• daha önce bir kere kanamıştı burnum. bir de bu sabaha karşı kanadı. kolumun üzerine yatmıştım, uyku sersemiyle kolum neden kanamış diye sağına soluna bakıp durdum. burnumun kanadığını anlamam için zaman geçmesi gerekti resmen, sonra da gittim en yapmamam gereken şeyi yapıp sabahın beşinde babamı aradım.

    - selam baba, burnum çok kanıyor. ne yapayım?
    + burun spreyi kullandın ya ondandır.
    - hmm evet, olabilir.
    + dün maket yaptın ya, kafanı hep öne eğdin, ondan olabilir.
    - aa evet...
    + yapıştırıcı kokusundan olabilir...
    - ...
    + neden kanadı burnun? geleyim mi şimdi ben?
    - yok baba, gerek yok.
    + strese mi girdin? kafanı bir yere mi vurdun? neden kanıyor?
    - bilmiyorum, önemli bir şey değild...
    + durup dururken kanamaz, burnunu mu karıştırdın?
    - :/ kapatıyorum.

    allah aşkına söyler misiniz; diş değil, tırnak değil, bir burun niye kanar?
  • sabaha karşı oğlumun yatakta dönüp durduğunu anlayınca herhalde çişi geldi diye düşünüp kaldırayım dedim, hava henüz aydınlanmamıştı. yavaşça yataktan çıkarıp banyoya götürdüğümde her yerin kan olduğunu fark ettim. yüzü, kolları, pijaması hatta saçı kan içindeydi. çok kısa bir an dona kaldım. ışığı yakıp dikkatle baktığımda kanın burnundan geldiğini, hala hızla aktığını gördüm. uyku sersemi yüzüne gelen kanı silip her yere bulaştırmıştır diye düşünerek sakinleştim. çünkü daha önce de gün içinde burnu kanamıştı. kanın durmasını bekleyip duşa soktum, ayıldığını görünce giydirip hastaneye götürdüm. (yatağı öyle kan içinde görünce allahım lütfen biri at kafası koymuş olsun, bu kan oğlumun kanı olmasın diye geçirdim kafamdan. ben değilim ama coppola sen gerçek bir manyaksın)

    hastaneye vardığımızda gececi çocuk cerrahının nöbeti henüz bitmemişti, kısaca durumu anlattım. muayene odasına geçerken de -sorulara yanıt veremeyeceği için- oğlumun otizmli olduğunu belirttim. bir sıkıntı görmedi, "havaların da etkisi var ama erkek çocuklarda bu yaşlarda olur böyle şeyler, başka bir şeye yorup canınızı sıkmayın (şair burada ruh hastası anneye sesleniyor), bir sprey yazayım burnu kuru kalmasın bir süre" dedi. işimiz bitti.
    zaten benim bambam da sabah gezisi niyetine gelmişiz gibi hastanede kehkeh gülerek dolanıyordu. bizim gibi uykuda kanama yaşayacaklara tecrübeyle sabit bir önerim var. yastık alezi kullanın. kılıf ve alez ziyan oldu ama yastığı kurtardık. bakın ne kadar şeker bir insanım, olayları hep pozitif yanından görürüm. **
  • sebep sonuca hiç girmeden bir kbb uzmanı olarak bazı bilgiler vereyim:
    -burun kanamasından ölünebilir, 21 yıllık meslek hayatımda 2-3 tane vaka gördüm.
    -burun kanamasında gelen kan beyinden falan gelmez, başınızı geriye atmakla kan beyninizde toplanıp pıhtı falan yapmaz, burnun arka kısmı boğazınıza açılır, en fazla kanı yutarsınız ki bu da bulantı ve kusmaya sebebiyet verir.
    -burun kanaması sigortadır, beyin kanamasını engeller vs gibi bilgilerin hiç bir bilimsel dayanağı yoktur, sadece kimin başlattığı belli olmayan bir efsanedir.
    -yaygın inanışın aksine yüksek tansiyona bağlı burun kanaması oranı son derece düşüktür.
    -burun kanaması kendisi bir hastalık olmaktan çok bazı ciddi hastalıkların belirtisi olarak karşımıza çıkabilir, burun kanaması sebebiyle acil servise getirilip lösemi tanısı konulmuş çok sayıda çocuk hasta görmüşlüğüm vardır, o yüzden tüm tekrarlayan burun kanamalarının araştırılması gerekir, ancak bu oranın da çok düşük olduğunu belirtmekte fayda var.
    -burun kanaması özellikle çocukluk çağının, kabaca 12 yaş altı nüfusun hastalığıdır, çünkü ergenlik öncesinde burun içindeki kılcal damarlar hem çok yüzeyeldir, hem de damar duvarında bulunan ve kanama sırasında kılcal damarı büzerek kanamayı durdurmayı sağlayan kas yapısı gelişmemiştir.
  • ağır sivilce ilaçları deriyi kupkuru yaptığı gibi, burun mukozasısını da kurutur. en ufak bir temas bile kanamaya yol açabilir böylelikle.. nezleyken yaşanması en sıkıcısıdır çünkü kan iğrenç gelmez de, nedense sümüklü kan iğrenç gelir. çünkü hepimizin sümkürdükten sonra mendili bir açıp bakma huyumuz mevcuttur.
  • bir zamanlar, neredeyse hergun basima gelen rahatsizlik.
    doktorun dedigine gore burun damarlarimin cok ince ve cok hassas olmasi nedeniyle yasadigim bir seymis bu.cozum olarak da burun damarlarimi yakmayi onerdi.

