c vitamini

• (bkz: askorbik asit)
  kimyasal förmülü c6h8o6.
  gıda sektöründeki kodu e 300.
  vücuttaki demir emilimini arttıran (özellikle kadınlar ve kansızlıktan muzdarip olanların dikkatine), kalsiyum, a, b, ve e vitaminlerinin kullanımını düzenleyen, kılcal damarların ve damar içi hücrelerin yapısını kuvvetlendiren, iştah arttıran, yaraların iyileşme sürecini hızlandıran, çeşitli hastalıkların oluşumunu engelleyen (bkz: iskorbüt) (ki kanser de bu hastalıklar arasında sayılabilir zira c vitamini aynı zamanda -oksijen tutma özelliğine sahip olması münasebeti ile- iyi bir antioksidandır), mucizevi bir vitamindir.
  gıda sektöründe de sıkça kullanılır. mesela patates yahut kerevizi soyduğunuzda, kararmasın diye koyduğunuz suyun içine sıkılan, ya da enginarı ovaladığınız limonun görevi, bu vitaminin (sitrik asit de yardımcı olur), sebzenin yüzeyinde kararmayı engellemesidir. bunun sebebi, az önce de söylediğimiz gibi, askorbik asidin, oksijeni tutmasıdır.
  ekmekçilik - pastacılık sektörü de c vitaminine abonedir. özellikle ekmek yapımında, buğday ununun bileşiminden kaynaklanan kusurlarının giderilmesinde, bu arkadaştan yardım alınır. c vitamini kullanılan hamurun gluten yapısı kuvvetlenmekte, böylece gaz tutma kapasitesi artmakta ve hamurun gözenek yapısı düzelmektedir. ayrıca unlu mamulün lezzetini de büyük oranda etkileyen bir faktördür. unlu mamullerin bozulmasını ve küflenmesini de geciktirir.
  yine antioksidan olması sebebi ile konserveler, bazı süt ürünleri (mesela süt tozu ve tereyağı) ve çeşitli meyve sularında (renkler solmasın deyyu) başta olmak üzere, sıkçaa yer bulur kendine. bu sebeple, hazır gıda sektörünün de baş tacıdır.
  kozmetik sektöründe de kullanıldığı söylenmektedir... lakin askorbik asit, o hali ile çokça yer bulmaz kendine. onun yerine bir yağ asidi olan palmitat ile askorbik asidin kombinasyonu olan askorbil palmitat şeklinde çıkar karşımıza. ayrıca yine gıda sektöründe, yağlı ürünleri oksidasyondan korumak için de askorbil palmitat kullanılır.
  şekerleme ve içecek tozları piyasasında da sıkça kullanılan vitamindir. benim bile kilosunu 30 liraya bulabildiğim şeyi, hem de ürünlerini korumak için kullanıyor olmalarına rağmen, ürün ambalajının üzerine, marifetmiş gibi, kocaman "c vitamini katkılı" yazan tüm gıda üreticilerini şiddetle kınayarak son veriyorum satırlarıma.
  hadi size iyi günleeeer .
• amerikan yerlileri bu vitamini iskorbüt hastalığında doktorlardan çok önce kullanmaya başlamıştı. ama insanlar bu hastalıktan ölmemeyi çok sonra öğrenecekti:
  
  --- spoiler ---
  
  ilaç olarak çam ağacının kabuğundan ve yapraklarından elde ettikleri bir bitki çayını kullanıyorlardı. fransız kaşif jacques cartier bu çayı 1536 yılında fransa'ya getirmişti, fakat o zamanın doktorları yabani ve inançsız olarak gördükleri kişilerden bir şeyler öğrenmeye alışkın değillerdi. insanlardaki bu dar görüşlükük, kibir, ön yargı ve gurur yüzünden birçok tıbbi gelişme çok geç su yüzüne çıkmıştır.
  
