• ferhan şensoy ve sezen aksu'nun oynadığı iç ağrısı film. tam standart 80sonu filmlerindendir zira filmin tarihi 1989muş. böyle uzun uzun bakışmalar saçma sapan diyaloglar karanlık kocaman bir ev durmadan yağan yağmur falan vardır. bu ikisi ayrılan karı kocadır son kez görüşürler ve evde mahsur kalıp ilişkilerini sorgularlar. izle izle bitmez bi filmdir.
    ama ferhan şensoy'un "bir lokma kişi"* programında anlattığı bir hikaye vardır ki süperdir.
    yönetmene bu film biraz yavaş olmadı mı denilmiş yönetmen de:
    "buuuuu----fiiilllmmmdddeeeeee---------eeeennnn----büüüyyyüüüüükkkk-----kkkooorrrkkkuuuuummmmm-----hhhıııızzzzzzllllıııııı----------ooollmaaaaasssııııııııııı" şeklinde cevap vermiş bilmem yansıtabildim mi.. ferhan şensoy'dan dinlemek gibisi yok tabii ama paylaşmak da güzel bir kavramdır takdir edersiniz.
    yönetmen yavuz özkan'a sevgiler.
  • ayrılan iki kişinin hikayesi. birbirleriyle yapamıyorlar ama tek başlarına da yapamıyorlar. tüm film bu ikilinin arasında geçiyor. başka hiçbir insan silueti yok. ha bi tek şarap aldıkları adamın elleri gözüktü sanırım..
    her ne kadar sezen aksu'nun varlığı bile yetse, teknik açıdan ve oyunculuk açısından pek çok eksik var. senaryo çelişik, ışıklandırma boktan, seslendirme bi acayip.. bazı diyalogları iyiydi.
    filmin neredeyse yarısının geçtiği gecede iki kişi beş tane şarap içmeleri, sonra da sabaha kadar konuşmaları değil de, kusmamaları şaşırttı beni. insan bi kusar di mi?
  • çocuklar duymasın'ın çocuksuz ve dramatik haliydi film! filmdeki çiftin çocukları var mıydı acaba?
    şunca yıl geçmiş unutamamışsam bu filmi; iyi ya da kötü amacına ulaşmıştır bence.

    yavuz özkan bu nadide eserle ölümsüzlüğe ulaşmıştır. ferhan şensoy ve sezen aksu da bu filmde canlandırdıkları "depresif casper" halleriyle hep kalbimizde ve midemizde yaşayacaklar!
  • uçurtma bayramları ilk defa bu filmde çalınıyor.
  • ibrahim erkal'in de get yalan dünya albümünden yalnizligi kaderi olmus insanlar disinda pek bilinmeyen kiyida kösede kalmis bir sarki. sözleri de söyle:

    sahte gönüllerde sevgi aradim
    olmadi bir türlü olmadi gitti
    virane gönlümü dolduramadim
    dolmadi bir türlü dolmadi gitti

    bu büyük yalnizlik biter mi bilmem
    bir daha bu gönül sever mi bilmem
    ziyan oldu gönlüm ihaneti gördüm
    benim buna ömrüm yeter mi bilmem

    düsmedi dilimden mevlâma duam
    hayirlisiyla gönlüme sultan
    yillardir ümitle beklenen o an
    gelmedi bir türlü gelmedi gitti
  • her sahnesinde martıların ya göründüğü ya da seslerinin duyulduğu film.
  • anlaşılmamak, izlenmemek ve halkla bütünleşmemek için yapılması gereken herşeyin yapıldığı ve bunun da ödülünün sonuna kadar alındığı, türk sinemasına dünyayı kurtaran adam dan daha fazla renk getiren(!) ender filmlerden biri; hem de ferhan şensoy a rağmen!(veya belki de bu yüzden!).
  • filmde kapitalizme boyun eğen tüketim toplumunun önceliği olan tüm materyaller/eşyalar yerde iken sadece kitaplar raflarda durmaya devam etmektedir.

    bu özelliği ile haneke'nin yedinci kıta sını akıllara getirmiştir.
  • şu filmi defalarca izlememe sebep olan iki şey var : ferhan şensoy ve uçurtma bayramları

    bir de kendi sesiyle çekmiş olaydı şu filmi ferhan baba... tadından yenmezdi.
  • kucukken bir kac kez izledigim, yanlis hatirlamiyorsam begendigim bir filmdi.. belki de taptigim ferhan sensoy ve takdir ettigim sezen aksu kadroda oldugu icin bu film bende mukemmelmis gibi yer etmis olabilir. yeniden izleyip begeni dereceme oyle karar vermek istedigim bir film...
hesabın var mı? giriş yap