• dinleyeni regal reklamında yanlis ürünü secen tüketiciye döndüren opeth parcasi.
  • iki adet gitarın içki masasındaki ahbaplar gibi karşılıklı dertleştiği ve ardından aynı anda aynı ezgileri çığırarak rahatlama yoluna gittikleri bir bölümü bulunan şarkı.. oha öpet.. yüreğimiz dağlandı lan!
  • şöyle bir eser:

    en neşeli, kıprak, enseye şaplak göte parmak adamı, şarkıyı dört bir yandan inlete inlete verdiğiniz bir odaya koyun. 8 dk sonra köşede ölü bulacaksınız.

    (denenmiştir.)
  • mikael åkerfeldt ve haliyle opeth'in camel'a gönderdiği enfes çak bir beşlik hareketi. tadından yenmiyor.
  • tüm albümü ve haliyle burden'ı da dinlediğim ilk gece yarısı, sonlarına doğru geldiğinde beni tırsıtan eserdir. şimdi şimdi aradan bi 70-80 dinleyiş geçtikten sonra başyapıt olma yolunda gidiyo gözümde. o değil de başlarda ne pis bişeydi o öyle, akor düşmeler, bitmek bilmeyen bi bemollük, arada garç gurç kulakçık sesleri, pis pis gülmeler filan.. yapmayın böyle aklımızı alıcak şeyler çocuklar, yada.. yapın lan!

    sanırsam oldu bile başyapıt..
  • 2008 yılının en güzel şarkısı. *
  • yapılmamış da kendi bilinciyle doğmuş şarkılardan bu da
  • opeth'in en bi' güzel eseri.

    şimdi şöyle bi' şey var. bu pek nadide eserde "there's an ocean of sorrow in you" diyo ya abimiz. heh işte "ocean of sorrow" dediği şey "dertler derya olmuş"un gavurcası değil mi lan?! akerfeld'in ibraam hayranı olduğunu da bildiğimden bi "acaba?" geçiyo aklımdan.
  • içinde majör / minör dizilerindeki müthiş kırılmalarla* * sonsuza kadar başa alıp dinleme isteği yaratan opeth şarkısı.

    beste öyle güzel işlenmiş ki, az önce bahsettiğim kırılmalarla dinleyiciyi fark ettirmeden bir zirveye hazırlıyor. bunu öyle bir ustalıkla yapıyor ki, nihayet aslında çok basit bir melodiyi (3:36'dan itibaren) şarkının patlama anı olarak sunabiliyor.

    outroda, akortunun perde perde düştüğü gitar da bilinçli bir tercih. şarkı yedi dakika boyunca kurguladığı bütün algıyı yıkarak bitiyor.

    müzik evrendeki en sihirli şey lan.
  • progressive metal müziğinin günümüzdeki en iyi temsilcilerinden olan opeth'in, pink floyd'un comfortably numb naralarını attığı, aşmış, rüştünü ispatlamış, mükemmel ötesi parçası. bu şarkıyı daha fazla nasıl övebilirim bilmiyorum ama "bir şarkı için kitap yazmak" diye bir deyim olsaydı herhalde başı sıra gelecek şarkılardan olurdu bu. rock n' roll gruplarının büyük bir bölümünün artık ispatlayacak bir şeyleri kalmadığı zaman ve zirvenin de zirvesine çıktıkları zaman yaptıkları "annoying outro" nun kralı vardır. "karşılıklı solo nasıl atılır" dersi vardır.
hesabın var mı? giriş yap