmuştur.
• hayatımda gördüğüm en güzel yer. "şu dünyada nerede yaşamak istersin?" diye sorsalar vereceğim cevap burası olur. yeşile, maviye, manzaraya, okyanus sesine, sakinliğe doyduğun yerdir carmel.