    -sali gunu gel de damarlari yakarak kurutalim.
    -yakmak?........
    -ancak damarlari yakarak kesin olarak durdurabiliriz bu rahatsizligi.
    -eee yakmak...aci...burun...
    -sali gunu....
    - eeee ooldu...

    sali gunu oraya gitmedim tabii ki.yakilmak hic mantikli gelmedi o zaman.

    ancak,bu burun kanamasi yuzunden basima haketmedigim seyler de gelmedi degil.
    mesela,ne zaman bir tartisma ciksa,ufak tefek itismeler yasasak burun damarlarim kan basincima dayanamayip kanamaya baslardi.bu yuzden hep dayak yedi muamelesi gordum yillarca.
    ne kadar,
    -'' herifin burun damarlari hassas degil kardesim,benim ince ve hassas damarlarim var''dediysem de
    -'' hee,tabii tabii oyledir '' dediler.
    -dayagi yiyenler kahraman ilan edildiler.( nasil kavgalarsa bunlar artik)
    alay ettiler benimle.zaten, ayni herifler 14 yasimda sunnet oldum diye de dalga gecmislerdi.(bkz: sunnet olmak/#8862145)

    artik burnum kanamiyor,gecti o gunler.erkeklerse simdi gelsinler...

    burnumun kanamasinin iyi yanlari da oldu tabii.ufak kisisel cıkarlarim oldu bu sayede.
    mesela derste kendimi soyle hafif bir kasarak burnumun kanamasini saglayabiliyordum.hocalar sinifta kan gormek istemezler. pek cok derste canim sikildiginda dersi terkettigim olmustur bu sayede...
    simdi bunu okuyan hocalarim varsa burada kusura bakmasinlar.halen ogretmenlik yapmaya devam ediyorlarsa da siniflarinda burnu kanayan ogrencilerinin uzerlerine gitmesinler.baska bir sorunlari olabilir.
    velhasil-i kelam burun kanamasi ilginctir.vezir de edebilir rezil de...
  • burun kanadığında sanılanın aksine kafa geriye atılmamalı, öne eğilmelidir. kafanın arkaya kaldırılması etrafı temiz tutmak açısından yararlıdır fakat kişiye geniz yanması ve mide bulantısından başka getirisi yoktur. kanamanın duracağı ise yalandır, safsatadır. yapılcak en iyi şey kafayı öne eğmek, burun kepenklerini accık sıkmak ve akabinde burna buzla soğuk kompres yapmaktır.
  • üst solunum yolu hastalıkları nedeniyle de oldukça sık görülen bir durum. aynı zamanda burun tıkalıyken kanadığında, geniz yoluyla akan kan acaip bir tada yol açtığı gibi, tükürmek istendiğinde görünen manzara karşısında "öldüm ben" paniğine yol açıp anormal sinir yapar. özellikle uykudan bu şekilde uyanmak son derece korku verici bir olaydır.
  • regl döneminde kanıyorsa normaldir. google öyle diyor. daha da neler. akarsu deltası mı lan bu? kan nereden çıkacağını şaşırıyor filan. regl sancısı için kulak-burun- boğaz bölümünde muayene olmak lazım gelir bu durumda.
  • gecenin bi saati mışıl mışıl uyurken bi anda dudağın yanından kıvamlı bir sıvı yavaş yavaş akmaya başlar, gözlerinden ılık ılık gözyaşları boşalır ve birden sıcaklık hissi duyarsın. yavaş yavaş gözlerini açıp elini kanın gürül gürül çağladığı yere götürürsün parmakların yapış yapış sümük parçası beklerken gözlerin kıpkırmızı kanı görür. lavaboya doğru tavana baka baka bi yandan da küfrederek vargücünle koşarsın. o akan kan durmaz falan. bazen pamuğun ucundan ayak parmaklarına şıp şıp kan damlar, ürperirsin. pamuğu çıkarınca yine kanamaya başlar yine bi araba küfredersin. işte böyle iğrenç bi olaydır bu burun kanaması.
  • 10 dakika önce işyerinde durup dururken kanamaya başlaması, her yılın hep aynı ayında meydana gelmesi gerçekten çok manidar.

