• size saldiran dandik askerler $i$ko ve siskalar olmak uzere ikiye ayrilirdi.
    $i$ko olanlar ekrana rugby tribiyle girer, kimi zaman ustunuze oturmaya cali$irlar, iki saat olmezlerdi, uyuz ederlerdi. t-rex i onlar uyandirirdi zaten. uyuz olurduk onlara...
    siska olanlar genelde silahli olurlardi. tufekli olanlar once kabzayla koymaya cali$salarda bi sure sonra tufeklerinin gercek i$levlerinin farkina varip ate$ etmeye cali$irlardi. ne hikmetse kabza daha cok acitirdi.
    siska olanlarin el bombasi, dinamitle falan ugra$an cinsleri vardi. bombayi sallayip kacardi ibneler. zaman zaman kavgaya aktif katkida bulunduklari gorulurdu. bazen de bombayi kendi arkada$larina atarlardi. gulerdik...
    dinozorlar vardi ki aslinda kotu kalpli degillerdi. ama bu adamlar onlari tartaklayinca berserk moda gecerlerdi. renkleri turuncuya donerdi. saldirirlardi oraya buraya. du$manlara saldirinca "heheey be raptorum bee" naralariyla desteklerdik onlari... sacmaydi ama biraz dovunce sakinle$irdi dinozorlar, doverdik...
    boss'lar vardi ki hepsi birer yaraticilik abidesi olmasa da ba$arililardi. ilk bolumde vice t. diye bi adam vardi, yaninda raptor vardi bitane. raptor kolaydi da adam biraz zorlardi. ikinci bolumde butcher a gelirdik. adami bir stegosaurus'u dograrker yakalami$tik. yere du$unce kiliclarini du$ururdu. kiliclarini almamaya dikkat ederdik, kilic kimin elindeyse ona atlardi cunku bu adam. akilliydik, cin gibiydik de...
    ucuncu bolum yapimcilardan bize bir hediye gibiydi. daha en ba$ta telsizle cagirirdik arabamizi, o bolumu o arabadan inmeden bitirirdik, motorsikletli kimdi? hippi kimdi? kimse duramazdi onumuzde, azimliydik de...
    dorduncu bolumde jack dostumuzun garajini basmi$ bulurduk kotuleri. slice diye bir kadin gelirdi. bumerang gibi bicaklari vardi, zordu ama jetonumuz vardi. musrifdik, harcardik paramizi da...
    be$inci bolumde bucur kilikli adamin teki cikmi$ti kar$imiza bu sefer. ya$li adami oldurmu$tu halbuki ne sucu vardi onun? bucure haddini bildirdikten sonra dinozora donu$mesini deh$etle izlemi$tik. "now i'm really getting outta my shape!"
    ingilizce bilen gozlukluye okutmu$tuk diyaloglari. "they're creating new life forms!" hepsini oldurelim!
    sonraki bolumde tyrog die ucube bir $ey gelmi$ti, dinozor diildi bu neydi boyle? ho$umuza gitmemi$ti biraz, tadi bozmu$lardi burada. ama baglanmi$tik oyunumuza biz bikere...
    ilerki bolumde harika bir surpriz beklerdi bizi, slicesaur? en cok zorlandigimiz ve kil oldugumuz slice'in dinozorla$mi$ hali. hem de bir tane de degil bisuru. zorlar miydi ki bizi? evet ama geceriz...
    geldik sonunda profesore. jeton azaliyor, hava kararali cok oldu. 2 kafali t-rex'i de öldürdük. neyse bitti oyun. ko$sak mi? anne fena kizacak. en iyisi ko$alim...
  • 2513 yılında geçen fakat fena halde benimsediğimiz bi oynudu.

    elemanların künyeleri şöyledir:

    jack tenrec: height: 182cm, weight: 78kg, part mechanic, part shaman, good ability.

    hannah dundee: height: 170cm, weight: 53kg, diplomat and explorer, item skilled.

    mustapha cairo: height: 198cm, weight: 68kg, engineer and jack's friend. flying kick. (burdan adamın mısırlı olduğunu söyleyebiliriz. ayrıca jack'in arkadaşı olmak başlı başına bi uzmanlık alanıymış. sonra bu boya bu kilo kesinlikle sağlıklı değil. adam gayet kaslı bişey de. oyunu yapanlar sallamış fena halde.

    mess o'bradovich: height: 205cm, weight: 97kg, exclusive past, high powered. (bu da tas kafalı, kısa saçlı, mal tipli bi arkadaşımızdı. koşarak zıpladığımızda kollarını açıp hööy diye atlardı düşmanın üzerine. adına baklırsa polonyalı falandır muhtemelen)

    biz oyunu mustafa diye bilsek ve her daim bu yeşilli adamı alsak da esas oğlanı jack idi oyunun.

    --- spoiler ---
    oyunun sonunda yazıları beklemeyip geçenler jack ve hannah'ın deli profesör fessender'in yıkılan binasında kalıp öldüğünü sanarlar. halbuki mustapha ve mess çölde üzgün üzgün yürürken jack ilen hannah cadillac'la bunlara yetişir. musti şaşırır, "jack, you made it?" falan der, jack de "hee hacı son anda kefeni yırttık valla" der, hannah, "hadi eve kadar yarışalım" der, onlar cadillac'la, mustafa'yla mess de koşarak mutluluğa yelken açarlar.
    --- spoiler ---

    son olarak demek istiyorum ki: "ne güzel oyunumuzdun sen mustafa abi"

    ayrıca bu entryi mustafa başlığına girmek isterdi deli gönül ama olmaz mâlum sebeplerden. nabalım.
  • emulatorunu yukleyip bilgisayarda oynayinca anladim ki bu oyunu zevkli yapan zar zor biriktirilen para ile alinan altin degerindeki jetonlar, yaninizda bolumleri gecerken size yardimci olacak arkada$inizin jeton atip oyuna girmesi, ve mustafa'yi sen alirsin ben alirim gibi muhabbetlermi$, yemi$im kadillagi dinazoru.
  • capcom'un aynı isimli çizgi-roman'dan uyarladığı, arcade/beat-em up... 92 yapımı bu oyunda 3 kişi aynı anda oynamak mümkündü, diplomat bi karı, mühendiz mustapha, vasıfsız işçi "badili" bi herif, bi de asıl "temiz tip" wardı.

