• cin olmadan adam çarpmaya çalışılması nedeniyle bir türlü kapanmayan açık. aslına bakarsanız devletin bütçe açığı vermesi sosyal devlet gereğidir, yani devletin sürekli transferler ve yatırımlar nedeniyle ödemelerini denkleştirememesi durumu söz konusu olmaktadır.
    peki ülkemizde durum nasıl?
    bütçenin en büyük gider kalemi, askeri harcamalardır. 1 kurşunun 5 tl olduğu piyasada roketlerin füzelerin havan toplarının ve diğer silah harcamalarının maliyetini düşünebilirsiniz. f-16ların yağdırdığı bombaların teröre ne kadar etkisi var bilinmez ama bütçeye böyle bir etkisi var
    bütçenin en masum gider kalemi eğitim ve sağlık harcamalarıdır. ancak bunda durum daha vahim, biz tebeşir kullanarak eğitim aldığımız dönemlerde herkesin siyah önlükler içinde olmasından gocunmuyorduk.sonra ne oldu devlet zengin oldu ve eğitim de fatih projesiymiş herkese tablet bilgisayarmış, defter kağıdı kaldırmakmış, dijital kara tahtalarmış gibi saçma sapan, dayanıksız, populist ve kullanışsız uygulamalara gidildi. bunların kime ihale edildiğine girmiyorum sadece devlete olan gereksiz maliyetini hatırlatmak istiyorum, düşünsenize olgunluğa erişmiş bi insan bile en dayanıklı elektronik cihazı bir kaça aya bozabilirken siz o öğrenciye zimmetleyip verimlilik bekliyorsunuz. ben şahsen ateride kuzenimi yendiğimde joystick'in çok kırıldığını şahit olmuş biri olarak, devletimize de bütçe açığının sebebiyle ilgili bir tavsiyede bulunmak istiyorum. terörü, kürt sorununu çözermisiniz bilemem ama eğitim ve sağlık ( tanıdıkların açtığı 5 yıldızlı otel misali hastanelere yapılan ödemeler gibi) alanında uygulanan mantıksız politikaları sorgulamak lazım.

    bu arada cin olmadan adam çarpmaya çalışanlar için,
    (bkz: götü kalkmak)
  • 2009 şubat ayında, 2008 şubat ayına göre % 824 artış göstermiştir. 2009 yılında planlanan 12 aylık bütçe açığına 2 ayda ulaşılmıştır hamdolsun. yani kredi karti borcu olanlarin durust olmamasi gerçeğini bize sunan hükümet, bir senede harcaması gereken parayı iki ayda harcamıştır. fakat bu kimsenin umurunda değildir, kimse bu konuyla ilgili bildiri hazırlamaz. çünkü geçmişte olmamıştır, birileri ölmemiştir, birileri katledilmemiştir, sağla solla, dinle, ideolojiyle, ateizmle, kemalizmle, budizmle, jediismle, futbolla alakası yoktur, dolayısıyla halkı ilgilendirmemektedir. halk ciddi sorunlarla ilgilenir, ekonomi gibi kıytırık sorunlarla ilgilenmez.

    ben de bir ara ekonomiyle ilgili tırstım, ''lan durum kötü galiba'' filan dedim ama aklıma nihat doğan geldi, rahatladım. beşiktaş belediyesindeki görevinden arta kalan zamanda umarım derin bilgisiyle ekonomiye yardımcı olur, bizi refahtan refaha koşturur.
  • çok yakında hepimizin kıçının maymun kıçı gibi açıkta kalacağını gösteren açıktır.
  • türkiye'de, 2012'nin ilk 9 ayında, yani ocak-eylül ayları arasında 14,4 milyar tl olarak gerçekleşmiştir. bütçe giderleri yüzde 16.8 artarak 258.1 milyar, bütçe gelirleri yüzde 10.2 artarak 243.7 milyar lira olarak belirlenmiş. yıl sonunda ise, 2012 bütçe açığının 33.5 milyar lira olması bekleniyor.