    bu kısımdan sonrası uzun. özet geç piç diyecekler lütfen son 2 paragrafa bakıversin. sabrım kuvvetlidir diyenler, buyrun.

    bir anımı anlatayım:

    3 yıl önce; üniversite 3. sınıf. sabah 10:00 da sınav var. önceki gece burnum kanamaya başlıyor evde durup dururken. standart, alışılagelmiş önlemlerle kanamayı durduruyoruz ama bir sıkıntı var içimde. hissediyorum. sanki "hık" diye ufacık sümkürsem burnum tekrar kanamaya başlayacak gibi hissediyorum. kılcal damar pamuk ipliği ile bağlı hayata. sınava da çalışıyorum tabi gece. sabah oluyor. "oh kanamamış iyi." diyorum ama o "azıcık sümkürsem ya da baskı uygulasam kanayacak" hissi yine var.

    okula gidiyorum. sınava 5 dakika var. burnumdan süzülen güzel, naif, sıcak bir sıvı. hayır.. yine başlıyor. hazırlıklıyım. öküz gibi tampon yapılması için kesilmiş sargı bezi, pamuk ve bilimum malzeme var yanımda. tıkıyorum burnuma. durmuyor. sınav başlıyor [sınavı kaçıramam, tek başıma girersem kopya çekemem. kopya demeyelim tam, arkadaşlarla fikir alışverişi diyelim(?)] sargı bezinden tamponlar bitiyor. pamuklar bitiyor. kağıdı kansız tutmaya çalışıyorum. zaten sorular bildiğim sorular. salak burun 10 dk müsade etse bana verip kağıdı çıkıcam. sonra hoca farkediyor sıranın üzerindeki mezbahaneye dönmüş ortamı. "yürü, hemen doktora götürücem seni." diyor. "hocam durun 10 dakika sonra kağıdı vericem zaten, ölmem kan kaybından." diyorum. "yok" diyor. keçi gibi hoca, inatçı. asistan buluyor yerine. ben o bulana kadar bitiyorum tabi sınavı. neyse; atlıyoruz hocanın arabasına. acile gidiyoruz okuduğum üniversitenin hastanesinin acili. sonra hoca beni bırakıp dönüyor sınava geri. [sınavdan 90 aldım]

    bizimkilere haber veriyorum ben, onlar geliyorlar bu arada. acildeki gerizekalı kişiler (doktor mu, teknisyen mi artık nedir bilemiyorum) bağırsak gibi uzun bir şey hazırlıyorlar ilaçlı. (sarı renkli 20 cm uzunlukta bir ip gibi.) sonra bunu metal, uzun ve ucu çok sivri bir cımbız ile dolaya dolaya burnuma sokmak istiyorlar çünkü kanama durmuyor bir türlü. ve bu sırada gerizekalıları önlemek istiyorum ben. o sivri uçlu cımbızı niye sokuyosun birader burnuma. tornada çelik mi işliyosun? yumuşak doku lan bu burun. ağzına sıçar o alet burnumun. neyse. sıçıyor da zaten. beyinsizler o kanayan damarı o aletle kesip öküz gibi büyütüyolar. sanıyorum 4 mm civarında bir kesik açılıyor burnumda. kanama deli gibi artıyor ve durmuyor. önüme böbrek şeklinde metal bir kap koyup kbb ye yolluyolar acilden. tekerlekli sandalyedeyim tabi ben bu arada. zaten çok sevdiğim pantolonuma da kan damlatıyo denyo acil doktoru. ona da ayrı uyuz oluyorum. neyse.