  --- spoiler ---
  
  tıbbi mucizeler adlı kitaptan.
• bu vitamin evrimin kesin kanıtıdır.
  
  ortak bir atada yaklaşık 40 milyon yıl önce meydana gelen talihsiz bir mutasyon sonucu insanların da aralarında olduğu bazı memeliler ve primatlar maalesef bu vitamini sentezleme yeteneğini kaybetmiştir.
  
  bu ortak atadan gelen hayvanların hiçbiri kendi c vitaminini yapamaz, illa portakaldan limondan almak zorundadır. yani bu mutasyon, ortak atadan gelmenin *kesin* kanıtıdır.
  
  gaynah
  
  40 milyon milyar yıl önce meydana gelmiş bu salak mutasyon yüzünden 50 tl bayılıp 1.000 mg vitamin c almak zorunda kaldım. oldu mu şimdi mutasyon bey? :(
• askorbik asitle alakalı bilimsel bir makale okumamıştım şu ana kadar. ta ki bir önceki arkadaşın "herhangi bir etkisi yok, bilim adamları diyor" diyene kadar. merak edip hemen pubmed'ten 3-4 dakikalık bir araştırma yaparak 2 adet makaleye ulaştım. gayet de antiviral etkileri vardır efendim. sadece 5 dakikanızı ayırarak gerçeklere ulaşabilirsiniz.
• eskiden atalarımız glikozdan c vitamini sentezliyebiliyorlarmış, zamanla evrimde bu sentez kaybolmuş, maymunlar, insanlar ve kobay fareleri dışında neredeyse tüm hayvanlarda bu sentez hala mevcut. ortalama boy bir keçi günde 14 gr c vitamini sentezliyebiliyor (hastaysa bu miktarı 100 grama kadar çıkartabiliyormuş, vay keçi!), o yüzden bazıları insanın da ihtiyacının günde 60 mg değil de çok daha fazla olduğunu düşünüyor. linus pauling, günde 2-9 gram arası c vitamini öneriyor ki bu sağlıklı insan için, gribal enfeksiyon ve daha ciddi hastalıklarda 100 grama kadar çıkabiliyor (20 gr üzeri durumlarda damardan veriliyor c vitamini çünkü ağızdan daha fazlası ishal ve böbrek taşı yapıyor). çoğu kişi günde 1-2 gram tüketilmesini öneriyor. (internette forumlarda düzenli günde 10 gr kullananlar, farklı bir enerji seviyesi verdiğini ve çok faydalı olduğunu söylüyorlar)
• tedavisinde c vitamini kullanılan hastalıklar:
  
  1-tirozinemi tip 3
  
  2- hawkinsüri
  
  3- yenidoğanın geçici tirozinemisi
  
  4-alkaptonüri ( artriti geciktirdiğinden)
  
  5-skorbüt
  
  6- chediak-higashi sendromunda kullanılır.
• harvard üniversitesinin araştırma sonuçlarına göre, parasetamol kullanmak, grip ve soğuk algınlığına karşı korumada c vitamininden çok daha etkili oluyormuş... tedavide değil korumada yalnız!
  gazetevatan götünden atmadıysa bu haberi, yıllar önce harvard'a gitmediğim için çok memnunum şu anda.
  bizzat okul müdürü çağırmıştı lan.
• mayo clinic'e göre (ki kendisi internetteki en güvenilir kaynaklardandır) soğuk algınlığına yakalanmamızı önlemezmiş, lakin semptomlar başladığında alırsak hiç değilse süresini kısaltabilirmişiz.
  
  kaynak: http://www.mayoclinic.com/…ion=alternative-medicine
• çok aldığınız zaman koyu koyu idrar çıkartırsınız. nedeni ise suda çözülmesidir. (b ve c vitaminleri suda, a,d,e ve k vitaminlari yağda çözünür)
• bilinenin aksine, hasta olduktan sonra size hastalığı yenmenize yardımcı olmaz. fakat, şansa, hasta olmadan önce c vitamini aldıysanız, hastalığı yenme sürenizi hızlandırır.
  
  buradan çıkarılacak sonuç, "hastasyım, c vitamini olan şeyler yiyeyim içeyim" mentalitesi yerine, "düzenli olarak c vitamini almalıyım" mentalitesine sahip olmak gerekir.
  
  kaynak
  
  kaynak çünkü buna benzer verilen bilgilerin kaynak yoksa bir anlamı yok.