    (bkz: http://www.ntvmsnbc.com/id/25390490/)

    not: gider kalemine 0.1 milyar lira'yı ben ekledim; zira aksi takdirde, matematiksel olarak tutarlı olmuyodu. bunların yaptığına da haber deniliyo işte...

    aslında durum şu: daraltıcı ekonomi politikaları sonucu, cari açık küçüldü. tüketim ve yatırım için yapılan ithalat geriledi. neticede, üretmek ve ihraç etmek için ithalata göbekten bağlı bir sanayimiz var. ne var ki, tüketim ve yatırım harcamaları azalınca, bu harcamalardan alınan ve toplam vergi gelirinin %65'ini oluşturan kdv ve ötv gibi dolaylı vergiler de azaldı. dolayısıyla, bu defa da bütçe açığı büyümeye başladı. şark kurnazları, seri bir şekilde yaptıkları zamlarla azaltmaya çalışıyolar şimdi bu açığı.

    daha "gaza basalım", "hayır, frene basalım", frene basmayalım ama ayağımızı gazdan çekelim", "bence virajı el freniyle dönelim", "yanlaya yanlaya gidelim hacı" gibi fantastik açıklamalar bir kenara dursun; türkiye ekonomisinin ne kadar makyajlanırsa makyajlansın, iki ucunun boklu değnek olduğu yıllardır bilinen bir gerçek. ekonomiyi benzettiğiniz hayali arabaya, koyacak benzin bulamayacaksınız yakında, farkında değilsiniz! gücün yetiyosa, zengin ettiğin işadamlarını küstürmek gibi bir kaygın yoksa, popülist değilsen, "ben bu işi iyi biliyorum" diyebiliyosan dolaysız vergi topla da görelim. babam da toplar bordroludan gelir vergisini! bir ucu cari açık, diğer ucu bütçe açığı; adam hala "çok süper yönetiyoruz ekonomiyi" diye caka satıyo! dur bakalım, bu kamuflaj ne kadar daha idare edecek sizi acaba?
  • 2009 senesi ocak-ağustos dönemindeki açığın miktarı, geçen senenin aynı dönemine göre %780 oranında artmış.
    memleketimizin %47'sine hayırlı uğurlu olsun.

    kaynakça: http://www.hurriyet.com.tr/…mi/12484171.asp?gid=229
  • bildiğin zarardır yani maddi ve manevi yönden kayıptır.
  • 2009'un ilk ayında %466 artmıştır; yani hazinede giderler aynen artarak devam etmiş ve fakat ekonominin durma noktasına gelmesi sebebiyle alınan vergiler, yani gelirler azalmıştır.

    hazinenin çarçur edilmesi mi dersiniz, krizin teğet(!) geçmesi mi dersiniz, ne derseniz deyin..
  • gun itibari ile resmi gazetede de yayinlanan benzin otv'sine yapilan fahis zam ile kapatilmaya calisan aciktir. alin sevin akp'inizi, oyle sevin ki sevginiz icinize sigmasin... cebinizdeki paralar calindikca daha cok sevin sevme gerekceleriniz de arttirin. (bkz: seversen sikilirsin sikersen sevilirsin)

    http://www.hurriyet.com.tr/…mi/12074666.asp?gid=229
  • bütçe açığında sadece ilk iki ayda bir yıllık öngörülen miktarı yakalamışız.

    http://www.ntvmsnbc.com/id/24948551/

    ekonomi politikasını eleştirince kötülemeye bayılanlara bir çift lafım olacak; arkadaşlar, takım tutar gibi parti tutmak, mürit gibi insanların peşinden koşmakla olmuyor bazı şeyler. bunun ekonomiden anlamakla alakası yok, evet bu krizin sorumlusu hükümet olmayabilir, ama göz göre göre gelen bir sorunu sanki yokmuş gibi varsaymak, önlem almamak yanlıştır. teğet geçmek gibi bir durum söz konusu değil, bu işin ucu size de dokunacak farkında değilsiniz.
  • chp'nin vaatleri sonrası akp'nin ilk defa dillendirmeye başladığı konu.
hesabın var mı? giriş yap