    beni projektör gibi güçlü ışığın olduğu bir koltuğa oturtuyolar kbb de. dişçi koltuğu gibi bir şey. ama bu sefer bütün kan genzime akmaya başlıyor ve aralıksız 2 saniyede bir o kanı yutkunarak mideme yolluyorum istemsiz. söylüyorum doktorlara ama "yapacak bir şey yok." diyorlar. burun deliğimi klipsle daha genişletip içeriye bakıyorlar. ben o ana kadar az paniklemiş haldeyim. [sonuçta sınavımı bitirmişim ve sezonun son sınavı.] doktorun lafı beni direkt geriyor ve panikletiyor. "salak herifler kapatıcaz diye kocaman bi kesik açmışlar damarda." kanama daha da artıyor. doktorun son sözü : "büyük tamponlardan getirin, başka çare yok." ulan böyle konuşulur mu burnundan kan akan adamın yanında. "başka çare yok." ne demek? burnumu mu kesmek zorundasınız?

    elemanlar tamponu getirdi ama, öyle böyle bi şey değil. 8 cm uzunluğu var. acayip kalın ve ortasından nefes almak için boru geçiyor. "ulan bunu burnuma nası sokucaklar?" diye düşünürken iki tarafa da sokacaklarını öğreniyorum. öyle yapılıyormuş. "acaba hazır bu kadar işe girişmişken estetik yaptırıp burnumdaki kemiği mi aldırsam?" diye düşünürken mide bulantım daha da artıyor. 3 galon kan yuttuğumu düşünüyorum. tamponu burnuma sokmaya başlıyor. "ulan girmiyo.. burda bırakacak sanırım." dedikçe daha da ileri itiyor. beynime değdi değecek tampon. canım acayip yanıyor. acı durumunda bağırmayan, tepki vermeyen bir insanım. ama "a... ıııhh.. " diye sesler çıkarıyorum artık. ilkini sokuyor ama benim gözler kaymış. ortalık kan revan. o böbrek şeklinde metallerin biri gidiyo biri geliyo. ilkini bir şekilde sokuyor ama bildiğin beynimde o tamponun uç kısmı. hissedebiliyorum. hadi abartmıyım o kadar, kaşlarımın orada hissediyorum aleti. onu sokunca kanı emmeye başlıyor tampon. ben zaten tepki verecek halde değilim, tüm gücüm gitmiş. sağlam burun deliğine geliyor sıra. sokmaya başlıyor. sokarken "çıtıırtttt." diye bir ses geliyor burun kemiğimden. gözlerim kararıyor ve bayılıyorum. çıtırt sesinden sonra film koptu yani. tamamen takıyor o arada tamponu. burnum davul gibi şiş. çünkü içinde 8 cm uzunlukta, 3 cm genişlikte tamponlar var. 2 adet. sedyedeyim. serum takılı. babam o halimi görünce o da bayılmış. yavrum hadi benim burun kemiğimden ses geldi de öyle bayıldım. sana noluyor? evin direğisin olm sen. arabayı kim kullanacak?

    neyse, 1 hafta öyle takılıyorum. yüz, göz şiş. yutkunamıyorum çünkü vakum etkisi yapıyor. burun tamamen tıkalı. ama çok acayip bir güzelliği var olayın. hapşurmuyorum hiç. burun fonksiyonunu iş göremez hale getirdikleri için hapşurma gibi şeyler olmuyor. acayip bi kafa. çok güzel.

    çıkarma kısmında aynılarını bi daha yaşıyorum. doktor "hiç bi şey olmıcak, sakın bayılma! çok kolay olucak!" falan derken gereksiz panikliyorum. ilk tamponda gidiyorum yine. serum falan filan.

    o olaydan önce de burnum yılda 1-2 kez durup dururken kanardı, o olaydan sonra da 1-2 kere kanamaya devam etti. durup dururken koyveriyor kendini.

    aşırı kanamalarda kbb ye gidiyorum ve yakılması gerektiğini söyleyip yakıyorlar. ama duyumladığım kadarı ile çok yakmak çok kötü bir şeymiş. burnun afedersiniz ağzına sıçabiliyormuş. tam bilemiyorum o konuyu. buraya kadar bıkmadan usanmadan okuyabilen ve konu hakkında bilgi sahibi olan varsa aydınlatsın tabi.

    ankara soğuğunda; iş yerinde, havuz seansı öncesi duşta / ankara sıcağında; evde, yatakta, üniversitede sınavın ortasında durup dururken olabiliyor. ankara' da yaşayanlar ve burun kılcal damarları bir kelebeğin kanadından daha narin olanlar burunlarına iyi bakmalı.

    burnun kanayan tarafına tampon yapmak yerine her iki tarafına da tampon yapmayı öneriyor doktorlar. çift taraflı tamponda burnun çatlamış kılcal damarına önlü-arkalı baskı geleceği için daha hızlı ve sağlıklı bir baskı yöntemi oluyormuş. doktor söyledi.

    düşününce çift taraf daha mantıklı gerçekten.
hesabın var mı? giriş yap