• tülay german'ın plağa "ilahi kaynana ömrün tükene" ve "bakın şu adamın kaç tarlası var" diye okuduğu bölümler aslında "ilahi zaptiye ömrün tükene" ve "bakın şu deyyusun kaç tarlası var" şeklindedir fakat plağın toplatılması ve yasaklanmasından tırsıldığı için kaynana ve adam kelimeleri kullanılarak okunmuş, german o dönemlerde verdiği tüm konserlerde o dizeleri üstüne basa basa "ilahi zaptiye" ve "bakın şu deyyusun kaç tarlası var" şeklinde söylemiş, hatta ve hatta bir keresinde sahnedeyken kendisine "bu o...pu yüzünden tarlalarımız elimizden gidecek" şeklinde bağıran ve silah çeken bir sol karşıtının elinden zor kurtulmuştur. söz konusu silah çeken tarla sahibinin üzerine atlayıp silahı ateşlemesini engelleyen kişi ise dönemin tülay german konseri müdavimlerinden kadir has'tır. (bkz: kadir has/#10694810)
  • bu türkünün sadece ruhi su tarafindan yorumlanmış versiyonunda gecen ve daha agir soylenen bir dortlugu daha vardır.

    "sabahtan kalktım da sütü pişirdim
    sütün kaymağını yere taşırdım
    burçak tarlasında aklım şaşırdım

    aman da kızlar ne zor imiş burçak yolması
    burçak tarlasında yar yar gelin olması"

    çok tarlası olan zengin kocaya vardığını, elini sıcak sudan soğuk suya sokmayacağını zannederken o tarlalarda çalışacak işçi olduğunu farkeden gelindir bu öfkeli gelin.

    "lafını sakınmazlık tokat türkülerinde ortak bir özellik olabilir mi?" konulu bir araştırma yapacaklar için:
    (bkz: basindaki yazmayi da sariya mi boyadin)
  • kaynananın tarlasında burçak yolmak zorunda bırakılan gelinin kaynanasına ve ana kuzusu kocasına isyanıdır... ha gelin isyanında haksız mıdır? değildir, zira burçak denen tahılın ne mene bir iş olduğunu bilen bilir bilmeyenlere ise sabahtan akşama kadar sıcakta diken yolmaktan ellerin parçalanıp beynin yumurta olması desek yeterince açıklayıcı olur...
  • simdi su vardir ki, bu parca turk popu denilen olgunun cikis sarkisidir. o zamanlar tulay german bu sarkiyla buyuk biir cikis yapmistir. bu turkuyu de sacini savura savura soylermis. ama o zamanin siyasi ortamindan olsa gerek, bu turkuyu plaga okurkan deyyus kismini adam ile degistirmek zorunda kalmistir.
  • bu türküyü acayip seviyorum lan. yani öyle böyle değil. en sevdiğim türkülerde direk üst sıralara oynuyor. tülay german'dan olsun, feryal'den olsun.. harika, enfes.
  • (bkz: anatolian rock revival project) sağolsun yıllar sonra yine bağımlısı oldum.

    bu türküye sadece bir gelin yakarışı olarak bakmak büyük haksızlıktır. bu türkü, dört bir yanından metafor akan bir devrim şarkısı, bir komünizm türküsüdür.

    şimdi efendim, türkü, bir ilahi tadında gayet sakin ve huzurlu başlıyor.

    "sabahtan kalktım ki, ezan sesi var.
    ezan sesi..."

    ve türkü ve tülay german'ın sesi "allah yok din yalan" dercesine huzurdan ve sükunetten kopar "...değil yar yar, burçak yası var!" diye devam ederek bizi iç anadolunun bir burçak tarlasına götürür.

    işte o an, elinde orakla, alınlarında terle burçak yolan köy kızlarını, hemen karşılarında tarlasını adımlayan, kızlara dönüp "fesini eğen", "bilmem kaç tarlası olan deyyusu" görüyoruz.

    o günün gecesi ise kızlar isyan eder, devrim başlar. deyyusların evleri yakılır, "sütler dökülür." ellerinde oraklar, dillerinde isyan sloganları, yüreklerinde devrim ateşiyle köy meydanında deyyuslara baş kaldırırlar.

    o an, ateşe edilen bir kurşun, genç gelinin orak tutan eline isabet eder, devrim sembolleri olan orak kanla kaplanarak yere düşer. hemen peşinden gelin kurşunlara boğulur. son nefesini vermeden önce de, ellerinde tüfeklerle devrimci arkadaşlarına ateş eden zaptiyelere bakıp "ilahi zaptiye, ömrün tükene!" diyerek son sözlerini söyler.

    sabah ezan sesi yükselirken, sağ kalan devrimci kızlar meydanda asılır ve ağıtlar yakılır. devrim, hikayesini bitirmeden önce de elinde orakla burçak tarlasından doğrulan genç bir kızın yakıcı bakışlarıyla bizi baş başa bırakarak bir süreliğine inzivaya çekilir.

    yoksa siz kaynanasına küskün sinirli bir gelin mi görmüştünüz? tekrar düşünün.
  • 8 mart'ların yegane türküsü, marşı. o kadar çalınır ki bazen, e yeter ama ne burçak tarlasıymış, vay arkadaş! diye söylenirken bulursunuz kendinizi. tabii çalınmasın demiyorum, hobi olarak yine çalınsın ama yani bu kadar da abartılmaz yahu. halbuki şöyle güzel şarkılar da var;

    (bkz: olur/olmaz)
    (bkz: #27686020)
  • çok severim, neşeli ve isyankar..

    mevzubahis kız şehirden gelmiş olmalı köye. ne umduk ne bulduk durumu yaşamış ki kaynanalar için gelinlerinin iş yapması övünç kaynağıdır anadoluda. ağa gelini olsa da fark etmiyormuş demek..

    bu arada oyumu tokata veriyorum, içimden geldi..
  • tulay german'ın 1960 larda " türkiye milli hafif batı müziği orkestrası" (bkz: milli orkestra) eşliğinde söylediği heyecanlı parça
  • tülay german'ın söylediği sırada silahlı saldırıya uğradığı anonim yozgat türküsü. bakın şu deyyusun kaç tarlası var dizelerini söylediği bir esnada seyircilerden biri aniden ayağa kalkarak "bu o*uspu yüzünden tarlalarımız elimizden gidecek.." diye bağırır ve silahını çeker. olayı gören kadir has, son anda müdahale ederek tülay german'ı vurulmaktan kurtarır. bu olaydan sonra tülay german paris'e yerleşir.
hesabın var mı? giriş yap