• yanınıza sos almak ve bunları göstere göstere sıkmak suretiyle hem eyleme geçmiş hem de cebinizi kurtarmaya yakın olabilirsiniz. veya böyle içinde ne olduğu belirsiz yağların, içeriklerin olduğu gıdayı yemeyin, buraya gitmeyin olun bitsin. sizin sayenizde daha çok parayla sos satacakları yerler alıyorlar.
  • ibneliktir. yurtdisinda icecekleri soslari sebil yapan fastfood sektoru ulkemde boru otturur
  • ufak suyu 1 liraya satsalar da 50 kuruşun hesabı yapılır, restoranda 33ml'lik suyu 1,5tl 'ye satsalar da 1 liranın hesabı yapılır, sosu 50 kuruşa satsalar da hesap yapılır. olay haksız, gereksiz kazançtır. "yiyen maldır, bunu da alacaktır zaten o kadar para vermişken" denir ve sos 50 kuruşa verilir.
  • burger king, mc donalds, dominos pizza ve muadillerini yemeyin, yedirmeyin, uzak durun . amerika'da nüfus en az yarısının 10 yıl sonra diabet olacağı hesaplanmış. nedeni de bu hazır gıdalar. içlerindeki yağ ve özellikle şeker insanı hasta ediyor. kaynağı belirsiz katkı maddelerinden yaptıkları konusu ise zaten karışık. özellikle çocukları uzak tutun . aldığınız salata bile sözünü ettiğiniz soslar nedeniyle yüksek kalorili oluyor.
  • başlığı görür görmez harsss diye tıkladım. bir türlü akıl mantık erdiremediğim olaydır. hatta bir keresinde bedava verdikleri ketçap ve mayonezi geri verip "ben bunların yerine ranch sos ve barbekü sos istiyorum" dedim. "maalesef değiştiremiyoruz beyfendiaa" diye cevapladı eleman."lan amına koduğum o da sos bu da sos işte. bana verdiğiniz bedava soslar yerine onları istiyorum sikikler !" diye bağırmak istedim fakat içimdeki isyankar delikanlıyı susturup bağıramadım tabi. puştluk parayla değil işte. o yüzden mcdonals'a gidiyorum sürekli.
  • paralı olmasına rağmen sürüyle alındığına göre doğru bir stratejidir.
    (bkz: ranch sos)
  • hamburgeri yıllardır parayla satıyolar gıgınız çıkmıyo, sosa para vermek mi koydu ben anlamıyorum ki. 4 bazılarında 6 7 tane kasa var. vergi levhası olan lokanta sonuçta. annenizin yemekleri yiyip teşekkür etmezsiniz sosu kaktırırlar size. ben artık ofise yemekleri evden getiriyorum. başlarda utanıyodum ama şimdi alıştım. ama aşağılık kompleksim hala var. dün mesele evden yemek söyleyip akşam kızı yemeye götürüp şarap açıp 250 lira hesap ödedim. konu biraz dağıldı demem o ki adam satar yani

    daha bugün büyük bir telekominikasyon şirketinin marka müdürü biz kralız dedi. hayırlısı olsun
  • "önce gözüm doyacak ki karnım doysun"cular tarafından beğenilmeyen uygulama.

    ben de yukarıda bahsettiğim insan grubunda sayılacak biriyken, 5 yıl önce aynı sebepten restoran müdürüne ağız yaptım. kendisinin ufkumu açan şu açıklaması ile imana geldim desem yeridir.

    "daha önce böyle bir uygulamamız yoktu. ancak yaptığımız denetimlerde gördük ki fazladan sos alanların çok azı bunları tüketiyor. çoğu daha açılmadan çöpe gidiyor. biz de bu israfın önüne geçmek amacıyla ekstra sos için ücret talep etmeyi uygun bulduk."

    o an için aldığım açmadan attığım veya açıp yemediğim binlerce sos geldi aklıma.

    siz de bir düşünün. iş yeri çekmecelerinizde, evde buzdolabınızın o darmadağın raflarında, restorandaki çöplüğe çevirdiğiniz masanın üzerinde bıraktığınız o zavallı sosları.

    onlar sadece burger king gibi milyar dolarlık bir şirketin kar etmesi için paralı olmuştur de mi? her bir sos için dünyadan sömürülen su, elektrik ve ham maddeyi düşünün. burası bolluk adası değil amk. az biraz insan olun. yaşadığınız dünyayı rererööö diye zengine olan nefreti kusmak için sikip atmayın.

    cimri olmakla alakalı değildir belki de bu uygulama. neden olmasın ki? başındaki adamlar türk değilse bence gayet de samimi olabilirler. herkesi kendimiz gibi üç kağıtçı sanıp, her şeyin altında bir bencillik arıyoruz.

    millet insan bokuyla çalışan otobüs yapıyor. sen 50 kuruşa tenezzül eden burger king diye isyan ediyorsun. adamlar gerçekten iyi niyetli olamaz mı?
hesabın var mı? giriş yap