    silahlar falan güzeldi bayaa... oyun boyunca dinosaur'lara işkence eden adamlara rastlardık ve bu şerefsizler koca dinoları üzerimize salarlardı. özellikle cadillac ile moturlu bi hippi'yi takip ettiğimiz level, pek bi güzeldi abim be...
  • jeton zaman grafiğinde en çok jeton atılıp en çok zaman geçirilen oyunların başında bu oyun gelir. tek jetonla bu oyunu bitirenlerin hayatta önemli yerlere geldikleri rivayet olunur.

    atari yüksek oyuncusu olduğum için tecrübelerimden hareketle atari kolunun bozuk olması sendromu en çok bu oyunda rastlanmıştır. iki ileri ile şaha kalkmayan bir mustafa'yla babayı biter bu oyun.

    mess ve rahmetli yaşar doğu benzerliği ise beni her zaman şaşırtmıştır.

    bu oyunda 3 şey çok zoruma gitmiştir.

    1- uyuyan dinozorları uyandıran obezlere girişmek. "abi ben 15 yıldır karşılaşmadım o dinozorla, hiç izin vermedim uyandırmalarına" diyen insanlar biliyorum. işte o kimseler asla atari yüksek oyuncusu olamayacaktır.
    2-bilgi vermeye gelen köylü dedeyi (ulan adam topallıyordu bir de) uziyle tarayıp daha sonra dinozora dönüşecek şerefsiz. (hala duygulanırım o sahnede)
    3- tek jetonla bölüm sonu canavarı*na kadar gelen ve sadece son vuruşunu bırakıp oyunun sonunu getirmeden atariyi terkeden havalı adam (oğlum 15 senedir peşindeyim kimsin la sen?)
  • rock müzikler çevrelemişti oyunu. atari salonlarında hayranlıkla izler "pc'ye yapamadılar ya şu oyunu yazıklar olsun" diyerek başımız önümüzde eve dönerdik. ne zaman ki, internet geldi, callus'u çektim, herkesten gizli, bir başıma indirdim oyunu, günlerce oynadım, yüzlerce bitirdim.

    panço'ya sarınmış, sakallı, eli silahlı düşmanları severdim en çok... hatta öyle severdim ki vurmak istemezdim onlara, fakat zorlarlardı beni, yeminimi bozdururlardı.
  • hareketleri de şöyle

    yumruk = yumruk
    havada tekme = zıplama + yumruk
    koşarak vurma = 2 kere ileri + yumruk
    koşarak havada vurma = 2 kere ileri + zıplama + yumruk
    herkesi dövebilen hareket = yumruk-zıplama aynı anda (ama canınızı azaltır)
    diyagonel tekme = zıplama + ileri-yumruk beraber
    özel hareket = (kol aşağıdayken) yumruk-yukarı beraber (bu hareketle mustafa kraldi çünkü arkaya da vurabiliyo)
  • final fight ile bana en güzel çocukluk günlerini yaşatmış oyundur. mahallede oturup bosslara karşı nasıl bir taktik yapacağımızı konuşurduk. galiba en çok kavga ettiğimiz hadise arabayı kimin kullanacağıydı. bir keresinde araba kullanmadan yayan olarak gitmiştik motorlu gelen boss'a. tabi o zaman çocukluk, gidip mahallede "olm yürüyerek gidersen beş hak veriyor huüahhaoşşş" falan demiştik. bütün bir mahalle bir hafta boyunca jeton satın alma rekorunu kırıp, yürüyerek boss'u öldürmeye çalışmıştı. ardından yediğimiz mahalle dayağı kaçınılmazdı.

    bu oyunu tek jetonla bitiren ali abi vardı. kendisine tanrı gözüyle bakardık. o oynamaya başlayınca arkasında tribün oluşturup bütün bir mahalle izleyip, çok geçmeden atari salonundan atılırdık. dışarıya çıkınca yine oyun hakkında asparagas haberlerimizi ve şehir efsanelerini anlatmaya devam ederdik. en komiği mahalleden tekinin "olm mortal kombattaki sub zero bu oyunun ikinci versiyonuna eklenecek" demesiydi. işin daha ilginci daha böyle bir şey yokken sub zero'yu kimin seçeceği konusunda anlaşmazlık çıkması ve mahallenin kavga etmesiydi.
  • mustapha karakteri yüzünden atarilerlerde mustafa diye bilinen, tek jetonla bitirmeyi başardığım, üzerine büyük paralar yatırdığım efsanevi oyun.
  • capcom imzalı bir atari salonu ( konsol oyunu ) klasiği. oyunu çoğu kimse "mustapha" isimli karakteri nedeni ile mustafa diye bilmektedir. jack, hannah, mess ve tabiiki mustapha dan oluşun çoktan seçmeli kadrosuyla, (masum?) dinazorları etkisi altına alıp daha da bi semiren şer güçlere karşı savaşan bir miktar yiğidin öyküsüdür. oyundaki hareket zenginliği nedeni ilen türün belkide (türkiyede) en fazla tanınan oyunu hagar (final fight ) dan daha zevklidir...
hesabın var mı? giriş yap