candan tezel

• bugün sehirlerarasi bir otobüste gazete okurken resmine rastlayıp "aa ne tanıdık bir yüz, can'a benziyomus" dedigim, resmin yanindaki yazıyı okuduktan sonra "aaaa bizim can'mıs harbiden " diyip sasirdigim; yıllar önce (2000) üniversitedeyken ortaköy'de oturan bir arkadasin dogumgününde tanisip dost oldugum, ancak daha sonra bir sekilde koptugum, vaktiyle kemanci'da mojo'da dinlediğim,sesini hep begendigim; içi güzel, kendi güzel, kalbi temiz, yüzü hep gülen, neşeli insan....
• öncelikli açıklama:
  
  sevdiğim grupların, şarkıcıların normalde de neler yaptıklarını merak ediyor ve mümkünse facebook profilimden ekliyorum. bazen kabul ediyorlar, bazen ego kabartmak için bekletiyorlar, bazen de kabul etmiyorlar falan filan.
  
  110'un benim için ayrı bi' yeri vardır. bir zamanlar cnn türk'te yayınlanan frekans programında denk gelmiştim onlara. internet, bilgisayar falan hakgetire. müzik konusunda bilgi edinebildiğim bi' frekans var bi' de blue jean dergisi. her neyse konu dağılıyor. candan tezel'i de ekledim, o da sağolsun kabul etti falan. hemen fotoğraflarına baktım, iyi adam, güzel adam. bir sürü hayranı var adamın. ciddi ciddi ama, kimisi hastalıklı, kimisi geçici bir heves olduğunun farkında bunun ama bir sürüler.
  
  ilk zamanlar pek bir şeyler yazmıyordu. konser yerleriyle ilgili birkaç ilan, konser sonrasında onları sevenlerin gönlünü hoş tutmak için yazılmış birer cümle. yanlış da hatırlıyor olabilirim tabi ama genel olarak bunlar.
  
  sonra bir 110 sözlük furyası başladı. üzerime düşen görevi yerine getirmek için -neyin sorumluluğunu hissediyorsam artık üstümde- gittim yazar oldum fakat feci sıkılıp bıraktım. konu gene nerelere gidiyor. önemli tabi böyle etkinlikler, iyi sözlükleri seviyoruz. iyi olmasalar da seviyoruz bazen. her neyse.
  
  son zamanlarda sürekli birtakım 110 sözlük entrylerini -genelde kaymak tabaka etkinlikleri veya tartışmaya açık konuların başlıklarından entryler- neler yediğini, şu anda odanın neresinde durduğunu falan paylaşıyor bizimle. hatta @göcek etkisinde bir 'o değil de pancar gibi oldum' iletisi beni bunları yazmaya itti.
  
  iletilerinin altı anında yorumlarla doluyor, istisnasız. ama çoğu saçmasapan, sıkı bir muhabbet döndürmediğini iyice gördüğümüz yorumlar. zaten kendisinin arkadaşları kendi aralarında muhabbet ediyor, o da nadiren katılıyor.
  
  ne diyim bilemedim, samimi gibi mi yoksa böyle, götüme girmeden nasıl yazsam, umursamaz gibi mi anlamadım. eskiden daha iyidi sayın candan tezel. ara sıra siz bir şeyler yazdığınızda dikkatimi daha çok çekiyordu. şimdi nasılsa ya bir 110 sözlük entrysi ya da herkesi başına toplayacak herhangi bir şey yazdığınızı biliyor ve bakmadan geçiyorum.
  
  ha diyeceksiniz ki olm sana mı yazıyorum la ben bunları, sen git bi' çay koy kendine, ne sanıyon lan sen kendini artizzz. tuhaf geliyordu bana, ondan yazdım. laf sokmak, yavşamak, dikkat çekmek niyetinde değilim.
  
  facebook magazine service.
• 110 gitmiş, candan kalmış.
  
  hep 110 olarak bildiğimden hiç ismiyle dikkatimi çekmemişti. kaybolup gittiler sanmıştım. bu grubu yıllar önce dershane ev arası otobüsünde dinlerdim, defalarca. her bir parçası ayrı bir hoştu. dinlediğim en iyi grup değildi belki fakat hani yeni bir müzisyen keşfetmenin haklı gururunu yaşarsınız, onu seviyor olmanız ve parçaların da gerçekten güzel olduğunu fark etmeniz ayrı heyecan yaratır ya, bu da öyle bir şeydi. bazı şarkılarına da epey sarmıştım.
  
  sonradan sonraya ne olduysa ne yeni albüm yaptılar, ne yeni bir parça çarptı gözüme. işin tuhafı adamlar ortalıkta da görünmüyordu. sanırım ben de zaman içerisinde unutmuştum. geçenlerde bir arkadaşın paylaşması üzerine rastladım candan tezel resmi sayfasına. isim tanıdık, tip tanıdık, ama bir türlü çıkaramadım. klibini izleyince fark ettim ki 110'un elemanıymış. sesi duymam yetermiş hatırlamama.
  
  parçayı ilk başlarda noir desir'in le vent nous portera parçasına benzetsem de ilerilerde ve dinledikçe damağımda çok daha başka bir tat bıraktı. ama gerçekten ritmi ve melodisi çok fazla benziyor. sözlerinden mi bilmem farklı bir tat bıraktı ama düşündürdü yine de telif olayı var mı yok mu diye.
  
  adamın teoman'a benzerliğini de bir fark eden ben değilmişim, güzel.
  
  ve bir şarkı, bu kadar güzel olur. klibi de çok hoş lan.
• solo albüm öncesi öyle bir şarkı yayınlamış ki, off off...
  
  http://www.youtube.com/watch?v=fi1fifqwqtc
• hikayeler isimli ilk solo albümü şuradan dinlenilebilecek, rüzgarla isimli videosu buradan izlenilebilecek müzisyen.
• "ben bu konusmanın bi yerinde hata yaptim sanki" diye donup tekrar bakildiginda gülmekten sandalyeden dusuren bir diyaloga sebebiyet vermiş teknoloji harikasi. o diyalog ne diyenlere "bak bu" derim. biraz assa bak sağa.. o işte.
• adı ve soyadı ile kişiliği özetlenebilecek müzisyen. kendileri son derece candan ayrıca tezcanlıdır.
• çok güzel bir ses. bayılıyorum bu adama. bir takıldım mı en rahatından iki-üç gün kendisinin söylediği şarkılardan başka bir şey dinleyemez hale geliyorum, hipnotize edilmiş gibi oluyorum adeta.
  
  aslında hakkında daha iyi ifade edilmiş bir entry girmek istedim fakat;
  
  cık, beceremedim.
• (bkz: özledim seni)
  (bkz: rüzgarla)
  (bkz: bir şarkı)
  (bkz: hiç kimse)
  (bkz: gitsen de kalsan da)
  
  iyi türkçe müzik dinlemek isteyenlere şiddetle tavsiye edilir.
• "bir şarkı" isimli şarkısını bugün dinleme fırsatı bulduğum eski 110 grubu solisti. gayet başarılı olmuş. solo kariyerinde başarılı olması dileğiyle.