• lisedeyken* her sabah servisle çıkarken ereksiyon olduğum yokuş. problemi kendimde ararken bizim sınıftaki 4-5 kişinin de aynı şeyi yaşadığını öğrenmiştim. çoktandır çıkmadım ama yokuşun bu gizli gücünü kaybettiğini sanmıyorum.
  • marmaray calısmaları nedeniyle tamamen cıkısta sağ tarafına yüklenilen yokus. sirkeci'den divanyolu'na uzanan yokusun baslangıcında günümüzün "modern" insanına hitap eden teknoloji marketleri göze batarken yukarıya doğru çıkıldıkça "pazarlamaya" inat eski kitapçılar göze çarpmaya başlar. yavaş yavaş karşısınıza istanbul valiliği görünür. burası eski eski sadaret (vezir) dairesidir. vilayet konağının* iki girişi vardır. bir tanesi yokusta karşılaştığınız yer, diğeri ise eğer valilik sokağından girerseniz alayköskü caddesine ulastığınızda solda kalan giriş. hemen yukarısında da gülhane, ayasofya, sultanahmet... yukarı doğru cıkmaya devam ederseniz sol tarafta devletin hacizle el koyduğu malları sattığı küçük bir dükkan, çoğu kişinin haberi yoktur o yüzden ucuza giden birçok eşya vardır ve maliye binaları göze çarpar. sağ taraftan çıkmaya devam ederseniz osmanlı zamanında bu yakada olan tek elçiliği iran konsolosluğunu görürsünüz. sebebi malum müslüman devlet olması. konsolosluğun yanında istanbul lisesi vardır. eski duyun i umumiye binasıdır ve muhtesem bir yapıdır. vapurdan muazzam göründüğü gibi yakından da aynı etkiyi bırakır. sanki osmanlı devletinin can damarı olan halic-eminönü-karaköy ücgeni bu binadan izlenmiştir yıllarca. gelen gemiler, inen yükler buradan kontrol edilmiştir. lisenin karşısındaki binada gazeteciler cemiyeti vardır. konsolosluğun hemen karşısındaki sokak ise sizi sultanahmet'e kestirmeden götürür veya birçok yayınevinin olduğu* çatalçeşme sokak'a gidersiniz. yolunuza sapmadan devam ederseniz sol tarafta cezeri kasım paşa camii'siyle karşılaşırsınız. hemen altında diyanet çok büyük bir kitapçısı vardır. ucuzdur, tavsiye edilir. caminin karşısında ise sizi nuriosmaniye camii'ne oradan da kapalıcarsı girisine götürecek cok güzel onarılmıs, trafik olmayan sakin bir yol bekler. etrafta birçok altın atolyesi ve genellikle turist avına cıkan büyük kuyumcular vardır. yok ben yokusun sonunu görmek ve cağaloğlu yokusu hacısı olmak istiyorum derseniz yavas yavas cagaloglu anadolu lisesi'ne doğru yürümeye devam edin derim. lisenin karşısında yine kitapçılar ve yayınevleri var. lisenin yanında ise türk ocağı var. artık eski hararetli toplantılar yok burada. fiyatları da makul. buradan cıktıktan sonra iki seçeneğiniz vardır; divanyolu'nun yukarısı mı (cemberlitas, beyazıt, laleli) yoksa aşağısı mı (sultanahmet, gülhane)....
    (bkz: gecmis zaman kitapcilari)
    (bkz: beyazittan sirkeciye aylak aylak yurumek)
  • yaz günü omuzda enstürumanla çıkılması halinde epey ter döktürüp,omuz,bel,sırt ağrısına sebep olan eminönünün güzide yokuşu.lakin yayınevine varıldıktan sonra tüm o ağrılar unutulur aranılan kitaplar bir bir koklanmaya başlanır.
  • bazı sokaklar o kadar eskidir, tarihimizde öyle derin izler bırakmıştır ki harita üzerinde baksan küçük, dapdar bir sokak işte der geçersin lakin öyle olmuyor.
    marmaray sirkeci istasyonunda cağaloğlu kapısından çıkınca solunuzda kalan ikinci sokak çağaloglu sokağının alt girisidir. evren pasajiyla başlar. pasajda genelde kartuş, matbaa tarzı dükkanlar bulunur, sonra soluk soluğa çıkmaya başladıkça sağlı sollu düğün davetiyesi,kartvizit dükkanları karşılar sizi. yokuşun sonlarına doğru solda bir hotel bulunuyor, yokuşun sonunda sağda iran konsolosluğu ile bitiyor sokak. konsolosluğun girişi cağaloğlu yokuşunda değil yalnız.
    konsolosluğun girişi cağaloğlu yokusunun paralelinde kalan türkocağı caddesinde.
    iran konsolosluğu bir-iki aydır bahçe tellerine iran'ın turistik yerlerinin tablolarını asmışlardır. güzel de olmuştur.
  • her ne kadar en sık ziyaret ettiğim iletişim artık burada varlığını sürdürmese de, her köşesini ezberlediğim, hangi yayınevi kaçta açılır kaçta kapanır çok iyi bildiğim bu yokuşu adımlayıp sirkeci'ye inmek beni çok mutlu eder

    normal hayatımıza dönsek de yine yapsak
  • olume sebep olabilecek yokus.ozellikle yukari cikiosaniz, yolun egimi bir yana, karsidan gelen amele surusunun asabinizi bozmasi muhtemeldir. hafta ici bunaltan kalabaligina karsilik, pazar gunleri tenhalasir, gece saatlerindeyse insan gorulmez! cagaloglu anadolu lisesi ve istanbul lisesi ogrencilerinin guzergahi uzerindedir.
  • nice isyanlarin vuku buldugu yoku$.
  • tadi tuzu kalmadi artik.
  • gün itibariyle üzerinde hafif öne doğru yatmış bir bina vardır. çatlakları da mevcuttur ama hiç bir önlem alımamıştır.
    sıklıkla babıali yokuşu ile karıştırılır.
    cağaloğlu yokuşu bugün marmaray kazısının olduğu noktada sağa yukarı doğru kıvrılan yokuştur.
    dar ve karanlık bir sokaktır. iran konsolosluğu'nun köşesine kadar çıkar.
  • özdemir asaf şiiri:

    dün gece yokuşu çıkıyordum,
    günlerden yetmişsekizdi..
    yaymacı
    eski kitaplarını bekliyordu
    kaldırımda
    eskiden olduğu gibi,
    alsınlar okusunlar diye
    başkaları da.

    bazı yerler değişmiş,
    bazı yerler eskiden olduğu gibi
    hiç değişmemiş..
    inenlerle çıkanlar;
    yaşlısı, genci
    basımevi, kitabevi..
    gelenlerle, kalanlar..
    aynı umular, aynı bekleyiş..
    adlarda, yapılarda okunuyor
    olmuşlarla olanlar..
    yalnız bir şey değişmemiş;
    iniş-çıkış, geliş gidiş.

    bu yalnız benim için değil..
    nasılsa benden önce;
    yüz, seksen, elli..
    benden sonra da olacak,
    besbelli.

    benim de demek istediğim:
    dün gene yokuşu çıkıyordum
    günlerden yetmişsekizdi..
    onu-buna kimilerini sordum,
    çok azı bildi.

    işte geçerken dün o yokuşdan,
    günlerden yetmişsekizdi,
    saat yetmişsekizdi..
    otuzsekiz saat önce oradan
    şarkılarıyla, şiirleriyle
    bir şarışın geçmişdi..

    onu soruyordu şimdi
    bir sakallıdan..

    ne bilsindi.
hesabın var mı? giriş yap